Görme, konuşmadan önce gelir insanoğlunda. Bebekler genellikle doğumdan sonraki 12-18. aylar arasında ilk sözcüklerini söylerken dördüncü aydan itibaren bakıp tanımayı öğrenirler.
19. yüzyılda ilk fotoğraf makinasının bulunması ile insanın algısı değişti. Görünen nesnelere başka anlamlar yüklenmeye başlandı. Fotoğraf makinasıyla anlık görüntüler elde edilebilince görüntüler zamanla farklılaştı.
Tıpkı güneşin batışında olduğu gibi; o muhteşem kızıllığıyla gökyüzünden aşağıya doğru süzülürken güneş her geçen saniye birbirinden farklı görüntüler verir. Algıladığımız şey neyi nerede gördüğümüze, gördüğümüz şeyse hangi zaman ve mekanda olduğumuza bağlı olarak değişebilir. Her fotoğrafın farklı olması görüntülendiği ortamın biricik olmasından kaynaklanır. Fotoğraf, o anın biricikliğinin tüm dünyayla paylaşılması anlamını taşır. Tüm yaşananlar fotoğrafta kusursuz birer an olup çıkar. Fotoğraflar, kendi gözlemlerimiz ve duygularımızla çakıştığı için bizleri de etkiler. Adeta içimize girip davet eder insanı, insanlar fotoğrafta gördüklerini yaşamayı arzular.
Son yıllarda bilgisayar teknolojileri ve merceklerde yaşanan gelişmeler nedeniyle cep telefonları ile çok kaliteli fotoğraflar çekilebilmek mümkün oldu. Fotoğraf çektirme meraklıları sayesinde birçok kişi özellikle restoran çalışanları adeta birer fotoğraf sanatçısı haline geldi. Aslında bu fotoğraflar kimi zaman “wow” dedirtirken bazen de görgüsüz yaftasının yapıştırılması için gerekçe oluşturabiliyor. Bunlar aslında hayatın içinden fotoğraflar ve cep telefonları ile çekildiği için bunlara “cep fotoğraflar” demek yanlış olmasa gerekir.
Türkiye'de mobil telefon abone sayısının gelecek yıl 84 milyona çıkacağı tahmin ediliyor. Yeni kuşak, asgari ücretli -hatta çalışmıyor olsa dahi- son model akıllı telefon sahibi olmayı bir prestij olarak kabul ediyor. Öğrencisinden asgari ücretlisine kadar yeni kuşakta, neredeyse asgari ücretin en az beş katı olan akıllı telefonlar var. Pazar payının yüzde 40’ına sahip olan şirketin[1] çıkardığı yeni modelinin fiyatları 13 bin lira yine pazar payına sahip ikinci sıradaki şirketin yeni modelinin fiyatları ise 15 bin lira civarlarında.
Her ortamda elinde cep telefonu ile ortamı görüntüleyen yeni nesil fotoğrafçıları görmek olağan hale geldi. Hatta ölüm anında bile. Bu cep fotoğraflar, anı belgeleyip tarihe not düşmekten çok facebook, instagram, twitter gibi sosyal medya hesaplarında paylaşılmak için. Fakat kullanıcılar bir süre sonra çok kullanılan bu ögelerin aynılaştığının farkında bile değiller.
Cep telefonlarının hayatımıza girmesi ile birlikte artık mekanlara ve dostlara gidilmekten çok fotoğraflar sosyal medya hesapları üzerinden onlara gösteriliyor. Kimi zaman bu fotoğraflar klasik şiir, veciz sözler ve felsefik cümlelerle süsleniyor. Paylaşılan fotoğraflarda kişiler, tüm ayrıntılarıyla inceleyebileceğimiz şekilde gözümüzün önünde. Ancak onların bizi gördüklerini düşünmek en basit söylemle saflık olur.
Cep fotoğraflar denen bu fotoğrafların amacı – olumlu ya da olumsuz- görenleri kendilerinden geçirecek yeni yaşantılara götürmek değil, yaşanan şeyleri süsleyip püsleyerek başkalarına göstermek. Böylesi fotoğraf verenler kendi tutkularını, kusursuzluklarını, zenginliklerini, güçlerini, nüfuslarını -özellikle siyasi nüfuslarını- göstermeye çalışırlar. Yeni kuşaklar kendilerini fotoğraftaki kişilerle değil fotoğrafta yaşanılanlarla örtüştürür.
Cep fotoğraflarının konuları da çok değişik olabilir. Fotoğraflar -doğru ya da yanlış- kimi zaman kahramanlık, korkusuzluk gibi güç gösterilerini belgelemek için kullanılırken kimi zaman lüks yaşama, marka giysilere, kaliteli yiyeceklere sahip olunduğunu göstermek için özellikle yeni kuşaklarca çokça kullanılır.
Daha çok kendi cep fotoğraflarını paylaşan yeni kuşağın bundan aldıkları zevkler arasında kendi vücutları ile barışık yaşamanın verdiği haz da vardır. Kendi vücudundan hoşnut olmayanlarsa zaten çoktan estetik cerrahinin mucizelerinden faydalanmıştır. Ya da gelişmiş teknoloji ve akıllı telefon uygulamaları (mobil aplikasyonlar) ile fotoğraflar kusursuz hale getirilir. Fotoğraflarda gördüğü kusursuz görüntüleri kişinin kendisini değerlendirirken ona destek olur ve sahte de olsa özgüvenini artırır. Bu görüntülerde kişi kendisinin mükemmelliğini başka bir biçimde yeniden bulur. Birey içinde bulunduğu durumu değil olmak istediği durumu anlatmak ister cep fotoğraflarda, tıpkı hayal ettiği gibi. Hayaller her zaman onu kurana özgü şeylerdir, hiçbiri bir diğerine benzemez.
Cep fotoğrafları bazen zevk bazen de mutluluk vaat eder. Başkalarının gözüyle görünen bir mutluluk, bazen de kıskanılmanın getirdiği mutluluk. Çoğu zaman insanlar cep fotoğraflarda gülümserler, başkaları görsün diye, sevecen izlenimler oluşturmak ve olumlu mesaj vermek için. Böylesi resimler iki şeyi bir arada söyler; mutludurlar ve dünyada olan bitenler umurlarında değildir. Bazı zamanlar da cep fotoğraflar kişileri değil toplumsal ilişkileri amaçlar, bazen de geçmişi geleceğe nakletmektir görevi.
Cep fotoğraflar bize genellikle yaşadığımız dünyanın iyimser yönünü gösterir. Tüm dünya fotoğraflarda görünen güzel yaşamın gerçekleştiği yer olarak görünür. Oysa, cep fotoğrafların dünyayı yorumlayışıyla dünyanın içinde bulunduğu gerçeklik arasındaki fark, yaşantıların eşitsizlikleri olarak bütün çıplaklığı ile apaçık karşımızda durur. (YU/AS)
[1] https://gs.statcounter.com/vendor-market-share/mobile/turkey