Siz de bir hayvansever misiniz? Eh, bu yazıyı okumaya başladığınıza göre, öyle olduğunuzu varsayabilirim. Bir hayvanı kurtarmak için girişimleriniz oldu mu hiç? Belki oldu, belki de olacak... Peki bu duruma hazır mısınız? Sanmıyorum. Çünkü korkmuş ve bir yerde mahsur kalmış kedi veya köpeğe yardım etmek son derece zordur, bu ani durum karşısında da hazır olabilmek pek mümkün değildir. Özellikle ilk kez başınıza geliyorsa. Her şeyden önce kendisine zarar verme potansiyeli vardır. Yardım edeyim derken, işleri tam tersi hale getirebilirsiniz. Yapacağınız bir tek yanlış hareket onu kaybetmenize yol açabilir. İşte o zaman da “keşke” diye başlarsınız ama olan olmuştur ve artık çok geçtir.
Bugün, yükseklerde mahsur kalmış bir kedinin gerçek hikayesini anlatacağım. Gelecekte böyle bir operasyon dönüp dolaşıp sizi bulursa, işte o gün “iyi ki o yazıyı okumuştum” diyeceksiniz.
Neden kurtarma girişimi, yükseklerde mahsur kalan bir kedi için tehlike arz eder? Çünkü kedi korktuğunda ve köşeye sıkıştığını hissettiğinde kendisini aşağıya bırakabilir. Evet bunu rahatlıkla yapar. Ve emin olun o kadar yüksekten kurtulma şansları yoktur...
Anlatacğım olay gerçektir... Pınar Erdemli, gece yarıları haykırışa dönen bir kedi sesi yankılanması duyar. Bu kedinin başına belliki bir iş gelmiştir. Çünkü her ilerleyen gün sesi, gecenin sessizliğinde yankılanmaya devam eder. Çok arar ama bir türlü bulamaz. Tam 10 gün olmuştur ama nafile... Ses gelmeye devam eder. Kime sorsa ilgilenmezler. Bir gün tamamen şans eseri sesin geldiği bölgeden geçerken başını yukarıya kaldırır... Tam sekiz kat yukarıda iki dev apartmanın arasındaki küçücük bir boşlulukta aşağıya doğru bakan minik bir sarı kafa görecektir. İşte o an kurtarma operasyonu da başlamış olur.
Tabi ki Pınar Erdemli’yi tanıyorum... Kendisi ablam. İzmir’de yaşıyor. Beni aradı hemen. Ama ben İstanbul’dayım... Alsancak semtinde oluyor bu olay. “Hiç kimse bulamıyormusun sana yardım edecek?” diye soruyorum. “Bulamıyorum, kimse ilgilenmiyor” diyor. HAYTAP’a (Hayvan Hakları Federasyonu) mail attım. Hemen organize oldular. Onlarca kişiye dağıttılar maili. Bir gün içinde mail bombardımanına tutulduk. Bulunduğu apartmanda hatta sokakta ikinci bir kişinin ilgilenmediğini düşünürsek, sanal ortamda da olsa hayvanseverlerin çokluğu bizleri mutlu etti. Duyan elinden geldiğince fikir vererek yardım etmeye çabaladı. Önerilerin bir çoğu akıllıcaydı, ama işe yaraması mümkün olmadı. Birincisi, itfaiyeyi aramak: Arandı... Ama ulaşmalarının mümkün olmadığını, duvarın kırdırılmasını söylediler! Duvar kırmak! Kedi sanırım gerçekten kendini boşluğa bırakabilirdi dibindeki duvar kırılırken. İkincisi AKUT’u aramak: Olmadı! Üçüncüsü İzmir Büyükşehir Belediyesini aramak: Onlar da hala gelecekler. Bu şekilde uzadı gitti... Bu arada 14 gün oldu. Kedi aç susuz kalmıştı. Tabi fark edildiği 10. güne kadar. En azından ev sahibi ikna edildi. Balkonuna yemek kondu o gün. Ev sahibi öncesinde düşünmüş ve “bu hayvana yemek verirsek buradan gitmez” demiş. Ama 10 gün orada aç-susuz kalmasına rağmen gerçek anlamda mahsur kaldığını düşünememiş. Hayvan feci korkak çıktı. İnsan görünce deliriyor. Kaçacak delik arıyor.
Ve beklenen an...İzmirli hayvansever Peri hanim bir şekilde konuyu öğrenir. Aynı gün örneğini İtalya’da gördüğü, tamamen bu gibi olaylarda faydalanılan bir “kapan” getireceğini söyler. Kapanı yan tarafta görüyorsunuz. İşte bu kapanın içine güzel güzel yemekler konulup, mahsur kaldığı çatının hemen yanındaki evin balkonuna yerleştiriliyor. Zaten gidebileceği başka bir yer yok. O balkona da çıkabilmesi zor ama tehlikeli de olsa ince bir yol var. Dört saat sonra beklenen an ve mutlu son geliyor. Sarı kafa, kedicik yakalanıyor...
Bu kedicik fotoğrafta görülen evin çatısına neden çıktı? Nasıl çıktı? Neden geri inemedi ve orada nasıl sıkıştı? Hiç birinin yanıtı yok... Ama sonunda kurtuldu. Kedi ve köpek kapanları bu gibi korkak, yakalanması zor hayvanlar için İtalya’da kullanılıyormuş. Hepimiz bunu öğrenmiş olduk. Bu hem pratik, hem risksiz, hem de olumlu sonuç veren bir yöntem... Ne diyelim bunu tasarlayan ve bir türlü ismini öğrenemediğim tasarımcısı olan İtalyan kadının aklına sağlık...(AÜ/EÜ)