Van yerel gazetesindeki haber fotoğrafında genç bir kadın, - okuyunca kız kardeşi olduğunu anladığımız - 15 yaşındaki genç bir kızın A4 boyutunda basılmış vesikalığı ile poz vermiş; altında kapital harflerle "Kayıp Aranıyor" yazıyor. Başlıktaki iddia; genç kızın fuhuş çetesi tarafından kaçırıldığı.
Haberde mağdur genç kızın fotoğrafı yayınlanmakla kalınmamış, ismi ve okuduğu okul da yazılmış. Kızın açık ev adresi verilmediyse de aile fertlerinden birinin cep telefonunun numarasını "Kayıp Aranıyor" ilanının altında 20 punto boyutunda okumak mümkün.
Van'ın bir ilçesindeki okulda eğitim gören genç kızın aralarında dört polisin de bulunduğu, 11 kişi tarafından tecavüze uğradığı ve fuhuş çetesine satılmak için kaçırıldığı iddia ediliyor. Haberde mağdur kızın mağduriyeti katlanıyor; medya şiddetine uğruyor.
Oysa yasalar ve etik kurallar açık: Taciz ve tecavüze uğrayan mağdurların kimliklerinin açıklanmaması gerekiyor.
Kimliğin gizli tutulması
Cinsel taciz ve tecavüze uğramış çocuklarla ilgili yapılacak haberlerde medyanın uyması gereken yasal ve etik zorunlulukların başında "Kimliğin gizliliği" ilkesi var.
Basın Kanunu'nun 20. maddesinde "Cinsel saldırı olayları hakkında, haber vermenin sınırlarını aşan ve okuyucuyu bu tür fiillere özendirebilecek nitelikte olan yazı ve resim yayımlayanlar" için 20 milyar liraya kadar ağır para cezası öngörülüyor.
Sadece okurun değil, çocukların yakınlarının da onları tanımayacak şekilde kimliklerinin gizlenmesi şart. Ama bu haberde, genç kızın ailesi de habere dahil ediliyor, aileyle röportajlara yer veriliyor.
Yasaya ve etik kurallara göre çocuğun isim ve soyadı, isim ve soyadının baş harfleri, aile üyelerinin isimleri, okuduğu okulun, oturduğu mahalle ve evin isim ve adresleri verilmemeli. Çünkü kimlikler açık edildiğinde cinsel taciz ve tecavüze uğramış çocukların tedavi süreci engellenmiş oluyor.
Mağdurun okuduğu okulun ismi yazıldığında, o okuldaki bütün çocuklar haberin bir parçası haline getiriliyor.
Çocuklara yönelik cinsel taciz ve tecavüz haberlerinde, çocukların okulları, evleri ya da oturdukları sokakları da dâhil hiç fotoğraf kullanmamak gerekiyor. Çocuğun gözünün bantlandığı ama kimliğini açık eden fotoğrafları kullanmak ise yine Basın Kanunu'nun ilgili maddesine göre suç.
Haber dili
Haberlerde çocuğun, cinsel ilişkinin bir tarafıymış gibi gösterilmesi ve cinsel objeye dönüştürülmesi ciddi bir sorun.
Erotizmi çağrıştırmayan, ayrıntıya girmeyen, tecavüz ve tacizin bireysel bir sorun olduğu kadar toplumsal bir sorun olduğunu da anlatan özenli ve sorumlu bir dil kullanmak gerekiyor
"Tecavüz kurbanı çocuk", "Fuhuş çetesi kurbanı" gibi tanımlamalar, çocukları damgalayıp, dışlıyor. Oysa haberlerde çocuğa yönelik taciz ve tecavüzün çok özel bir durum olduğunun ve çocukların mutlaka korunması gerektiğinin belirtilmesi, istismarı "normalleştirecek" bütün ifade ve anlatımlardan uzak durmak şart. (SP/TK)