3 Ekim 2022 Pazartesi günü “MetroPOLL’ün son anketi: 2018 seçimlerinden bu yana partilerin oy oranları nasıl değişti?” başlıklı grafikli bir araştırma bulgusu haberi T24’de yayımlandı. Haberde araştırma kuruluşunca hazırlanmış, araştırma bulgularını yansıtan iki tablo kullanılıyor.
Araştırmayı ve bulgularını inceleyince, 29 Eylül 2022 tarihli (Bekir Ağırdır’ın Kamuoyu araştırmaları bize ne gösteriyor? yazısı üzerine yazdığım) T24’de yayımlanan yazıma hem daha bir açıklık kazandırmak, hem de yazdıklarımı somutlayarak netleştirmek için konuya devam etme gereği duydum.
Şimdi öncelikle MetroPOLL’ün araştırmasının kamuoyuna sunulan tablolarına bakmak gerek. Haberde iki tabloya yer verilmiş. Bu tablolardan ilki ‘Bu Pazar Seçim Olsa’, ikincisi ise ‘Partiler Arası Oy Geçişleri’ başlıklarını taşıyor. Her iki tablonun da altında yer alan aynı notta, araştırmanın örneklem planı ve veri derleme sistematiğine ilişkin bilgiler yer alıyor. Ve notta şunlar yazılı;
“Türkiye’nin Nabzı Eylül ayı araştırması, Türkiye genelinde NUTS 2 sistemine göre 26 bölgeyi esas alan 28 ilde tabakalı örnekleme ve ağırlıklandırma yöntemi ile 17-20 Eylül 2022 tarihleri arasında toplam 2119 kişi ile yapılmıştır. Araştırma; 0,95 güven sınırları içinde +/- 2,09 hata ile CATI (Bilgisayar Destekli Telefon Anketi) yöntemiyle gerçekleştirilmiştir.”
Araştırma; CATI ile veri derlenecek illerin seçimi açısından üç aşamalı (tabakalı) bir örneklem tekniğine yönelmiş. Ne var ki sistem kendiliğinden ağırlıklı bir model olarak tasarlanmadığı için verilerin Türkiye’yi temsili, bu araştırmada ağırlıklandırma yoluyla sağlanıyor. Fakat tabloların altındaki not, ağırlıklandırmanın hangi değişken ya da değişkenlere göre yapıldığı bilgisini içermiyor. Doğal olarak bu durumda insanın aklına kimi sorular takılıyor. Mesela ağırlıklandırma;
- Örneğe çıkan illerin NUTS 1 ya da NUTS 2 bölgeleri seçmen sayılarına göre mi,
- Telefon görüşmesiyle derlenen verilerin iller ayrımında deneklerin yaş grupları, cinsiyet dağılımı, en son bitirilen okul, çalışma konumu gibi sosyo-demografik özellikleri açısından ortaya çıkan farklılaşmaları düzeltecek katsayıların kullanımı yoluyla mı,
- Örneğe çıkan illerin bir önceki seçim sonuçlarıyla, deneklerin önceki seçimde kullandıkları oy beyanları arasındaki farkı düzeltecek biçimde hesaplanan bir ya da birden çok ağırlık katsayısı kullanımıyla mı, yapıldığı soruları gibi. ..
Bu araştırmada kullanılan ağırlık katsayısı/katsayıları, acaba yukarıda belirtilen ya da belirtilmemiş hangi özelliklerin düzeltilmesi amacıyla kullanıldı, kullanılıyor?
Araştırma modellerinde birçok nedenle ağırlık katsayısı kullanılır ve kullanılması da doğaldır. Eğer bir araştırma modelinde ağırlık katsayısı kullanımı bir zorunluluk olarak önümüze çıkıyorsa, hangi katsayının neden ve nasıl kullanılacağı da araştırma model kurgusunun ayrılmaz parçasıdır. Bu nedenle de araştırmada kullanılacak katsayı ve/ya da katsayılar, araştırma model ve yöntemiyle birlikte açıklanmak durumundadır ki, araştırma yinelenebilir olsun.
Haberde kullanılan MetroPOLL’ün araştırma tablolarının altındaki notta üç önemli (ya da -bana göre ise- hayret verici) noktaya değinildiğini yukarıda belirtmiştim.
Ayrıca, tekrar etmek gerekirse bu notta (hayret verici olan) çok önemli bir konuya ise hiç değinilmemiş olması. Önce notlarda değinilen konulara, sonra da verilen bilginin anlam ve önemi üzerine eğilelim;
İlk nokta, araştırma verilerinin 17-20 Eylül tarihleri arasında derlendiği bilgisini veriyor.
İkinci bilgi, araştırmada 2119 kişiden CATI (bilgisayar destekli telefon anketi) yoluyla veri derlendiğine işaret ediyor.
Üçüncü not, araştırmanın yüzde 95 güven aralığında +/- %2,09 hata payı içerdiğine ilişkin.
Dördüncü ya da notta yer almayan açıklama ise, araştırmada denek seçimi için kullanılan telefon numaralarına ilişkin veri tabanı ve onun temsil niteliği hakkında hiçbir bilginin olmaması.
Araştırma siyasi kamuoyu yoklamalarının genel karakterine uygun olarak alandan kısa zamanda ve olabildiğince hızlı veri derlenerek gerçekleştirilmiş.
Günde ortalama 530 seçmenle telefonla görüşülüp, sorulara verilen yanıtlar bilgisayara yüklü anket formuna ânında işlenerek yürütülen çalışma, 28 ile dağılan toplam 2119 seçmeni kapsayan, örneklem büyüklüğüyle yüzde 95 güven düzeyinde +/- %2,09 hata öngörüsüyle tasarlanıp uygulanan bir araştırma olarak tanımlanıyor. Ancak burada eksik kalan ve bilinmeyen önemli birkaç husus var;
1. 28 ilin her biri için kullanılan telefon numaralarına ilişkin veri tabanı, o ilde yaşayan tüm seçmenleri kapsayan ve her seçmeni tek bir telefon numarasıyla sisteme dahil eden bir kütük olarak mevcut mu? Ve bu araştırmada böyle bir veri tabanı mı kullanıldı?
2. Araştırmada kullanılan veri tabanı, zaman içerisinde araştırma şirketi tarafından geliştirilmiş ve çeşitli araştırmalarda denek olmaları nedeniyle özellikleri bilinen, bir telefon numaraları kütüğünden mi oluşuyor?
3. İletişim ve pazarlama şirketleriyle, bilgi satan devlet ya da özel kuruluşlarca üretilmiş telefon numaraları veri tabanı bu araştırmada kullanılmış olabilir mi?
MetroPOLL’ün araştırmasında, burada sözü edilen ya da edilmeyen veri tabanlarından herhangi biri kullanılmış olabilir. Ne var ki ilk seçenekte belirtilen veri tabanı ile diğerleri arasında önemli farklar var, dolayısıyla bunun araştırma modeline yansıması tasarım açısından yeni ve ek düzenlemelere ihtiyaç doğuracaktır.
Örneğin ikinci ve üçüncü maddelerde belirtilen türden bir veri tabanı kullanılarak yapılan araştırmalarda telefon numaraları veri tabanının, hangi açılardan örnek seçilen ili temsil ettiği, test edilerek sınanma gereğini ortaya çıkarır.
Aksi halde neyi, kimi temsil ettiği net olarak bilinmeyen veri tabanlarının kullanımıyla derlenen bilgileri, elde mevcut istatistiklerden üretilen katsayılar aracılığıyla (deneklerin özellik dağılımına ya da bilmediğimiz bir başka değişkene göre) düzelterek sonuca ulaşmayı hedefleyen bir araştırma modeli ortaya çıkaracaktır.
Bu olgu da yeni soru ve sorunlara kaynaklık eder ki, hangi değişkenlere bağlı olarak üretilen (bir ya da daha çok sayıdaki) ağırlık katsayıları mevcut dağılımın gerçeğe yakınlaşmasını sağlıyor ve bu nasıl oluyor, sorularının (ve daha bir çok sorunun) yanıtları açıkta kalır.
Umuyorum MetroPOLL’ün kurucu ve yöneticileri de bu konunun bilincinde ve gerekli çalışmaları da yapmış bir ekip olarak, ulaşılan (çıplak ya da ağırlıklı) sonuçları araştırma kullanıcılarına talep anında açıklayabilecek durumdadırlar. O zaman dikkat etmeleri, üzerinde durmaları ve açıklamaları gereken bir nokta daha ortaya çıkacaktır.
O da araştırma sonuçlarının Türkiye seçmenlerinin yakın gelecekte, birkaç gün içinde yapılacak bir seçimde kullanacakları oyların dağılımının yüzde 95 güven düzeyinde +/- %2,09 hata payıyla saptanabileceğini söylerken, düzeltme katsayısı kullanımı ve hata payı hesabı arasında oluşan ilişkinin anlatılmasında da yarar olduğudur.
Acaba bu durumda kullanılan ağırlık katsayıları araştırmanın hata marjını azaltıyor ya da çoğaltıyor mu, yoksa hata marjı kavramını ortadan kaldırıp, kullanılamaz mı kılıyor?
Bu çerçevede MetroPOLL’ün araştırması bize, Türkiye’nin yurtiçi yerleşik seçmenleri açısından değil ama ağırlıklandırılmış araştırmanın özel kitlesi açısından üç şey söylemiş oluyor;
Birincisi, bu Pazar seçim olsa seçime katılarak oy verecek seçmenlerin (kararsızların oy kullanmayacağı düşünüldüğünde) oranı 2018 genel milletvekili seçimlerinin geçerli oy düzeyi olan yüzde 86,3’e çok yakın yüzde 86,2 düzeyinde olacak.
İkincisi, 2018’e göre AKP oylarının yüzde 20,5’ini, MHP ise yüzde 18,6’sını kaybederken, üç muhalefet partisi (CHP; HDP ve İYİ Parti) de oylarını 2018’e göre yüzde 15,2 ile 15,5 arasında birbirleriyle eşit oranlarda artırmış olacaklar.
Üçüncüsü, ortada ya kararsız seçmen diye bir şey yok ya da kararsız seçmenler de oy kullanmayı seçerlerse seçime katılım düzeyi yüzde 95’lere ulaşarak ortaya bir seçime katılım rekoru çıkacak. MetroPOLL araştırmanın geçerli oy dağılımını yüzde 86,2’lik seçime katılım oranına göre hesaplıyorsa ortada kararsızların varlığından söz edilemez.
Ortaya çıkan sonuca göre Bu Pazar Seçim Yapılıyor olsa AKP ile MHP yani iktidar partileri oy kaybetmiş, bu oylar da üç muhalefet partisine eşit oranlarla dağılmış ve fakat seçimin kazananı da Cumhur İttifakı olmuş olacak.
Dördüncü nokta ve sonuç olarak bir soru daha sormak istiyorum.
* Acaba ortaya çıkan bu dağılım, kullanılan ağırlık katsayıları etkisiyle oluşan sonucun dağılımını mı gösteriyor?
* Yoksa MetroPOLL’ün özel araştırma kitlesinin Türkiye seçmenlerini temsil ettiğibir sonuç olarak mı ortaya çıkıyor?
Akademik geçmişleri de olan saygın araştırmacılar, inandıkları şeffaflık gereği, elbette araştırmaların ortaya koyduğu gerçekleri kamuoyuyla paylaşmak durumunda olma bilinciyle yapmaları gerekeni yapacaklardır. (ST/APK/KU)