* Fotoğraf: AA
Bursa Şehir Hastanesi açıldı. Açıldıktan iki hafta sonra yönetim katının tavanından bir şelale aktı. “Milyonluk hastaneyi su bastı” başlıklı video epeyce ortalıkta dolaştı. Gülündü eğlenildi, unutuldu.
Türk Tabipleri Birliği ve Bursa Tabip Odası hastaneye gidebilmek için geceden yola çıkılması gereken bir yere yapılan bu tesisin “şehirdışı hastanesi” diye anılmasının uygun olacağını açıkladı.
Hastanelerin yapımına karar veren Yüksek Planlama Kurulu’nun kararı gereği Bursa’da da kimi hastaneler bu uğurda harcandı; şehir merkezindeki Bursa Devlet Hastanesi, Prof. Dr. Türkan Akyol Göğüs Hastalıkları Hastanesi ve Zübeyde Hanım Doğumevi kapatıldı. Ali Osman Sönmez Onkoloji Hastanesi de küçültülerek, birçok hizmeti sunamaz hale getirildi.
Peki, başka neler oldu?
Kapatılan Bursa Devlet Hastanesi’nin acil servisi, yoğun bakımları ve hasta odaları için geçmiş yıllarda halktan milyonlarca TL bağış toplandı. Toplanan bağışlarla yenilenen hastane kapatıldı, kaderine terk edildi.
Kapatılan Bursa Devlet Hastanesi’nin hemen yanına bağışla yaptırılan ve sonradan Sağlık Bakanlığı bütçesinden büyük harcamalarla desteklenerek onkoloji konusunda 3. basamak tıbbi tanı/tedavi hizmeti sunan Ali Osman Sönmez Onkoloji Hastanesi neredeyse terk edilmiş durumda. Bu hastaneden 30’un üzerinde uzman hekim Bursa Şehir Hastanesi’nde görevlendirildi, hastanedeki birçok bölüm kapatıldı.
2017 yılında temeli atılan ve 2019 yılında açılacağı söylenen 750 yataklı Acemler’deki devlet hastanesi inşaatı “ödenek yokluğu” gerekçe gösterilerek durduruldu. O tarihte Zübeyde Hanım Doğumevi ve Ali Osman Sönmez Onkoloji Hastanesi’nin bu hastaneye taşınacağı açıklanmasına karşın söz konusu hastaneler Bursa Şehir Hastanesi’ne taşındı.
Bilindiği gibi tek bir şehir hastanesi asla sayılabilir ve öngörülebilir sayıda hasar yaratmaz. Hep daha fazlası çıkar. Şehir hastanelerinin her metrekaresini kâr olarak yutanlara para yetişmesi gerektiğinden hastanedeki “işi” yapanlara para yokmuş! Sağlık çalışanlarına ek ödeme yapmaya Bursa’nın bütün parası toplansa yetmiyormuş.
Bursa İl Sağlık Müdürlüğü Kamu Hastaneleri Hizmetleri Başkanlığı bir yazı yazmış. Demiş ki “İlimizdeki sağlık tesislerimizin tahakkuk miktarları tek başına Bursa Şehir Hastanesi sabit ve performansa dayalı ek ödeme yükünü kaldıramayacağından Bursa Şehir Hastanesi sabit ve performansa dayalı ek ödemelerin yapılabilmesi için Müdürlük Makamından alınan 29.7.2019 E.7262 sayılı olur yazımız ekinde gönderilmiş olup belirtilen hususlar doğrultusunda işlem tesisi edilmesine...”.
Tesis edilecek işlem ne? Bursa Şehir Hastanesine geçici görevle gelenlerin ödemelerini geldikleri hastaneler yapacak, kadrosu Bursa Şehir Hastanesinde olan doktorlar branşlara ayrılacak; kiminin ek ödemesini Sağlık Bilimleri Üniversitesi Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, kimininkini Çekirge Devlet Hastanesi, kiminin de Ali Osman Sönmez Onkoloji Hastanesi yapacakmış.
Bursa İl Sağlık Müdürlüğü ne demiş? Olur, demiş.
O halde soralım, yeni kadro yokken, çalışan sayısı azalmışken dün yeten para bugün niye yetmiyor?
Sağlık Bakanlığı “fiilen döner sermayenin oluşmasına katılmadığı dönem” diye saydığı mesela süt iznini kullandığı, mesela yıllık izne çıktığı günlerin parasını bile kuruş kuruş hesaplayıp sağlık çalışanlarına ek ödeme yapmazken başka bir hastanede “fiilen” çalışan doktorun parasını niye hırpalayıp iş yapamaz hale getirdiği hastaneye ödetiyor?
Bursa Şehir Hastanesi’ne gitmek istemediğini beyan edenleri zorla bu hastaneye gönderen Sağlık Bakanlığı, yapılacak ödemeleri niye döner sermaye merkez saymanlığına ayrılan paylardan hastaneye aktararak sorunu çözmüyor?
Doktorların ve sağlık çalışanlarının emeklerinin üzerinden geçinen bunca şirkete para yetiştirmek için niye asıl işi yapanları bunca hor görüp eziyet ediyor? (ÖE/TP)