7 Kasım 2009 Cumartesi günü, 1982 Anayasa referandumunun 27. yıl dönümüydü. Vesile ile kültür merkezinde "Neden yeni bir Anayasa" konulu panel düzenlenmiş...
İki yıldan beri yeni bir anayasanın gerekli olduğunu söyleyen ve bu ülkenin ana sorunun sorun yaratan mevcut anayasa, çözümün ise yeni bir anayasa olduğunu her platformda dile getiren ve bu konuda iki yıl önce internet sitesi kuran biri olarak, orada olmam doğal ve gerekliydi. Anayasa konusuna farklı bakış açılarını görür ve yeni şeyler öğrenebilirim diye düşündüm.
Davet eden olmadığı halde gittim.
Katılımcı muhteremler, gün içinde şehir girişindeki tabelaya CESUR kelimesi eklemiş, böylece şehrimizin adını Cesurbingöl'e dönüştürdükten sonra kültür merkezine gelmişlerdi.
Cesurbingöl fikri, eylemlerindeki zeka ve söylemlerindeki incelikli mizahla, diğer sivil toplum örgütlerinden ayrılan Genç Siviller'in teklifiydi.
Öneri Taraf Gazetesince de tasvip edilmiş ve bir kalem açacağında ikamet ettiğini ve bu yüzden ucunun sürekli açık ve sivri olduğunu düşündüğüm Rasim Ozan Kütahyalı'yı, konu ile ilgilemek üzere Bingöl'e göndermişlerdi.
Şehrimizin adeta kutsandığı bir gün oldu. Bingöl yere göğe konamadı. Anayasa referandumu konusundaki cesaretimiz ve cesaretimizin nedenlerinde dair ilginç(!) tespitler yapıldı o gün.
Adımızın "Cesurbingöl" olarak değiştirilmesinin gerekli olduğu ve bunu hak ettiğimiz noktasında hem fikir oldular.
Ancak bir sorun vardı.
Bingöl Anayasa referandumunda rekor oranda Hayır dediği için Cesur ünvanı ile şereflendiriliyordu da, bu rekor oran neydi ya da yüzde kaçtı, kimse net bir şey söylemiyordu.
Kimine göre "% 90 Hayır" demiştik 1982 Anayasa'sına.
Kimine göre "% 80 Hayır"
Kütahyalı'ya göre ise "% 70 Hayır" demişiz.
Bazılarına göre "Hayır diyen tek vilayet bizdik."
Oran belli değildi ama Bingöl'ün çok cesur olduğundan ve anayasa'ya aslanlar gibi HAYIR dediğinden kimsenin kuşkusu yoktu. Bu sonucu doğuran en cesurlarımızdan bir kaçına da "cesaret madalyası" taktılar.
İşin güzel olan yanı ise madalya alanların da, Bingöl'ün Hayır demesinde kendi katkılarının olduğunu düşünüyor olmalarıydı. Bu yüzden en sevimli ve en cesur halleri ile "bir daha olsa, yine Hayır diyeceklerini ve Hayır dedirteceklerini" beyan ediyorlardı.
Taraf Gazetesi de 9 Kasım tarihli nüshasında neresini düzelteceğimi şaşırdığım şu haberi geçmişti. "12 Eylül 1982'de yapılan darbenin ardından cuntacılar tarafından hazırlanan anayasa 8 Kasım 1982'de halkoyuna sunulmuştu. Şeffaf zarflar ve renkli hayır kağıtlarının da katkısıyla ülke genelinde yüzde 82.7 'evet' oyu çıkan anayasaya Bingöl'den yüzde 90 oranında 'hayır' oyu çıkmıştı."
Taraf gibi etkin ve yetkin bir gazetede, bir tek paragrafta bu kadar çok hata nasıl yapılır açıkçası anlamıyorum. Düzeltmeye gelince;
Öncelikle referandum tarihi 8 Kasım değil, 7 Kasım'dır. İkincisi, Türkiye genelinde Evet oyu % 82,7 değil, % 92,7'dir. Üçüncüsü ve en önemlisi;
Bingöl'de HAYIR oranı ne Taraf gazetesinin dediği gibi % 90, ne KÜTAHYALI'nın dediği gibi % 70 ne de diğer konuşmacı ve katılımcıların dediği gibi % 80, % 90 veya rekor seviyedeydi. Hatta Hayır diyen hiçbir vilayet olmadığı için, Hayır diyen tek vilayet olduğumuz bilgisi de gerçekle uzaktan bile akraba değildi.
Eğer Cesur ünvanının verilmesi böyle rekorlara ve yüksek oranda Hayır oranlarına bağlıysa, Genç sivillerimizin çuvalladığını söylemek gerekir. Ancak gerçek oranları öğrendikten sonra hala bize Cesurbingöl diyeceklerse buyursunlar gelsinler. Biz buradayız tabela orada. Beraber gider Cesur'u ekleriz. Meclise sunulacak yasa tasarısını da hazırlayacak kimseleri yoksa söz ben hazırlarım. Torunlarımın "nerelisin" sorusuna "Cesurbingöllüyüm" diye cevap verme lüksüne sahip olmaları açıkçası keyifli bir duygu.
Ama önce gerçek oranlar;
Evet % 68, Hayır % 32.
Biliyorum bir çok kişi de hayal kırıklığı yarattı bu oranlar ama ne yazık ki gerçek durum bu.
Türkiye'de % 8'lik Hayır oranı ile kıyaslayınca ortalamanın tam dört katı Hayır demişiz. % 32 asla az değil ve kesinlikle büyüklerimiz cesur davranmışlar. Ancak bu durum yine de panelistlerin ve konuşmacıların ortaya koyduğu rakamların ve sarf ettikleri cümlelerin gerçeği yansıtmadığını görmemize engel değil.
Gerçek şu;
"Biz de Evet dedik." Tüm Türkiye gibi hem de.
Ancak 1982'de yapılanın bir referandum olduğunu söylemek çok zor. Beyaz ve ince zarfların kullanıldığı referandumsu şeyde (batılılar böyle durumlara plebisit derler yani göstermelik referandum) evet oyları beyaz iken, hayır oyları zarfın içindeyken bile rahatlıkla görülebilen kırmızıydı. Öte yandan evet'in anlamı askeri yönetimden kurtuluştu. O baskı ortamında referadumdan hayır çıkması imkansızdı. Çıkmadı, çıkmazdı da.
Doğal olarak Bingöl'den de hayır çıkamazdı.
Genç sivillerin yeterince araştırmadan, gerçeği öğrenmeden böyle bir işe girişme nedenlerini anlamıyor, gençliklerine veriyorum.
Yine de referandum sonuçları konusundaki kafa karışıklığının giderilmesine vesile oldular.
Neden Yeni Bir Anayasa paneline gelince;
Biraz dinledim.
Sarmadı.
Bırakıp çıktım.
Çünkü benim iklimimde neden yeni bir anayasa sorusunun modası çoktan geçti.
Artık hem içeriği hem de yapılma yöntemi ile nasıl bir anayasa sorusunun cevabını tartışmamız gerekiyor çünkü.(FA/EK)
___________________________________________
Bu yazı aynı zamanlı olarak www.fahrialimoglu.com ile www.bingolgazetesi.com.tr adresinde yayınlanmaktadır.
BİR ŞEHİR EFSANESİ
"Cesurbingöl" Anayasaya Hayır Diyecek Kadar Cesur muydu?
12 Eylül Anayasasına Bingöl'de "Hayır" diyenlerin oranı ne Taraf gazetesinin dediği gibi yüzde 90, ne Kütahyalı'nın dediği gibi yüzde 70'ti. Bingöl de "Evet" dedi. Bütün Türkiye gibi. Yüzde 68 "Evet", yüzde 32 "Hayır". Ne yazık ki gerçek bu.
Hak odaklı, çok sesli, bağımsız gazeteciliği güçlendirmek için bianet desteğinizi bekliyor.