Sefer Şimşek, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamlarını önlemek amacıyla 3 Mayıs 1972'de Ankara - İstanbul seferini yapan THY’nin "Boğaziçi" uçağını Sofya'ya kaçıran dört kişiden biriydi. bianet, hafta sonu Cumhuriyet Dergi'de, Deniz Gezmiş'in ağabeyi Bora Gezmiş ile yapılan bir söyleşiyi kendi sayfalarına kaynak göstererek aktarmıştı. Sefer Şimşek, Bora Gezmiş'in bu eylem, eylemin amaçları, süreci ve sonucu konusunda ileri sürdüğü görüşlerin doğru olmadığını bildiren bir açıklama yolladı. Cumhuriyet Dergi'ye de ilettiğimiz bu açıklamayı yayınlıyoruz.
6 Mayıs Salı günü bianet'te Berat Günçıkan'ın Deniz Gezmiş'in abisi Bora Gezmiş ile yaptığı söyleşiyi okudum. Bora Gezmiş; Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın kurtarılması için yapılan eylemleri anlatıyor.
Ben, Sefer Şimşek, uçak kaçıran dört kişiden biriyim. Bu eylem iki aylık hazırlığın sonunda 3 Mayıs 1972'de yapıldı. Eylemin her aşamasından idam edilen arkadaşlarımızın haberi var. O günün siyasi gelişmelerini, yapılan baskıları, gençlik hareketine vurulan darbeyi, askeri cuntanın halk üzerindeki baskılarını anlatacak değilim.
Eylem çok gizli ve planlı, programlı bir şekilde organize edildi. Sonuna dek hiçbir açık verilmedi. 4 Mayıs 1972'de Jandarma genel komutanı Kemalettin Eken’in kaçırılmasıyla eş zamanlı olarak organize edildi. Kaçırma eylemi başarılı olamadı, arkadaşlarımızdan birisi de bu eylemde öldü.
Şunu özellikle belirtmem gereklidir:Jandarma genel Komutanı Kemalettin Eken’in kaçırılma eylemiyle bizim eylemin koordinasyonu tek elden yapılmadı. Çünkü bazı savcılar çıkar yeni soruşturmalara girişebilir. Bu noktada açık olmalıyız.
Hücre çalışması yapıldığından o eylemlerden bizim haberimiz yoktu ve onların da bizim eylemimizden diyebiliriz.
Bora Gezmiş o yıllarda memurluk yapıyordu, bu işlerden haberi yoktu. Kardeşini kaybetmenin üzüntüsünü yaşadı, onu anlayabiliyorum. Ancak biz kardeşten de öteydik, tüm o günün devrimcileri bir bütündü, "Hepimiz birimiz için, birimiz hepimiz içindik". Bunu yaptığımız eylemlerle gösterdik. Kızıldere olaylarını anımsamakta yarar var. bianet'in koordinatörü Ertuğrul Kürkçü bu olayın tek canlı tanığı.
Uçak kaçırmamızın tek nedeni Denizlerin kurtarılması değildi, idamları tüm dünyaya duyurmak, üç arkadaşımızın idam edilmesine karşı ilerici dünya kamuoyunu harekete geçirmekti. Bunda başarılı olduk sanıyorum, çünkü 4 Mayıs 1972'de Sofya havaalanında düzenlediğimiz basın toplantısında tüm dünyadan basın organlarının temsilcileri vardı. Ancak Kemalettin Eken’in kaçırılma eylemi başarısızlığa uğradıktan sonra Sofya havaalanında katliam yapmamıza gerek olmadığına karar verdik.
Bora Gezmiş ne demişti?
Soru: "Deniz Gezmiş"i kurtarmak adına yapılan eylemlerdi, ama geri tepti, diye mi düşünmeli?
Bora gezmiş yanıtlıyor: "Eylemlerin hakikaten Deniz Gezmiş’i sevenler tarafından mı yapıldığı da hiç açığa çıkmadı. Bakın, bugün uçak kaçıranlardan herhangi birinin en ufak bir haberini, hapis yattığını duydunuz mu? Uçağı Sofya’ya indiriyorsunuz, iki saat sonra biz teslim olduk deyip gidiyorsunuz. Bu kadar samimiyetsiz bir eylemin olacağına ben inanamıyorum."
Bora Gezmiş’in eylem sürecinden o tarihlerde haberi olmadı ya da yanlış bilgilere ulaştı.
Bulgaristan'da 18 ay hapis yattık
Uçak Sofya havaalanında tam 36 saat bekletildi. Bu zaman içinde Türkiye’nin Sofya Büyükelçiliği kanalıyla görüşmeler yürütüldü. 4 Mayıs'ta yapılan eylemin başarısızlığıyla moral çöküntüsü yaşadık. Uçağı 164 yolcusuyla havaya mı uçursaydık? Bizim dönemin gençliğinden kimsenin eline kan bulaşmadı. Bir sürü yolcunun katili olamazdık. Yüreklerimiz temizdi, ellerimizde kimsenin kanı yoktu. O günün gençliği dizilere konu oluyorsa bu inanmış olmamızdan, art niyetli olmamamızdan, çıkar gözetmememizden, saf ve temiz olduğumuzdan. 18-20 yaşlarında gençler Denizler ölmedi yaşayacak diye anma törenlerine katılıyorlarsa bunda o günün gençliğinin inancı var.
Şimdi gelelim Bora’nın suçlamasına: Biz dört arkadaş Bulgaristan’da üç yıl ceza aldık, infaz süresini düşersek 18 ay hapis yattık.
Ben 1974'te gazetecilik fakültesine başladım, beş yıllık eğitimden sonra Dil ve Felsefe Bilimleri Doktorası yaptım. 1984'te doktora tezini savundum.
Eğer Bulgaristan’da Türk azınlığa karşı yapılan eylemlere göz yumsaydık şimdi isimlerimizin önünde Prof. vardı. Yaşamımız sıkıntılı olmazdı. Çocuklarımızı bile rehin bırakarak orayı terk ettik. Mülteci ne demektir Bora arkadaş bilemez. Yaşamın ekonomik sıkıntılarını da bilemez. Nasıl olsa emeklidir belli aylığı vardır geçinip gidiyor. Bizim yaşadığımız hiçbir sıkıntıyı yaşamamıştır Bora arkadaş.
Tam 14,5 yıl Bulgaristan’da yaşadık. 1986'da Bulgaristan Komünist Partisi’nin Türkler üzerinde misli görülmemiş bir baskı mekanizmasına, gerçek bir asimilasyon uygulamasına yaşamımız pahasına karşı çıktık. Bulgaristan’ı terk etmek zorunda kaldık. 1991'in Bulgaristan olaylarını anlatan "Zorla Gönüllü İvan" adlı bir kitap yazarak o gün Türk azınlığın yaşadığı sıkıntıları ve zorlukları anlattım.
Şu anda Almanya’da yaşamaktayım, diğer arkadaşlar başka Avrupa ülkelerinde yaşıyorlar. 36 yıldır Türkiye’ye giremedik. Bora Gezmiş'in suçlamalarıyla ne yapmak istediğini doğrusu anlayamadım.
Biz yıllarca ülkemizden uzak kaldık, sevdiklerimizden, arkadaşlarımızdan, annemizden, babamızdan ve tüm yakınlarımızdan uzak kaldık. Kendimizi ortaya çıkarmadık, çünkü ucuz kahramanlıklarla işimiz yok.
6 Mayıs'ta çok arkadaştan mesaj aldım, 1972'de yalnız olmadığımı benimle birlikte olduklarını yazıyorlar. Bora arkadaşa şunu anımsatırım, biz 6 Mayıs’la özdeşleştik, eğer bir şeyler söyleyecekseniz olayı ve kişileri tanıyın. Tüm devrimci, ilerici, sosyalist ve bağımsızlıktan yana olanlar, eski hastalıklarımızı bir yana bırakarak bir çatı altında birleşmeliyiz. (SŞ/GG)