Sakarayalılar, geleneksel inanışa göre suyu çekilen gölün etrafında biten papatyaları suyun bir daha geri gelmeyeceğinin işareti olarak görüyor.
Papatyalar ne kadar bilimsel bir kanıt bilinmez ama dünyanın sayılı temiz, tatlı su kaynaklarından biri olan Sapanca Gölü’nün yok olma tehlikesi altında olduğu artık bilimsel bir gerçek.
Tema Vakfı’nın Erozyonla Mücadele Haftası kapsamında Sapanca Gölü’ne düzenlediği geziye katıldık.
Gölün kenarına vardığımızda kıyıda oluşan yeşillik alanın bir yıl öncesine kadar göl olduğunu öğrendik. Aslında sudaki azalma 2013'ün mayıs ayında başlamış ancak bu sene yağışlardaki azalmanın getirdiği kuraklık gölü can çekişir hale getirmiş. Su ortalama 50 metre kadar kıyıdan çekilmiş, yükseklik olarak ise iki metre kadar düşüş yaşanmış.
Herkes su çekiyor
Ancak sorun sadece kuraklık değil, içme suyu olarak kullanılan gölden yıllardır aşırı derecede farklı amaçlarla su çekiliyor. Sanayi kuruluşlarının bir an önce su çekmeyi bırakması ve gölden sadece insani amaçlı su çekilmesi gerekiyor.
Gölün üçte ikisi Sakarya, üçte biri Kocaeli Belediyesi sınırları içinde yer alıyor.
Bu yüzden her iki belediye de temizlik, peyzaj vb amaçlarla gölden su çekiyor. Gölün etrafında birçok sanayi kuruluşu var. Bunlardan en büyüğü yılda 7 milyon metreküp çeken Tüpraş. Üstelik kapasitesini iki katına çıkarmayı düşünüyor. Bunun yanında en az 15 adet su dolum tesisi firması var.
Bu da yetmiyor, bölgede yaşayanlar çeşitli amaçlarla gölden kaçak su çekiyor, zaten iletim boru hatlarında da yüzde 50’ye varan kaçaklar var. Bir diğer anlamsız durum ise Kocaeli Belediyesi’nin su ihtiyacı için kurulan Yuvacık Barajı için yağış azalınca Sapanca Gölü’nden su çekmesi olmuş.
Göl bataklık olma tehlikesi yaşıyor
Sakarya Üniversitesi’nden Yard. Doç. Dr. Mahnaz Gümrükçüoğlu, göldeki çekilmenin ötrofikasyon seviyesine yani sonun başlangıcına geldiğini “ölüyorum” demeye başladığını söyledi.
“Ötrofikasyon başlamış, yani gölün dibinde bitkiler çıkmaya başlamış. Bu yüzden göldeki oksijen seviyesi çok ciddi boyutta azalmış. İçindeki canlılar yok olmaya başlamış. Kısacası göl diyor ki, tedbir almazsanız ben ölüyorum, bataklık olacağım.”
Sanayi kuruluşları su çekmemeli
Gümrükçüoğlu, son dönemdeki yağmurların gölde sadece birkaç santimlik yükselme sağladığını bunun çok yanıltıcı olduğunu yağmurların gölü kurtarmaya yetmeyeceğini en kısa zamanda çok ciddi tedbirler alınması gerektiğini belirtti.
“Sapanca Gölü etrafındaki 15 dereden, yağışlardan ve yeraltı suyundan besleniyor. Derelerin 10’u zaten kurudu. İklim değişikliğine bağlı olarak artacak kuraklık nedeniyle yağışlara zaten güvenemeyiz.
"Bu yüzden gölden sadece insani amaçlı olarak su çekilmeli. Bir an önce gölün etrfaındaki sanayi kuruluşları gölden su çekmek yerine deniz suyunu arıtmalı ya da evsel atık sularını arıtarak kullanmalı. Bu mümkün sadece yatırım gerektiriyor.
"Belediyeler kendilerine verilen miktarın üzerinde su çekmemeli. Gölden kaçak su alımı durdurulmalı. İletim borularındaki kaçaklar giderilmeli. Yeraltından da su çekilmesi durmalı. Doğayı kendi haline bırakırsak kendi kendini yenileyebilir yeter ki onu rahat bırakıp zaman verelim.” (NV)