Daha önce size Joy Cowley’in mutluluk damlatan kaleminden bahsetmiş miydim, bilmiyorum ama “Sığınak” isimli eserini okumamışsanız dahi duymuşsunuzdur. Savaşın ağır ve acımasız yüzünü işleyen o eşsiz eserin sahibi Cowley bu kez bizi bir düş yolculuğuna çıkarıyor. Hem de birçoğunuzun fobisi olan minik dostlarımız farelerle.
Elbette çocuk edebiyatıyla yakından ilgilenenlere Cowley’i tanıtmayacağım. Ancak tanımayan okurlarımız için minik bir bilgi paylaşayım; çocuk ve genç edebiyatında derya deniz bir üretimin, derinliğin, güzelliğin sahibi Cowley eğitim sistemi ile dünyanın örnek ülkelerinden Yeni Zelanda’nın bu daldaki çınarı olarak anılıyor. Ve hiç ikilemeden size Cowley’in kaleminden modern bir romanı okumaya davet ediyorum.
Yelkenkanat ve cesur ailesi yola çıkıyor
Her şey denizci fareler soyundan gelen Yelkenkanat ve cesur ailesinin yaşadığı evin iki ayaklılar tarafından yıkılması üzerine yeni ve güvenli bir yurt arayışı ile başlar. Evrenin oluşum ve döngüsüne, vurgulara denk geleceğimiz eserde insanlığın avcı-toplayıcı izlerini görebilirsiniz.
İki ayaklıların yıktığı evin yerine bulunacak güvenli sığınak kuşkusuz fareler arasında bir efsaneye dönüşen Farelya şehridir. Buldukları eski ve kopyası olmayan yolun yarısında tarifleri biten bir harita ile yola düşen Yelkenkanat ve cesur ailesinin maceralı yürüyüşü eseri heyecanlı ve akıcı kılıyor.
Bilgi ve birikimin nesillere aktarımı
Farelerin yol hikâyesi boyunca işlenen temalar ve bu temaların bugün ne kadar çok aranır olduğunu da hatırlatıyor Cowley bizlere, yarattığı karakter ve işlediği hikâyede. Göçmenliğin çaresizliğini, dayanışmanın gücünü, cesaretin gerekliliğini, kararlılığın kaçınılmazlığını, dostluğun güzelliğini ve zorluklarla baş etmenin yolunu gösteriyor. Engellere karşı neyin nasıl yapılacağı, gelecek uğruna nelerin göze alınabileceği, bilgi ve birikimi yeni nesillere aktarmanın ne kadar gerekli olduğuna vurgu yapan Cowley, yarattığı karakterlere yolculuk boyunca verdiği görevlerle, iş bölümünün ne kadar önemli ve hayati olduğunu gösteriyor. Aslında kitap bir anlamıyla da fareleri işleyerek canlılar arasında iyi-kötü kavramları üzerinden yaratılan türcülüğü de yerle bir ediyor.
Cesaret ve espri iç içe
Kitabın cesaret kısmına değinmiştim. Adeta meydan okuma var. Farenin kendisini ve ailesini avlamaya gelen köpekle diyaloğu hem bir cesaret örneği hem de güldüren bir akışkanlık içeriyor. Beni güldüren bir cümleyi de sizlerle paylaşayım: “Elinden geleni ardına koyma, pire torbası.” Bir an köpeğin gerçekten de pirelere ev sahipliği yatığını hatırlayınca gülmeden geçemedim. Tabi yol boyunca fare avlayan peynirler, dipsiz bataklıklar, korkunç uçurumlar ve avcı hayvanlarla baş etmeye çalışan fare ailesi zaman zaman işledikleri hatalarla da yaşam tehlikesi atlatıyorlar. Ancak aceleci davranıp yolda kurtulmak istenilen palavracı arkadaşlarının hayatlarını kurtarması da bir ders niteliğinde… Ve Yelkenkanat “bir daha asla Roger hakkında kötü bir şey düşünmeyecek ve kötü söz söylemeyecektim” diyerek kendisini süt teknesinden kurtaran yol arkadaşının öz kardeşi olduğunu da öğreniyor ve bu, esere yeni hikâyeler katıyor.
Yolculuk bir coğrafi keşfe dönüşüyor
“Farelya’ya Yolculuk”ta, “Kaplanlar Hindistan’da yaşar”, “Kuşlar ağaçlardaki yuvalarda yaşar” gibi bilgilerle okur bir anlamıyla coğrafik keşiflere çıkıyor ve birçok canlı hakkında yeni bilgiler ediniyor.
Sorun çözme becerisini geliştiriyor
“Her hayvan başka bir hayvanın yemidir” sözü aslında doğal bir dönüşümü özetliyor. Evet, Yelkenkanat ve ailesi çıktıkları zorlu yolculuğun sonunda aslında Farelya diye bir şehrin olmadığını öğreniyorlar. Bu hayallerini yıksa da onların sorun çözme becerisini geliştirmesi, birbirlerinin ve diğer canlıların yaşamı hakkında yeni bilgiler edinmeleri, birlikte hareket etmenin ne anlama geldiğini öğrenmeleri çabalarının boşa gitmediğini gösteriyor.
Çok uzattım galiba, size keyifli okumalar dileyeyim. Hiç pişman olmayacağınıza eminim. Kitaplığınızda yeni yer açın… (SYZ/LY/AÖ)
Kitap Adı: Farelya’ya Yolculuk
Yazar: Joy Cowley
Resimleyen: Gavin Bishop
Çevirmen: Ceren Özcan
Yayınevi: Uyurgezer
Okuma yaş grubu: 7-12 Yaş