Oscar Wilde yazarlık serüvenini taçlandıran “Mutlu Prens” kitabını aslında bir baba olarak çocuklarını yetiştirme kılavuzu olarak ele aldığını söylemek yanlış olmaz. Son derece çocuksu bir duygu, dil ve yaklaşımla eseri yazan Wilde aynı zamanda mizahı çok büyük bir ustalıkla kullanıyor. Beş mini masalla bencillik ve duyarsızlık konularını irdeleyen, eleştiren ve tüm çıplaklığıyla gözler önüne seren yazar, okuyucusunda vefa, dostluk, dayanışma ve sorumluluk duygusunu yüceltiyor. Kitapta okuyucuya seçenek sunan, iyi ile güzel olana yol açan Wilde, hatasını anlayan insanın pişmanlık duygusuyla özgecil davranışlar sergiletirken, kibre tutunanların yıkım ve ölümden başka sonuç doğurmadığını ifade ediyor.
Mutlu Prens’ler de ağlar
İnsan odaklı düşünce, evrenin tüm bileşenlerini yok sayar. O yüzden de insanlar arasındaki sınıflaşmanın yarattığı kimi eşitsizlikler, duyguyu, özveriyi, dayanışmayı ortadan kaldırır. Sınıf ve cinsler arası eşitsizlikler ruhtan, duygudan arındırılmış varlıklar yaratır. “Erkekler ağlamaz” sözü bu eserde, “Mutlu prens hiçbir şey için ağlamaz, aklının ucundan bile geçirmez” cümlesiyle yansıyor. Zenginliğin, paranın, şöhretin, şan ve mevkiinin yarattığı zırhlar cansız bedene dönüşen “Mutlu Prens”te hayat buluyor.
“Mutlu Prens”in, öldükten sonra, mutluluğu ve gücünü sonsuz kılmak için büyük bir heykeli dikilir. Gerisini dile gelen pahalı heykelden dinleyelim:
“Ben canlıyken ve yüreğim insan yüreğiyken(…) gözyaşlarının ne işe yaradığını bilmezdim, çünkü üzüntünün giderilmesine izin vermeyen kaygısızlık Sarayı’nda yaşardım.(…) Bahçenin etrafında çok gösterişli bir duvar vardı, fakat hiçbir zaman o duvarın gerisinde ne olduğunu merak etmedim, çevremdeki her şey o kadar güzeldi ki. Saraydakiler Mutlu Prens derlerdi bana, gerçekten de mutluydum, eğer zevk içinde yaşamak mutluluksa.” İşte, duvarın arkasındaki çelişki, eşitsizlik büyük bir yoksulluk ve mutsuzluktan yazar, usta kalemiyle bizi duvarın arkasındaki çoğunluğa, gerçeğe götürüyor.
"Kral çok kötü flüt çalar"
Kraldan çok kralcıların yaşadığı dünyanın bir diğer yüzü ise doğru olanı söyleme cesaretinin olmaması. “Kral çok kötü flüt çalardı, ama bunu kimse söylemeye cesaret edemezdi, çünkü o kraldı.(…) Ne yapsa herkes, ‘Fevkalade! Fevkalade!’ diye haykırırdı.”
Bu dalkavukluk insanlığa tarih boyunca acı çektirdi. Diğer öykülerde menfaatçi, bencil, çıkarcı anlayış üzerine kurulu dostluğu irdeleyen yazar, okuyucuya da mizah karışımı acı bir gerçekliği gösteriyor. Çocuk duygusunu anlamak isteyen büyükler de okumalı. (SYZ/LY/AÖ)
Kitap Adı: Mutlu Prens
Yazar: Oscar Wilde
Çeviren: Roza Hakmen / Fatih Özgüven
Yayınevi: İş bankası Kültür Yayınları
Okuma Yaş Grubu: 10 Yaş ve Üzeri