Türkiye'de bir leylek hastanesi olduğunu duyduğumda çok şaşırmıştım. Hem de ta Osmanlı döneminde yapılmış bu hastane hala faal.
Hastaneyle ilgili detayları vereceğim ama önce bu hastanenin varlığından esinlenerek "Leylek Misi ve Lak Lak Hastanesi"ni yazan Nermin Ferhan Kamuti'nin kitabını biraz anlatayım.
Leylek Leyla, eşi Latif ve çocukları Lokum ile Kanat'ın yaşadığı bir göç hikâyesi. Leylekler bildiğiniz gibi baharı müjdeleyen ve gelişleri dört gözle beklenen hayvanlar. Halk arasında da esprisi vardır. Bazen çocuklara şaka olsun diye "Seni leylekler getirdi" denir. Tabii bunu anlayacak yaşta olmayan çocuklara asla söylemeyin. Neyse dönelim bu göçmen ailenin hikâyesine.
Zamanı gelmeden uçmamak gerekir
Leylek Leyla ile Latif'in yeni doğan çocuklarına ilişkin eğitim ve yetiştirme süreci klasik aile içi tartışmalarla yürütülür.
Anne Leyla, baba Latif'e göre daha fazla tedbirli ve kontrol mekanizmasını sıklıkla işletir. E ne de olsa zamana çok fazla güvenmiyor.
Leyla çocukları izinsiz uçmamaları, gezmeye çıkmamaları ve oyun oynamalarına ilişkin bir dizi tembihlerde bulunurken Latif daha özgürlükçü olunması gerektiğini düşünerek serbestlikten yana bir tavır sergiliyor. Kuşkusuz bu fazla rahatlık Leyla'yı zaman zaman rahatsız ediyor.
Olan oldu Lokum uçlu...
Leyla ile Latif yemek toplamaya giderken özgürlük düşkünü Lokum, büyüdüğünü düşünerek izinsiz bir şekilde uçmanın keyfini çıkarmaya başlar. Kanat'ın itirazları ise işe yaramaz. İlk denemesinde yuvadan havalanan Lokum daha fazla heyecan ve uçma tadı uğruna yuvadan uzaklaşır ve kendini kaz sürüsü içinde bulur. Kendisinin yavru olma haliyle dalga geçilmesine kızan Lokum, kazlara gençliğin verdiği özgüvenle kafa tutar. Yanlış zaman ve yerdeki bu dik başlılığı biraz pahalıya mal olur. Kazlar Lokum'u biraz hırpalar ve yollarına devam eder. Lokum yaralanır ve bir bataklığa saplanır.
Leylek Misi'nin hastanesi
Lokum'u bulan bir hayvan dostu insan onu leyleklere ve diğer kuşlara hizmet veren Lak Lak Hastanesine götürür. Veteriner hekim Leylek Misi ve arkadaşları hemen Lokumla ilgilenirler. Tabii bu arada Kanat eve dönen anne ve babasına korka korka durumu anlatır. Yani Lokum'un uçup gittiğini ve arkasından gidip bakmasına rağmen bulamadığını dile getirir.
Leyla ve Latif, Kanat'ı da alarak Lokum'u aramaya çıkarlar. Sora sora "Leylek Misi ve Lak Lak Hastanesi'ni bulurlar. Önce böyle bir hastanenin varlığına şaşırırlar tabii. Veteriner hekim Misi'den Lokum'un sağlık durumuna dair bilgi aldıktan sonra aile bireyleri derin bir nefes alır. Lokum ise anne ve babasını görünce mahcup ve üzgün bir şekilde zamansız yapmış olduğu hatadan dolayı özür diler. Anne, baba ve kardeş de Lokum'u affeder. Böylece aile mutlu bir şekilde birbirlerine sarılır. Hayvan sevgisi, aile olma, duyarlılık gibi temaların işlendiği eser aynı zamanda yaşam döngüsünü sade bir dille bizlere sunuyor.
Yolu Bursa'ya düşene tavsiye edilir
Evet, Osmanlı döneminde yapılmış Gurabahane-i Laklakan yani Düşkün Leylekler Evi bu günkü tanımıyla Veterinerlik Binası hâlâ leyleklerin hizmetinde. Toplumsal duyarlılık örneği bu hastane Bursa'nın Kayhan Mahallesi'nde kurulmuş. Hizmet veren binası ise Irgandı Köprüsü'nün hemen yanında bulunuyor.
Kitap: Leylek Misi ve Lak Lak Hastanesi Yazar: Nermin Ferhan Karamuti Resimleyen: Berk Öztürk. Yayınevi: Masal Perest Okuma yaş aralığı: 7-12 yaş | |
(SYZ/Lİ/AÖ)