Günümüz iktidar anlayışının ve “erkeklik” temsilinin kavranışına dair güçlü bir izlek sunan “Şanlı Kanlı Yıllar - Osmanlı’da III. Murat ve III. Mehmet Dönemi”, Osmanlı Devleti üzerinden milliyetçi hamasetin yeniden üretimine karşı, konu edilen vasatın yönetim işleyişi ve ahlak anlayışının dışavurumudur.
Her gün iktidarın zorlamasıyla medya üzerinden yeniden üretilen Osmanlı hamasetinin, yazar Hıfzı Topuz’un kalemine yansıması ise rastlantı değil. Her gelen iktidarın tarihi işine yaradığı yerden allayıp pullayarak ortaya salması günümüz aydınlarına ve entelektüellerine ciddi bir sorumluluk yüklüyor. Nasıl ki Cumhuriyet’in ilk yıllarında Türk Tarih Kurumu üzerinden Osmanlı’nın öncesi araştırılarak Orta Asya’da var olan Türkler üzerine bir tarih tezi ortaya atılıp, bu tarih anlayışı ile iktidar geçmişi yeniden üretmeye çalıştıysa, benzeri bir anlayış da günümüz iktidarının Orta Asya üzerinden şekillenen tarih anlayışı yerine, yönetim anlayışını sahiplendiği Osmanlı üzerinden tarihi yeniden ürettiği söz konusu. Yönetim ve iktidar anlayışının “öncekini reddetmek” üzerine kurulu olduğu bu gibi durumlarda, defalarca yeniden üretilen resmi tarih anlayışına karşı kaleme aldığı ve amiyane tabirle iktidarın “ne menem şey” olduğunu anlatan “Şanlı Kanlı Yıllar” günümüzü anlamak için kıymetli bir çalışma…
Duayen gazeteci ve yazar Hıfzı Topuz’un Öner Ciravoğlu ve Mecit Demir editörlüğünde Remzi Kitabevi’nden geçtiğimiz aylarda çıkan son kitabı “Şanlı Kanlı Yıllar- Osmanlı’da III. Murat ve III. Mehmet Dönemi” isimli kitap, Osmanlı’nın duraklama devrinde süregelen iktidar ilişkilerini, katliamları, savaşları ve aşkları konu alıyor. II. Selim’in ölümü ile tahta çıkan III. Murat, Kanuni Sultan Süleyman’ın torunudur. Kanuni’nin Avrupa’daki ilerleyişi, II. Selim ile devam etse de onun ölümü ile tahta geçen oğlu III. Murat zamanında durma noktasına gelir. 14 yıl boyunca sadrazam Sokullu Mehmet Paşa’nın imparatorluğu idare etmesiyle tutarlı bir grafiğe kavuşan devlet, Paşa’nın ölümü ile –tarihçilere göre- duraklama dönemine girer.
Topuz, Sokullu Mehmet Paşa’nın ölümü öncesi ve sonrası Osmanlı Devleti’nin sosyal ve ekonomik yapısına vurgu yapan biyografi anlatımı kurar. Devlette rüşvet almış başını yürümüş, köylü ekonomik darboğazdan dolayı bıkmış, kardeş katli çoğalarak artmıştır. III. Mehmet döneminde “baltacılar, sarayda şehzadeleri teker teker topladılar. İçlerinde analarının kucağında olanlar bile” ölümden kurtulamadılar. III. Mehmet, kırk dört kardeşinden erkek olan on dokuzunu öldürür. Öldürülen şehzadelerin cenaze namazı kılınır ve toprağa verilir. III. Mehmet’in aklına bir soru daha takılır: “Ya padişahtan gebe kalan ve henüz doğum yapmamış cariyeler?” III. Mehmet, babası III. Murat’ın yedi cariyesini de öldürüp çuvala koydurur ve denize attırır. Tahta çıkarak hükümranlığını ilan eder.
Tarihçi Ahmet Refik Altınay’a göre, “Sarayın rüşvet alması III. Murat’tan çok önce başlamıştı.”
Safo henüz çocukken, Venedik’ten bindiği bir geminin Akdeniz’de, Türk korsanları tarafından kaçırılması sonucu Osmanlı’ya getirilir. Müslüman yaptırılır ve Türkçe öğretilir. İsmi Safiye olarak değiştirilir. Nurbanu Sultan aracılığı ile –ki Nurbanu Sultan da Venedik’ten kaçırılarak Osmanlı’ya getirilir- oğlu III. Murat’la evlendirilir.
Celali İsyanları ise ekonomik ve sosyal temsiliyetin dibe vurması ve darboğaz sonucu çıkar. Uzun yıllar boyunca, Osmanlı Devleti’ni yıpratıcı bir boyutta devam eder. İlk olarak Yavuz döneminde, “Tokat yakınlarındaki Bozok kasabasında Bozoklu Celal adında sivri akıllı bir din adamının kendini mehdi ilan etmesi ile” başlar. Yoksulluğun perişan ettiği Anadolu halkı “yirmi bin kişi” ile “yeni dönem peygamberinin peşine takılmış”tır. İsyan, Yavuz tarafından bastırılır ve Bozoklu Celal idam edilir. Bu münferit isyan, Anadolu halkının giderek yoksullaşması ile daha da ekonomik bir temsil kazanır ve sürekliliğe kavuşur. III. Mehmet’in sık sık karşısına çıkar.
94 yaşındaki Topuz’un, geçmiş yıllardaki biyografik eserlerinde de göze çarpan akıcı dili ve dönemin ruhunun sosyolojik ve psikolojik olarak derinliği, bu tarihsel romanda da karşımıza çıkar. Topuz’un sinematografik anlatımı ile sarayda gizlenen bir tanık gözünden seyredilen olaylarla kaleme alınan “Şanlı Kanlı Yıllar”, bir devrin çırılçıplak portresini sunuyor. (SS/AS)
* “Şanlı Kanlı Yıllar- Osmanlı’da III. Murat ve III. Mehmet Dönemi”, Hıfzı Topuz, Remzi Kitabevi, 2017, 208 sayfa.