Van'da yaşanan felaket "deprem" değildi. Çok daha vahimdi. Deprem kendi başına bir "olay"ken, denetimsizlik ve koordinasyonsuzluk depremi felakete dönüştürdü.
Şimdi Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencileri yine bir felaket yaşıyorlar.
Haksızlığa bakın.
Üniversite 23 Ekim Van depremi ile birlikte tatil edildi. Ancak Şubat'ta açılabildi; yalnızca 20 gün eğitim verildi.
Öğrenciler harçlarını depremden önce ödemişlerdi. Deprem olunca, ödenilen paralar bir anlamda boşa gitti çünkü deprem öncesi ve sonrası güz döneminde okul yalnızca iki ay açıktı.
Şimdi bahar yarıyılının harcını ödemek zorundalar ama durum yine aynı. Dönem kısa ama harç tam.
Bu dönem topu topuna bir buçuk ay eğitim görecekler ama devlet onlardan tam dönem harcı alacak.
Haliyle deprem sonrası maddi durumları da pek iç açıcı olamaz.
Bu yüzden harçların yalnızca bu yıl için depremden zarar görmüş olan öğrencilerden alınmamasını istiyorlar.
Çok makul bir talep değil mi?
"Başka ne yapabileceğimizi bilmiyoruz"
O öğrencilerden biri bianet'e gönderdiği mektupta şöyle demiş:
"Her yerde eylem yaptık. Elimizden gelen tüm imkânlarla sesimiz duyulsun diye uğraştık. Sosyal medyadan birçok insan bize destek verdi. Basına, radyo, televizyonlara çıktık. Sorunumuz çözülecek sandık ama nafile.
Sonuç çıkmayınca Rektörlüğümüze harçların alınmaması için dilekçe yazdık. Rektörlük Yükseköğretim Kurulu'na (YÖK) iletti fakat durum değişmedi.
Rektörlük Maliye Bakanlığına buradaki durumu anlatan dilekçeler yazdı; hala konuşuyorlarmış ama sonuç değişmedi şimdilik.
Kampüste susma eylemi yaptık. Van merkezde yürüyüş düzenlendik. Başka ne yapabileceğimizi bilmiyoruz."
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Peyami Battal, öğrencilerin üç milyon lirayı bulan harçlarının ödenmesi için yardım kampanyası başlatmak zorunda kaldı. Kendisi de hesaba bin lira koydu. Şimdilik 55 bin lira toplanabildi.
Rektör ve öğrenciler başka çare bırakılmadığından hepimizden bu sorunun çözümü için katkı bekliyorlar. Devletten umudu kestikleri için...
Van depremi sonrasında başlatılan yardım kampanyalarında toplanan para Kasım'da 200 milyon lirayı geçmişti. O paraya ne oldu? Üç milyon TL kalmadı mı diye sormayacağım.
Çünkü devlet temsilcilerinin Vanlı öğrencilerin bu büyük sorunlarını çözmek için bir dakika harcaması yeterli. Hiç kimseye ihtiyaç yok; devletten başka hiçbir birimin de bu konuda birinci elden sorumluluğu yok.
Ekranların önünde iki saniyede çözülmez mi sizce de?
Ben Ankara muhabiri olsam bu aralar Maliye Bakanlığının kapısının önünden ayrılmam. Mehmet Şimşek kapıdan çıkar çıkmaz yakalarım. "Bu durumla ilgili ne yapıyorsunuz?" diye sorarım.
Kapalı kapılar ardında aylardır çözülemeyen bu sorun, ekranların önünde iki saniyede çözülmez mi sizce de?
Nasıl olsa hiçbir hükümet, ailesi, evi, yaşamı zarara uğramış, yakınlarını kaybetmiş ve hayat bu kadar zorluyorken hala okumaya çalışan gençlerin yakasına para para para diye yapışmayı kendine yediremez.
Yine de bir muhabir Şimşek'e bu soruyu soruncaya kadar biz Rektör Battal'ın yanında olmalıyız.
Kampanyaya katılmak isteyenler Türkiye İş Bankası Van Şubesi'ndeki 8900-1570821 ve Türkiye Ziraat Bankası Van Şubesi'ndeki 3602-3818-5044 numaralı hesaplara yardımda bulunabilir. (IC)