DTP (Demokratik Toplum Partisi) Genel Başkanı Ahmet Türk, 24.02.2009’da TBMM’de partisinin grup toplantısında; "Başbakan Diyarbakır'da Kürtçe konuşabiliyorsa ben de Grup Toplantımda Kürtçe konuşabilmeliyim" dedi ve Kürtçe konuştu.
Kürtçe konuştuğu için kıyametler koparıldı…Sert tartışmalar yapılıyor ve Kürtçe konuşmanın “suç” olduğu söyleniyor. Ama hiç kimse DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ne dedi diye sormuyor? Hiç kimse konuşmanın içeriği ile ilgilenmiyor.
DTP Başkanı Ahmet Türk ne dedi?
Ahmet Türk; Türkçe başladığı konuşmasında 21 Şubat UNESCO Dünya Anadil Günü nedeniyle ana dilin önemine değinerek sözlerine Kürtçe devam edeceğini söyledi. Kürtçe sürdürdüğü konuşmasında; 1980 darbesinde Diyarbakır Cezaevi'nde yatan yakınlarını görmeye gelen ailelerin çocuklarıyla konuşamama zulmüne maruz kaldığını, Kürtçe konuşunca devletin bölünmeyeceğini, aksine demokrasi ve barışın daha da yaygınlaşıp kökleşmesi için fırsat olduğunu, siyasetçilerin ve Başbakan’ın da seçimlerde Kürtçe konuştuklarına ve Kürt sorunu hakkındaki görüşlerine değinerek eleştirdi. Yaklaşık 15 dakikalık Kürtçe konuşmanın genel özeti böyle….
Bana göre; en çarpıcı ve en düşündürücü olan şu soruya yanıt vermektir:
Acaba Ahmet Türk TBMM’de neden ana dilinde konuşmuştur?
Çünkü, DTP Genel Başkanı Ahmet Türk Meclisteki konuşmasında 12 Eylül 1980 sonrası döneminde kendisinin de tutuklu kaldığını belirterek, aileleriyle Kürtçe konuştukları için dayak yediklerini ve "O zaman kendime şöyle bir söz verdim. ’Bir gün resmi bir toplantıda anadilimle konuşacağım’ dedim" diyerek sözünü tuttu ve Kürtçe konuştu.
Suç mu değil mi diye tartışmalar yapacağınıza, Ahmet Türk’ün bu sözlerinin ne anlama geldiğini düşünün? Acaba bu konuşmadan nasıl bir sonuç çıkarmak gerekiyor?
Dün 12 Eylül faşist döneminde cezaevlerinde kendi ana dilinde konuşması yasaklanmış kaç kişiye dayak attınız? Kaç kişiye eziyet ettiniz ve kaç kişiye bu nedenle görüş yasağı getirdiniz? Sadece anadilinde konuştuğu için kaç kişiye hücre cezası verdiniz? Kaç kişi hakkında ana dilinde konuştuğu, yazdığı için mahkumiyet kararı verdiniz?
Sayı saymayı öğrenmek için bu soruların yanıtlarını vereceğiniz istatistikleri çıkarıp kamuoyuna açıklayabilir misiniz? Sırf “ana dil” ile ilgili suç dökümünüz nedir?
Daha doğrusu geçmişinizle, 12 Eylül faşizmi ile yüzleşmeye hazır mısınız?
Acaba Türkiye’de çektiği onca zulüm nedeniyle bir gün, bir resmi toplantıda, bir gün devletin bir toplantısında, kendi anadilinde konuşma yapmaya karar vermiş kaç kişi vardır acaba?
Bence bu soruların yanıtlarını verebilmek geçmişle hesaplaşmaktır. Geleceği kurabilmenin önemli bir adımıdır. Bu da cesaret ister. Bu cesareti gösteremeyenler ise; geçmişten gelen güçleriyle yapılandırdıkları zihniyetin bir gereği olarak; Kürtçe konuşmanın yasak olduğunu, suç sayıldığını kendi “yasak zihniyetlerine” uygun bir düşünüşle konuşmayı, tartışmayı, suç duyurusunda bulunmayı seçiyorlar.
Parti Programındaki “Kürt Sorunu Barışçıl - Demokratik Temelde Çözülecektir” başlıklı önerilerine göre DTP; inkarcı ve ayrılıkçı yaklaşımların sorunları çözmeyeceğini, aksine çözümü daha da zorlaştıracağına inanmaktadır. Bunun için Kürt ve Türklerin eşit, özgür ve kardeşçe birliğinin kararlı savunucusu olmayı Programlarında belirtmektedirler. DTP Parti Programının “dil” konusundaki görüşü ise: “Dil, kültür hakları yasal güvenceye kavuşturulacak, Radyo, TV ve basın üzerinde hiç bir kısıtlama olmayacaktır. Türkçe radyo, TV hangi hukuki kurala bağlıysa, Kürtçe ve diğer dillerdeki yayınlar da aynı prosedüre bağlı olarak faaliyet yürütecektir. Kültürel faaliyetler içinde aynı hukuki kurallar ve prosedür işleteceklerdir. Kürtçe eğitim ve öğretim dili olarak kullanılacaktır….”
DTP, Parti Tüzüğünün 3 / ( c ) maddesine göre; “Türkiye Cumhuriyetinin Türkler, Kürtler ve diğer etnik aidiyetler tarafından kurulduğunu ve kardeşliğin temelinin tarihin derinliklerinde yattığını beyan eder; halkların geleceğini ve Kürt sorununun çözümünü ortak vatanda özgür birliktelikte ve Demokratik Cumhuriyette görür.” 3 md. (e) bendinde ise, “her kese ayrımsız, anadilinde eğitim ve öğretim hakkının sağlanması” yer almaktadır.
DTP Genel Başkanı Ahmet Türk’ün Mecliste yaptığı konuşma suç mu ?
1982 Anayasasının 2. maddesine göre; Türkiye Cumhuriyeti olarak insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletiyiz. Ayrıca “Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.” (Madde 3/1).
DTP, siyasi partidir. Anayasaya göre demokrasinin, laik ve sosyal hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarındandır. 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası’nın 81. maddesinde “siyasi partilerle ilgili yasaklar” üç bölümde gösterilmiştir. Esas olarak, siyasi parti veya temsilcileri Türk dilinden veya kültüründen başka dil ve kültürleri korumak, geliştirmek veya yaymak yoluyla Türkiye Cumhuriyeti ülkesi üzerinde azınlıklar yaratarak millet bütünlüğünün bozulması amacını güdemezler ve bu yolda faaliyette bulunamazlar. Tüzük ve programlarının yazımı ve yayınlanmasında, kongrelerinde, açık veya kapalı salon toplantılarında, mitinglerinde, propagandalarında Türkçeden başka dil kullanamazlar.
TBMM üyeleri Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerinden dolayı sorumlu tutulamazlar. Anayasanın 83 üncü maddesindeki yasama dokunulmazlığı DTP Genel Başkanı Ahmet Türk için (de) geçerlidir. Bu birincisi.
Yargılayıp, Kürtçe konuştuğu için hapis cezası verilerek mahkum edildiğine dair gerekçe mi yazacaksınız? DTP Başkanı Ahmet Türk’ün kendi ana dilinde konuşması suç değildir. Bu da ikincisi.
DTP Genel Başkanı Ahmet Türk’ün sözleri bana, 12 Eylül faşizmi ile yüzleşmenin demokrasi ve hukuk devleti olabilmenin olmazsa olmaz koşulu olduğunu bir kez daha anımsattı. İster beğenin isterseniz kızın..Ama DTP Genel Başkanı Ahmet Türk’ün bu konuşması, “bir gün bir resmi toplantıda” geçmişle hesaplaşmanın hakikatidir. (Fİ/EÜ)
FİKRET İLKİZ'den
Bir Gün Bir Resmi Toplantıda
TBMM üyeleri Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerinden dolayı sorumlu tutulamazlar. Bu birincisi. DTP Başkanı Ahmet Türk’ün kendi ana dilinde konuşması suç değildir. Bu da ikincisi.
ilgili haberler
Hak odaklı, çok sesli, bağımsız gazeteciliği güçlendirmek için bianet desteğinizi bekliyor.
ilgili haberler
diğer yazıları