Birkaç haftadır ciddi bir kalp ameliyatı için bekliyordu. O halde bile sayfasını güncellemeyi ihmal etmedi, dinlediklerini paylaştı, yazdı ve sesini bizlerden esirgemedi. Bu kadar erken aramızdan ayrılacağını zannedersem o da düşünmemişti.
Dün bir müzik adamı göç etti dünyadan, Charlie (Thomas) Gillett*. Onun için söylenecek güzel laf çok özellikle müziğe katkılarından dolayı.
Dünya müziği dinlemeye başladığımda ilk karşıma çıkan kişi Charlie olmuştu, nerede ne okusam o hep bir yerden bana göz kırpar oldu. Zamanla BBC Radyo'sunda yayınlanan programlarının müdavimi oldum, ufkumu açtı, "müzik bir lebi derya" dedirtti bana kendisi.
Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte açılan www.soundoftheworld.com tarafımdan en çok tıklanan sayfa oldu. Onu takip ettim, sayesinde bir dünya müziği dinleyicisi oldum, araştırdım, okudum, yazdım ve aynen onun gibi paylaştım; zira o hiçbir şeyi kendine saklamadı.
Daha sonra fark ettim ki Charlie benim gibi pek çok müzik severi kanatları altına almış. Benim için o hep bir ilham kaynağı oldu, özellikle yazdığı çok Rock'n'Roll kitabı benim için hâlâ bir başyapıt.
Zaman ilerledikçe ve müzik hakkında yazmaya başladıkça onu daha iyi anlamaya başladım ve saygım her geçen gün arttı. Geçtiğimiz yıl cesaretimi toparlayıp kendisine bunu ifade eden uzun bir e posta yazdığımı hatırlıyorum, başlığı ise "bir şükran epostası" idi.
Geri dönüşü çok çabuk oldu, samimi, öz ve tebessüm içeren bir yazı ve altında kişisel eposta adresi.
Charlie mükemmel bir müzik kulağı olan eşsiz bir gazeteciydi. Radyo programlarında hep genel akıma zıt giden, kendine özgü bir duruşu oldu, ama paylaştığı bilgiler her dinleyeni kavradı.
İlginç perspektifi ve "oradaki" müziğe olan aşkı hep hissedildi, önemli olan da buydu zaten. Yaptığı işe sonsuz saygı gösterdi ve dinleyicilere de bu saygıyı yansıttı. Özellikle, programlarında konuk ettiği, dünyanın bilumum köşelerinden gelen sanatçıların canlı performansları hâlâ kulağımda çınlıyor.
Kırk yıl boyunca dinleyicilerin kulağını açan nadir insanlardan biriydi. O "dışarıdaki" müziği insanlara sevdirdi ve en önemlisi fark etmelerini sağladı.
1970'lerdeki "Honky Tonk" programından BBC World Service'deki en son programına kadar, radyo Charlie'nin ulaşım aracı oldu. Bu programlarda dinleyicilerini besledi ve aralarında sarsılmayacak bir bağ oluşmasını sağladı.
Her zaman işini profesyonellik düzeyinde, ama amatörce gerçekleştirdi. Bizlere tanıştırdığı müzisyenler inanılmaz büyüleyiciydi. Her yıl çıkarttığı toplama dünya müziği albümleri ise her müzik severin arşivinde kalıcı bir yer kazandı.
Son birkaç haftadan beri ciddi bir kalp ameliyatı için beklemekteydi. O halde bile sayfasını güncellemeyi ihmal etmedi, dinlediklerini paylaştı, yazdı ve sesini bizlerden esirgemedi.
Bu kadar erken aramızdan ayrılacağını pek çoğumuz gibi, zannedersem o da düşünmemişti. Her sabah olduğu gibi, google reader'ı açıp dünyadan haberleri okurken Charlie'nin ölüm haberi bir karabasan gibi indi üstüme. Üzüldüm...(ZŞ/EÖ)
(*) Radyocu, yazar ve müzik insanı, (20 Şubat 1942 - 17 Mart 2010)
(**) Yazı, acikradyo.com.tr sitesinde 18 Mart 2010'da yayımlandı.