İlk haber metni çevirim, yanlış hatırlamıyorsam, lisans hayatımın ikinci çeviri metniydi. Çeviriye giriş dersinde hocamızın bize ödev olarak verdiği ısınma çevirilerinden biriydi. Çok üstünde durmamıştık. Birkaç kurum ismini düzeltip bazı kelimeler üzerinde tartışmıştık o kadar. Çeviri konusunda ısınma turları arasında yapılan çeviriler arasında yerini almıştı. Sonra da dört sene boyunca o benim ilk ve son haber metni çevirim olarak kaldı. Ta ki bianet’te haber çevirisi stajına başlayana kadar.
Bir haber metni çevirmenin şöyle bir üstünden geçilip kavranacak bir şey olmadığını burada öğrenmiş oldum. Tabi ki hiçbir metin türünün çevirisinin nasıl yapılacağını bir dönem boyunca alınan dersle ya da kısa dönemlik bir stajla tamamen öğrenildiğini iddia etmiyorum. Zira bu "çevirme" eyleminin dinamizmine ve yaratıcılığına aykırı olur. Ancak bianet’te bu çeviri türüyle ilgili birçok şey öğrendiğimi tereddüt etmeden söyleyebilirim.
Öncelikle kullandığınız dil, akademik dile çok daha yakın. Edebi çeviri yapar gibi uçlara çıkmanıza pek gerek kalmıyor. Net bir şekilde haberin içeriğini resmi bir dille aktarıyorsunuz. Kullanılan kalıplara bir süre sonra aşina olmaya ve dolayısıyla hız kazanmaya başlıyorsunuz. Lakin Türkiye’deki siyasetçilerin yaratıcı yerel dil kullanımlarına İngilizce -erek kültürün içinde anlaşılır olması koşuluyla- karşılık üretmek bazen adeta edebi çeviri yaparmışçasına size eğlenceli ve keşif dolu dakikalar yaşatabiliyor.
Her ne kadar zaman zaman tıkandığınız anlar olsa da sonunda erek dilde bulduğunuz karşılık, buna editörünüzün onayı da eklenirse size hoş bir tatmin yaşatabiliyor. Onun dışında haber çevirisi araştırma yönü baki olan bir çeviri alanı. Bir kelime için bile bir davanın ya da diplomatik bir olayın bütün geçmişini araştırmak durumunda kalabiliyorsunuz. Ya da politik doğrucu olmak adına bir topluluğun kendilerine hitap ediş şeklinin doğrusunu bulmak için dakikalar harcayabiliyorsunuz. Ama bu tarz araştırmalar çeviri etkinliğinin hareketliliğini ve dinamizmini sürekli kılan şeyler kanımca. Bir de kurum/topluluk/inisiyatif isimleri var. Binlerce kurumun İngilizcesini öğrenmek durumundasınız, o nedenle günlük hayatta asla vakit geçirmeyeceğiniz internet sitelerini ziyaret etmek durumunda kalabiliyorsunuz.
Üreteceğiniz şeyi önceden onaylamak ve onayladığınız şeyi gerçekleştirmeye istekli olmak, yaptığınız iş konusunda sizin şevkinizi artıran önemli noktalardan biri. bianet bu konuda benim talebimi karşılayan bir kurum oldu. Daha önce hiç ana akım bir medya kurumunda çalışmadım. bianet de Türkiye’de hak haberciliği yapan sayılı alternatif medya araçlarından biri. Yazılan haberlerin içeriği ve kullanılan dil anaakım medyayla ayrışıyor ve sesini duyuramayanların sesini yükseltiyor. O nedenle çevirdiğim her haber bir şeylere veya birilerine değen ve hak gözeten yanının olmasından ötürü içime sinen bir şeylerin altına imza atmamı sağlamış oldu.
Bir de haber çevirisi yapınca ortaya çıkarttığınız için ürün hemen karşınıza çıkıveriyor. Gün sonunda en azından çevirdiğiniz üç haberi sitede yayınlanmış olarak görüyorsunuz. Yani öyle çeviri için günler aylar harcayıp sabırla geridönüş almayı beklemek yok. Gün sonunda çeviri yapmaktan beyniniz patlıyor patlamasına. Eve gidince hiçbir kelime okuyasınız gelmeyebiliyor. Ama yaptığınız şeyin son hâlini hemen canlı canlı görmek benim motivasyonumu artıran şeylerden biriydi.
Bunun yanı sıra staj yaparken de olsa çalışma arkadaşlarınız motivasyon açısından çok önemli faktörlerden biri. Bunun için bianet İngilizce Editörü Barış’a çok şey borçluyum. Bir ay boyunca koca masayı yayıla yayıla paylaşarak eğlenceli anlar geçirip bana birçok şey katan sevgili editörüm Barış’a teşekkürler. Hiç alakam olmadığı halde "lönk" diye içine düştüğüm haber çevirisi hususunda bana hep destek tam gaz veren Barış’ın bir de anti-hiyerarşik tavrı vardır ki tadından yenmez.
Aramızdaki ilişki öğreten-öğrenen arasındaki resmi ve dayatmacı ilişkiden çok bir işte daha çok deneyimi olan bir arkadaşın başka bir arkadaşına yol göstermesine benziyordu. (Bu tarz ilişkilenmenin ofisin genelinde hakim olduğunu söylemeden geçemeyeceğim.) İngilizce’de bulduğum biraz çılgın kaçacak karşılıklarda bile beni destekledi ve gramer ya da kullanım hatası olmadığı sürece yaptığım çevirilere hiç müdahale etmedi. Bu, çeviri yapan açısından yaptığı şeyin kıymetini teslim eden ve kendine güvenini sağlayan en önemli ve gerekli davranışlardan biri diye düşünüyorum ben.
Ayrıca ifade özgürlüğü raporları çevirileri sayesinde nefret ettiğim hukuk çevirisinde bile ‘ben bu alanda çeviri yapabilirim’ diyebilecek seviyeye geldiğimi düşünüyorum. Bunda da Barış’ın sabırla yaptığı düzeltilerin ve geridönüşlerin payı büyüktür. Arada üniseks isimli bir insanın cinsiyetini yanlış çevirdiğinizde sizle çok eğlenebiliyor, ama olsun. Araştırmalar böyle detayları da kapsıyor tabii ki.
Birebir çalışamamış olsak da ofisteki diğer çalışanlar ve stajyer arkadaşlar, birlikte vakit geçirdiğimize gerçekten çok memnun oldum. Samimi ve sıcak ilişkilerinizden dolayı ilk gün bile yabancılık çekmememi sağladığınız için çok teşekkürler. Hepinize leblebilerim feda olsun.
Velhasıl kelam çeviribilim bölümünü “ben mezun olunca çeviri işi yapmam” diye okuyan ben, kendime çeviri yapabileceğim ve hatta sevebileceğim bir alan buldum buradaki staj deneyimim sayesinde. bianet’te de öğrendiğim gibi bu bir “commencement”. Yani hem bir mezuniyet hem de yeni bir başlangıç. Stajım bitti, lakin bu yeni bir başlangıca gebe olabilir. Şimdiye kadar sürçülisan ettiysek affola. Her şey için herkese teşekkürler. (MUY/HK/BM)