Doğu Karadeniz Bölgesi insanı çaya tutunarak yaşamını sürdürür, toprağı ise çayın köklerine tutunarak heyelan olup akmaz, varlığını devam ettirir.
Doğu Karadeniz'de yaşayan insanların önemli bir bölümü ÇAYKUR emeklisidir. ÇAY-KUR'dan emekli olanlar kimseye el avuç açmadan yaşama tutunmaktadır. 2008 rakamlarına göre ÇAYKUR' da 13.524 işçi personel ve 1.302 memur personel çalışmaktadır. Yani, ÇAY-KUR yöre insanı için iş kapısı. 204 bin çiftçi de çay tarımı ile uğraşarak aile geçimini çay üretiminden sağlamaktadır. Özetle çay yaklaşık 2 milyon insan için aş ve iş, toprak için koruyucu. Bölge için bu denli önemli olan çay için de, ÇAY-KUR aynı derecede önemli ve yaşamsal.
Çay ile ilgili olarak biri ÇAY-KUR, diğer ise Ulusal Çay Konseyi tarafından hazırlanmış olan iki Çay Kanunu taslağı bulunmaktadır. Ulusal Çay Konseyi'nin hazırladığı yasa taslağının mecliste olduğu söylenmektedir.
ÇAY-KUR tarafından düzenlenen Yasa Tasarısı'nda; Çay Piyasası Düzenleme ve Denetleme Kurumu kurulması öngörülüyor.
Kurumun kurul üyeliklerine de; Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı'ndan birer, ÇAY-KUR'dan iki, Rize Çay Borsası'ndan bir, YÖK'den bir üye olmak üzere 7 üyeden oluşturulması öngörülüyor. Kurul üyeliklerine bakıldığında çoğunluğunu devlet yetkilileri, biri özel sektör diğeri ise devleti temsil eden YÖK'ten oluşturulması öngörülüyor.
ÇAY-KUR sistemdeki aksaklıkların giderilmesi ve bu güne kadar yeterince denetlenemeyen sektöre çeki düzen verilmesi amacıyla ÇAY KANUNU düzenlenmesini istiyor. Çay Kanunu Tasarısı'nı hazırlayan kurum kim? Üreticinin çayının üçte ikisini tek başına satın alan, işleyen ve pazarlayan ÇAY-KUR. Peki yakın zamana kadar çay politikalarını yürütmekten sorumlu kurum hangisi ÇAY-KUR. O zaman soralım:
Son yıllara kadar çay sektörünü tek başına ÇAY-KUR yönetmiyor muydu? Yani çiftçinin ürettiği yaş çayı ÇAY-KUR satın alıyor, işliyor ve pazarlamıyor muydu? Evet. ÇAY-KUR bir devlet kurumu değil mi? Evet!
Denetlenemeyen sektöre çeki düzen verilmesi amacıyla kurulması öngörülen Çay Piyasası Düzenleme ve Denetleme Kurumu üyeliklerine neden bu güne kadar denetlemedikleri söylenenlerden tekrar oluşturuluyor?
Demek ki, asıl neden bu değil...
Ayrıca ÇAY-KUR tarafından hazırlanan Yasa Tasarısı'nda yaş çay fiyatlarının belirlenmesi ve ilanına ilişkin bir açıklama da yok!
Batık çay sanayicisini çiftçiler finanse etsin
ÇAY-KUR'un hazırladığı yasa tasarısı'nda çiftçileri korumak amacıyla bir sigorta fonu kurulması öngörülmüş. Deniliyor ki; imalatçıların üreticilerden aldığı yaş çay bedellerinin sanayici tarafından ödenmemesi durumunda üreticinin alacağını garanti altına alacak bir sigorta fonu oluşturulsun. Bu fonun kaynağı da yalnızca çiftçilerin sattığı yaş çay yaprağının parasından yüzde 1-1,5 oranında kesinti yapılarak karşılansın ve bu fona aktarılsın.
Bu çiftçinin alacağını garanti altına almak mı, yoksa batık tüccar ve sanayiciyi çay üreticisi çiftçiler tarafından finanse etmek midir?
Böyle bir şeyi yasa tasarısına koyacak kadar çiftçiyi, "yolunacak kaz" gibi gören yasa hazırlayıcılarına pes de-mi-yoruz!
Ulusal Çay Konseyi'nin düzenlediği Çay Kanunu taslağı da, Çay Piyasası Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun kurulmasını öngörüyor. Kurulun görevi, Çay borsasının düzenlenmesi ve denetlenmesi, ruhsatlandırma, kota belirleme gibi işlerdir. Bu kurulun kurulmasıyla birlikte ÇAYKUR özelleştirilecek mi belli değil. Daha çok çay üretim zincirinde çay üreten diğer firmalardan biri haline getirilerek işlevsizleştirilmek isteniyor.
Konsey hazırladığı yasa taslağında ayrıca Çay İhtisas Borsası kurulmasını da öngörüyor.
Konseyin hazırladığı yasa taslağında öngördüğü Borsada, çiftçiler adına sadece Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın yan kuruluşu gibi çalışan Ziraat Odalarının bir üye, Konseyin ise üç üye ile temsili öngörülüyor. Devlet kuruluşu ÇAY-KUR ise Borsada bir memur ile yer alacak. Devletin borsaya göndereceği göstermelik bir memur. Çünkü devlet adına katılacak olan memurun özel sektörden gelecek olan alıcılarla rekabet etme şansının hiç olmayacağı bilinmez birşey değil.
Ulusal Çay Konseyi'nin hazırladığı yasa tasarısında ÇAY-KUR dahil kuru çayın tamamına borsada satılma zorunluğu getiriliyor. ÇAY-KUR'a Çay İhtisas Borsası'na girmeyi zorunlu hale getirmek ÇAY-KUR; "sende piyasa aktörü ol" demekten başka birşey değildir. Söz konusu yasa taslağı ÇAY-KUR'un işlediği çayı borsaya getirmek zorunda olacağı gibi satışa sunacağı ürünleri de borsadan alması anlamına gelecektir. ÇAY-KUR bu öngörü ile kuru çayı maliyetin üzerinde borsadan satın almak zorunda kalabilecek. Bu doğal olarak fiyatlara yansıyacak. Fabrika sahipleri kazanırken çay üreticisi çiftçiler ile çay içicisi tüketiciler kaybedecek. Buna kısaca ÇAY-KUR satılmıyor ama bedelsiz aradan çıkarılıyor. Böylece özelleştirme ile oluşacak olan tepki de sönümlendirilmiş oluyor, diyelim.
Çiftçiler çay bedelini 12 ayda alacak
Konseyin hazırladığı yasa taslağının kuru çay satışı başlıklı 11. maddesinin 7. fıkrasında "yaş çay bedeli, kuru çay bedelinin üreticiye ödenmesini takip eden en geç 15 gün içerisinde üretici tarafından müstahsillerine satın alındığı yaş çay oranlarınca ödenir". diyor. Yaş çay kotası başlıklı 12. maddenin 5. fıkrasında" "(....) Kuru çay işleyenlere verilen yıllık kota miktarının on ikide biri oranının her üretici o ay içinde borsada satışa arz edebilir (...)" hükümleri yer alıyor.
Bu hükümlere göre;
* Çay işlenmeden kuru çaya dönüşmeden ve satılmadan çiftçiye ödeme yapılmayacak,
* Çiftçi teslim ettiği çay bedelini 12 ay taksitle alabilecek.
Fabrikaların sermaye kullanmadan para kazanacak. Kanun taslağı öngörüsü yasalaşırsa çay üreticisi çiftçi çay fabrikası patronu finanse edecek.
Tasarının yasalaşması halinde ÇAYKUR fabrikalarında çalışan işçilerin durumlarının ne olacağı belli olmadığı gibi ÇAY-KUR'un yaş çay üreticilerinden çay alıp almayacağı da belirsiz. Konseyin hazırladığı Yasa Taslağı yaş çay üreticileri ile alıcılar arasında sözleşme düzenlemeyi zorunlu görüyor. Ancak yasa tasarısında tek tip sözleşme öngörülüyor, çiftçilerin sendikalarda örgütlenmesi ve sendikaları aracılığıyla sözleşmede taraf olmaları öngörülmüyor. Çay'dan önce çıkarılan ve uygulamaya konulan Tütün Yasası ile sözleşmeli üreticiliğe mecbur edilen tütün üreticileri şirketlerle yaptıkları sözleşme sonucunda şu an birinci kalite tütünlerinin kilosuna 7-8 TL arası bir para alıyorlar. Tütün Yasası çıkmamış olsaydı bu yıl bir kilo tütünün karşılığında 30 TL alıyor olacaklardı.
Çay ile ilgili her iki yasa taslağında da, ne ekmeğini çay tarımından çıkaran yaş çay üreticisi çiftçiler ne çay fabrikalarında çalışan işçiler ne de çay içicisi tüketiciler lehine herhangi bir düzenleme yok. Bu çay ile ilgili her iki yasa taslağında da, ne ekmeğini çay tarımından çıkaran yaş çay üreticisi çiftçiler ne çay fabrikalarında çalışan işçiler ne de çay içicisi tüketiciler lehine herhangi bir düzenleme yok.
ÇAY KANUNU ile yapılmak istenen şey; ÇAY-KUR'un tasfiyesidir. Çay üreticisi çiftçilerin yeni kölecilik sistemiyle şirketler için çay üretmesi. Çaya şirketlerin egemen kılınması... (AA/EK)