Adettendir, gidenin ardından değerlendirmeler yapılır, bilançosu çıkartılır. Geçtiğimiz günlerde bianet benden bir değerlendirme isteyince 2009 mahsülü albümleri önüme serdim, ara ara dinleyerek ve hatırlayarak yazmaya başladım. Başta her şey iyi gidiyordu fakat kısa süre sonra yazı uzadıkça içinden çıkılamaz bir işe gömüldüğümü anladım ve Kendimi frenledim. Bu yazı, uzun yazma hakkımı baki tutarak kısa değerlendirmelerle geçen yıla bir bakış denemesi. Günahıyla, sevabıyla ve daha ziyade alternatif hattı takip etmek suretiyle. Unuttuklarım elbette olacaktır, şimdiden affola!
Değerlendirmenin memleket sınırlarını kapsayacağını söylememe gerek yok sanırım. Yazının salahiyeti açısından sadece bu coğrafyada çıkmış albümlerden söz edeceğim. Ara ara ecnebi albümlere gönderme yapabilirim ama esas olarak onları göz ardı edeceğim. Bir şeyi daha hatırlatmakta fayda var: Bu değerlendirmeler, tümüyle kişisel değerlendirmelerim. Ne kadar objektif bakmaya çalışsam da kimi konularda bunu başarmam mümkün olmuyor.
Duman, Cohen, Zamska...
2009'un en büyük sürprizi kuşkusuz Duman'ın iki albümle birden sahalara dönmesiydi. "Senden Daha Güzel", "Elleri Ellerime", "Dibine Kadar" gibi şarkılar bu bollukta aradan sıyrıldı, "lem yelid ve löp yutar" dizesi tartışma yarattı ve Duman, Foça Rock Tatili'nde, tarihinin en güzel konserlerinden birine imza attı. Bizzat şahit olduk, bahtiyarız. Şahit olduğumuz bir diğer güzellik Leonard Cohen konseriydi: Açıkhava'da oturduğumuz yere mıhlandık, yılların özlemini giderdik, dünya gözüyle hem de İstanbul'da Cohen gördüğümüz için kendimizi şanslı hissettik. Umudumuz Dylan ve Springsteen'i, olmadı Tom Waits'i memlekette izlemek...
Yılın sonlarına doğru enteresan bir albüm geldi önümüze: Sexen, "Censored Inc."te boylu boyunca 12 Eylül'ü işledi; aldıkları, travmaları ve bugüne etkileriyle "darbe"nin yarattığı hasarı gözler önüne serdi. Sözler İngilizce, müzik alabildiğine sertti ama albüm bir şekilde amacına ulaştı. 12 Eylül denince akla gelen ilk isimlerden biri Bulutsuzluk Özlemi. İyi anlamda elbette: 1987 tarihli "Acil Demokrasi / Uçtu Uçtu", 12 Eylül sonrasını (en azından benim için) güzelleştiren şahane işlerden biridir. Dönemi yaşayan insanların ufkunu, kafasını açmakla kalmamış, Türkçe sözlü rock müziğin ne kadar iyi yapılabileceğini de herkese göstermiştir. Ancak topluluk ilerleyen zamanlarda değişik denemelerle bu albümün gerisine düşmüştü. Biraz da bu nedenle, 2009'un ilk aylarında çıkan "Zamska"yı kuşkuyla karşıladık lakin albümü dinlediğimizde yanıldığımızı anladık. Bulutsuzluk Özlemi disbkografisinin en sağlam albümlerinden birisiyle karşılaşmak içimizi ferahlattı. Nejat Yavaşoğulları'nın "ulusalcı" duruşu ne zamandır içimizi burkuyordu; şarkılarıyla gönlümüzü almayı başardı. Bu arada, eski Bulutsuzluk elemanlarından Akın Eldes'in "Ara Taksim"i çıkarttığını, Utku Ünal'ın da takviye güç olarak Moğollar'a dahil olduğunu hatırlatalım.
Moğollar demişken, 2009'un son dakikalarında attıkları golü görmeden geçmeyelim: "Umut Yolunu Bulur" bu yılın değil belki ama önümüzdeki yılın en iyi albümlerinden biri olacak. Moğollar mevzuunda beklenti seviyemizi azamide tuttuğumuz için albüme şimdilik mırın kırın etmemiz doğal. Kimi şarkıları yok saydığımız taktirde dinledikçe güzelleşeceğinden, o sakin rock'un içimize işleyeceğinden eminiz.
Aylin Aslım'dan "Kolbastı"ya rock alemleri
Rock camiası yine hareketliydi. Asfalt Dünya, Gren, Lityum, Batı Yakası gibi gruplar ilk albümlerini çıkarttı; Ayça Şen "Astronot"la şaşırtt. Aylin Aslım'ın "Canını Seven Kaçsın"ı kısa bir albümdü, ilk şarkılarda hissedilen öfke sonra yerini dingin bir rock'a bırakıyordu. Bu yüzden, bilhassa ikinci yarısındaki şarkılardan sonra tadı damağımızda kaldı. Garaj, Fethi Taner şarkılarıyla dolu bir albümle karşımıza çıktı. Bu vesileyle hem Taner'le özlem giderdik, hem Ersoy Ada'nın muazzam vokaline bir kere daha hayran kaldık.
maNga, iki sürprizle bu yıl sahalardaydı: Hem yeni bir albümle hayranlarının karşısına çıktı, hem de Rock'n'Coke dahilinde "abileri" Cartel'le sahne aldı ve 2010 içerisinde görücüye çıkacak CarMa projesinin startını verdi. "Şehr-i Hüzün"de Karakan'la (Alper Aga) seslendirdikleri "Evdeki Ses", bu birlikteliğin müjdesi gibiydi. Aziza A'nın "Kulak Misafiri", hip hop camiasından bu yıla kayda değer bir katkıydı.
Bir diğer proje, "Arabesk" adlı albümdü ve Fairuz Derin Bulut ile Ali Tekintüre yan yana geldi. Albüm muazzamdı, her şey yerli yerindeydi lakin Fairuz Derin Bulut orada değildi. Bunu bir ara albüm olarak değerlendirdik, "ikinci" albümleri için sabretmeye devam ettik.
2009'un en heyecanlı ekibi Bandista'ydı: Mitinglerden grevlere koşturdu, arada ecnebide dolandı, Direnİstanbul kapsamında düzenlenen konserleri doldu taştı. Elden dağıtılan "De te fabula narratur" ise yılın en iyi albümlerinden biri olarak hafızalarda kaldı.
Bajar ve Marsis, özellikle anmamız gereken iki ekip. Kardeş Türküler - bgst bünyesinden çıkan Bajar'ın "Nêzbe / Yaklaş" başlıklı Kürtçe - Türkçe albümü "açılım" lafının ortalarda yeni dolanmaya başladığı günlerde yayınlandı ve Kürt müziğinde yeni bir hat açtı. Yılın sonlarına doğru bu hat Ferec'in "Helikopter"iyle zenginleşti. Karadeniz'den hırçın sesiyle yükselen Marsis ise yıllardır sahnede biriktirdiklerini kendi adlarını taşıyan albümle önümüze getirdi. Bir çırpıda dinledik, yeni şarkılarını heyecanla beklemeye başladık. Kimileri albümdeki "Kolbastı"ya sinirlendi ama Marsis'in kendi değerlerine sahip çıkışını bu vesileyle bir kere daha alkışladık. Kolbastı, yılın popüler dansıydı; pek çok tartışmayı beraberinde getirdi. Doğu Karadeniz illeri bu yarışta birbirine girdi, sağcılar dansı ve şarkıları sahiplendi, arada Hoptek denen bir tuhaf şey ortaya çıktı.
Ulaş Özdemir'in derlediği "Kızılbaş" ve bir başka bgst ekibi Gayda İstanbul'un ilk albümü yılın en iyileri sıralamasında başa güreşen albümlerdi. Nazan Öncel'in "Masumiyet Müzesi"nden çiçekçilere uzanan albümü "Hatırına Sustum" ise kendi içinde bir başyapıttı.
İçimizi ısıtan sesler ve pop cenahı
Yıllardır sahnelerde takip ettiğimiz Birsen Tezer, ilk albümü "Cihan"ı 2009'da nihayet yayınladı. Özlediğimiz Brenna MacCrimmon, "Kulak Misafiri"yle kulağımızın pasını aldı. Albümde yorumladığı Savaş Çağman'ın muazzam şarkısı "Kamran Oldum", bu yılın en iyilerinden birisiydi. Sumru Ağıryürüyen'in "Issız"ı ise sınırlı bir kitle tarafından ama ölümüne sevildi. Jehan Barbur, Bülent Ortaçgil destekli "Uyan"la gönüllerimizde taht kurdu.
Bedük, "Dance Revolution" ile memleketin tozunu aldı; Sıla, "İmza" ile yılın en büyük çıkışlarından birini yaptı. Ajda Pekkan, her daim süperstar olduğunu "Resim"le kanıtladı. Şarkının bestecisi Serdar Ortaç, "eller havaya"nın yıldızıydı. 2009'un asıl hadisesi ise Hadise'ydi. Eurovision'da memleketi başarıyla temsil etti; hem Türkiye'de hem de Avrupa'da yayınlanan iki ayrı albümüyle hayranlarının sayısını kat kat artırdı. Sezen Aksu, aralarında "Büklüm Büklüm"le "Çakkıdı"nın da olduğu başkalarınca söylenen şarkılarını "Yürüyorum Düş Bahçeleri'nde" albümünde yorumladı. Levent Yüksel'li Sıfır KM'nin "Albüm"ü oldukça farklıydı. Sertab Erener iki single'ın yanısıra Demir Demirkan'la yaptığı İngilizce türkü albümü "Painted on Water" ile adından söz ettirdi. Nilüfer'in "Hayal"i kitlesel anlamda başarılı olamadı ama sanatçı imza günleri ve konserlerle hayranlarını mutlu etti. Nil Karaibrahimgil, "Seviyorum Sevmiyorum" ile milleti zıplattı; Yıldız Tilbe "Aşk İnsanı Değiştirir"le sevenlerini şaşırttı.
Yılın "pop" albümü ise kuşkusuz Göksel'in "Mektubumu Buldun mu?" başlıklı toplaması oldu. Toplama diyoruz, Göksel, sevdiği eski şarkıları bu albümde yorumladı. "Senden Başka", "Baksana Talihe" gibi hit şarkıların olduğu albümün mücevherleri ise "Mektubumu Buldun mu?" ve "Bilemedim"di. Göksel'in eski şarkılarından derlenen bir "Best of" albümünün ayrıldığı şirket tarafından izinsiz yayınlanması, yılın enteresan olaylarından birisiydi.
Cenk Erdoğan Trio, Eda Karaytuğ, Islak Köpek, İmer Demirer, Karmate, Özgür Çayan ve Zardanadam 2009'da albümleriyle adlarından söz ettiren birkaç isim. Selim Demirdelen'in konuklu "Dut Ağacı" ve Serap Yağız'ın Suların Uğultusu ile Taner Öngür bestelerini yorumladığı "Güneş Şarkıları", yılın kıyıda köşede kalmış "iyi"leriydi. Teoman şahane kapaklı "İnsanlık Halleri"yle kendini dinletti; Şebnem Ferah, "Benim Adım Orman"la 2009'a bir son dakika golü attı.
Yılın acı sürprizi
Ama asıl fena golü dahi müzisyen Vic Chesnutt'tan yedik: Yılın ilk aylarında Nazan Öncel'in "Hatırına Sustum"undaki performansıyla yüzümüzü güldüren, ilerleyen aylarda "Skitter On Take-Off" ve muazzam "At The Cut" ile kalbimizi kazanan Chesnutt, 2009'un son günlerinde kendi isteğiyle aramızdan ayrıldı. Nazan Öncel albümüyle güzel karşıladığımız 2009'u, bu yüzden biraz da buruk uğurluyoruz. 2010'dan umutluyuz; ne getireceğini, ne götüreceğini bilmeden, korkuyla karışık bir merakla bekliyoruz.
Yazının sonunda, bu yıl uğurladığımız Orhan Atasoy ve Oğuz Durukan'ı analım; Roll dergisine selam çakarak değerlendirme faslını bitirelim. 13 yıldır bizimle olan, bizi büyüten, besleyen o sarı sayfaları unutmak mümkün değil ama dipten ve derinden hazırlıkları süren 2010 sürprizi şimdiden bizi heyecanlandırıyor. Umudumuz biraz da bundan.
* Murat Meriç, DJ, yazar, programcı.