Türkiye e-devlet olma yolunda ilk adımları attığında ÖSYM kurumu da kendini yeniledi ve ALES (Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitim Giriş Sınavı), KPDS (Kamu Personeli Yabancı Dil Sınavı), UDS (Üniversitelerarası Kurul Yabancı Dil Sınavı), YDS (Yabancı Dil Sınavı) gibi sınavlara başvuru artık sınav merkezlerinden değil ÖSYM’nin kendi sitesi üzerinden online yapılacaktı.
Tabii ki bunun için önce ÖSYM sınav merkezlerinden 1 ya da 2 TL karşılığında bir şifre almanız gerekiyordu. İsterseniz bu şifreyi değiştirebiliyorsunuz ama sakın ha unutmamanız gerekiyordu başlarda.
Çünkü bilişim alt yapısı zayıf olan ÖSYM online başvuru sisteminde başlarda “şifremi unuttum” kısmı yoktu ve siz tekrar kuyruğa girip 1-2 TL para verip tekrar şifre almanız gerekiyordu. Son zamanlarda sistemi yenilediler ve “şifremi unuttum” kısmı mevcut şimdi.
Bu sisteme kendinizle ilgili adres, eğitim durumu, okul durumu, nüfus bilgileri, sınava nerede girmek istediğinizin bilgisini, hangi dilden girmek istediğinizi giriyorsunuz.
Ben sanıyordum ki bir kere kayıt olup kayıtlı olduğum sınava girdikten sonra diğer sınav başvurularımı kuyruğa girmeden, internet üzerinden halledebileceğim.
Bu şekil ALES’e girdim. KPDS’ye girmek için aynı sistemi kullanayım dedim. Siteye girdimm, "İnternet üzerinden başvuru yapamazsınız" dedi. Bir daha denedim yine aynı ekran.
Ben yine apar topar nasılsa internetten yapıyorum diye daha önce gitmediğim için son güne kalarak sınav merkezine gittim ve sisteme daha önce doldurduğum bilgileri karşımdaki memur bana tekrarlamak sureti ile onaylatarak ve fotoğraf çekildiği için 3 TL kayıt ücreti vererek hallettim.
Sonra KPDS oldu YDS. (Şunu da anlamadığımı belirtmem lazım 1996’dan süper liseden beri günümüze kadar hep İngilizce eğitim almış biri olarak neden İngilizce bildiğimi belgelemem gerekiyor. O ayrı bir yazı konusu olur belki.)
YDS içinde internetten başvuru yapayım dedim. Nasılsa KPDS’de sınav merkezine gidip bilgilerimi onaylatmıştım. İnternetten girdim yine diyor internetten başvuru yapamazsınız. En az beş kere denedim aynı cevap.
Ben yine apar topar sınav merkezine gittim tam 3 saat güneşin altında kuyruk bekledim ve zaten sistemde olan bilgilerimi, iki bilgisayarın olduğu ama yalnızca bir memurun çalıştığı merkezdeki memura tekrarlamak sureti ile onaylattım ve üç saatin işkencenin sonunda belgemi aldığım gibi kaçtım ve bugüne kadar belgedeki bilgilere bakmadım zaten kendim doldurdum ve benim doldurduğum bilgileri memur bana okuyup onayladığı için.
Gelelim bugüne, ben güzel ülkemin güzel memuruna zaten sistemde kayıtlı olan bilgilerimi onaylattırdığım için ona güvenerek sınav merkezimin belli olduğu çıktıya bakmadan gittim sınava ama ne ile karşılaştım. Meğer ben Farsça’dan sınava giriyormuşum. Nasıl olur dedim ben İngilizce diye kayıt oldum.
Farsça ile bir işim olmaz. Sınav görevlisine laf anlatmaya çalışıyorum. Sınav görevlisi “ben anlamam bina sorumlusuna gidin” dedi. Ben acele ile bina sorumlusuna gittim durumu anlattım.
Bir yandan da diyorum ki ben sınava İngilizceden gireyim yarın ÖSYM’ye cevap anahtarım İngilizceden değerlendirilmesi için dilekçe veririm. Bina sorumlusu “bu kararı ben veremem ÖSYM merkezini aramamız lazım.” İyi sen de onu ara diyorum.
ÖSYM merkezi aranır ve oradaki görevliden gelen cevap “kağıtta ne yazıyorsa odur!”
“Eee dedim şimdi ben ne yapacağım?”
Oradaki sorumludan gelen cevap: “Git salla 50’nin üzerinde alırsan yarın öbür gün memur olunca yabancı dil belgesi olarak kullanır ek para alırsın.”
“Ee sormayacaklar mı Farsça biliyor musun” diye. “Unuttum dersin, herkes İngilizce biliyor mu?”
Sınav kâğıdını kontrol etmek için görevli ile sınav salonuna gittim, zaten salona girdiğim için çıkamayacağımı söylediler ve bana Farsça sınav kitapçığını verdiler.
Sınav görevlisi bir de yanıma gelip demez mi: “Bu sadece bir sınav, hayatta daha karşına ne sınavlar çıkacak, üzülme daha evleneceksin misal”
Feminist ağzımı açmamak için kendimi zor tuttum. En sonunda 9.30’da başlayan sınavı kâğıtta anlamadığım bir dille sağa sola bakarak salladım ama 10’da bitti. 11.20’ye kadar aklımda bin bir küfür ederek ve aklımda bu yazıyı düşünerek bekledim.
Şimdi madem e-devlet var, madem internetten başvuru sistemi var?
Neden ben her sınavda sınav merkezine sırf fotoğraf çektirmek sureti ile her seferinde kuyruk bekleyip 3 TL verip kayıt olmak zorundayım?
Ben zamanında sınava giriş belgemdeki bilgileri kontrol etmediğim için hatalı olabilirim ama o zaman ÖSYM’nin neden online sınava başvuru sistemi var ve ben neden oraya girdiğim bilgileri her defasında bir memura tekrarlatarak onaylatmak zorundayım ve ben memura İngilizce dememe rağmen memurun bir tık eksiği nedeni ile Farsçayı tıklaması ile ben bugün bunları yaşadım?
Sonuç olarak eğer attıklarımdan 50 puanı tutturursam bugün Farsça belgem olacak.
Buna şaşırıyor muyum?
Hayır, çünkü bu ülkede ne bildiğin değil hangi belgen olduğu önemli.
Bu sadece bir örnek değil, çünkü ben sosyoloji yeterliliğimi vermiş olmama rağmen kadrolara başvururken sosyoloji bildiğim değil Türkçe Matematikten ne kadar başarılı olduğunu ölçen ALES sınavı ile başarılı sayılıyorum. (EG/HK)