Bu sene 21. kez düzenlenen Uluslararası Belgesel ve Kısa Film Festivali Dokufest 5-13 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek. Kosova’nın Prizren şehrinde sinema severleri ihya edecek organizasyon sırasında film gösterimlerinin yanısıra muhtelif kültürel faaliyetler de hazır bulunanlara zevkli anlar yaşatacak.
Festivalin yarışmalı bölümlerinde Balkan ülkelerinden filmler, uluslararası belgeseller, insan haklarıyla alakalı eserler, çevreci yapımlar, kısa filmler, vs. jürilerin dikkatine sunulacak; etkinliğin özel programlarında da birbirinden enteresan yapımlar seyirciyle buluşacak.
21. Dokufest’in Uluslararası Kısaları arasında yer alan Urška Djukić ile Émilie Pigeard imzalı Ninelerin Cinsel Çilesi (Granny’s Sexual Life) ataerkil geleneklere göre yaşanan coğrafyalarda kadına reva görülenleri gözümüze sokuyor.
Etkinliğin Sonic transmissions: Music on film adı bölümünde yer alan yapımlar arasında Cem Kaya imzalı Aşk, Mark ve Ölüm (Love, Deutschmarks and Death) Türkiye’den Almanya’ya göç etmiş insanların müzik dünyasına bizi zarafetle dahil ediyor.
Patti Smith: Elektrikli Şair (Patti Smith: Electric Poet) adlı belgesel bizi klişeleri altüst etmiş kahramanıyla yakından tanışmamıza imkan tanıyor. 2022 Fransa yapımı 54 dakikalık filmin yönetmenleri Anne Cutaia ile Sophie Peyrard seyirciye mümkün olduğunca geniş bir spektrum sunuyor.
Elli yıla yayılan kariyerinde ticari olarak zirveye tırmanmış tek bir şarkısı olmasına rağmen Smith’in ta kendisi çoktan yaşayan bir efsaneye dönüşmüş vaziyette.
Kalbinde daima bir punk olan, sanatını mutlaka siyasi bir kuvvet olarak betimleyen, hürriyeti bir gereklilik olarak kabul eden Smith cinsel kimlikler arasındaki akışkanlık hususunu kendi stilinde irdelemekte muvaffak olmuş yaratıcı bir ruh.
Canada 2022 yapımı Rojek adlı 129 dakikalık belgesel Suriye’de bizi bir kez daha IŞİD dünyasına sürükleyecek. Gülistan adlı eseriyle daha önce sayısız festivale katılmış ve ödüllerle taçlandırılmış yönetmen Zaynê Akyol IŞİD militanları ve kamplara kapatılmış eşleriyle görüşerek onlar için Hilafetin ne anlama geldiğini irdeliyor.
Film cihatçı köktendincilerin şahsi hikayelerinin izinden giderek IŞİD’in başlangıç safhasına, yükseliş ve çöküşüne ışık tutmaya çalışıyor, savaş sonrası Suriye Kürdistanı’na odaklanarak istikbalde olabilecekler hususunda tahmin yürütülmesini sağlıyor.
Askerî cuntanın terörüyle mücadele edebilmek için Myanmar halkı anonimliği tercih etmek zorunda kalıyor. Myanmar günlükleri (Myanmar diaries) adlı 2022 Hollanda-Myanmar-Norveç ortak yapımı 70 dakikalık belgeselin yönetmen hanesinde o yüzden Myanmar Film Collective ibaresini görüyoruz.
Dünya televizyonlarının kameralarından saklanmış görüntüler karşımıza sanatsal bir direniş biçimi olarak çıkıyor, kurmaca ile gerçeklik birbirine karışıyor, şahsi bakış açıları, vatandaşlık bilinciyle çekilmiş muhabirlik kokan sekanslarla harmanlanıyor. Berlin Film Festivali’nin sanatsal direktörü Carlo Chatrian filmi siyasi açıdan çok isabetli bulmuş.
Baskı altında yaşanan tüm diyarlarda filmin alakayla karşılanacağına eminim.
Erkeklere ait görülen alanların birinde parlayan kadınlar grubuyla tanışıyoruz Kara Mambalar (Black Mambas) adlı filmde. 2022 Almanya-Fransa ortak yapımı 81 dakikalık filmin yönetmeni Lena Karbe, eğildiği mevzu ise nesli tükenmekte olan Afrika hayvanlarını korumakla mükellef cesur, güçlü ve bağımsız kadınlar. Greater Kruger Parkında fil, gergedan, arslan, leopar ve mandaların kaçak avcılarca öldürülmesine engel olmaya çalışan Nkateko, Qolile ve Naledi Kara Mambalar grubunda görev almaktan mutlu ve gururlu.
Yaşadıkları coğrafyada sömürgeciliğin sebep olduğu sefaletten bir türlü kurtulunamazken başına buyruk kadınlar ailelerine büyük katkıda bulunuyor, geleneksel yaşam biçimleriyle çevreciliğin çakıştığı noktalarda ister istemez ikileme düşüyorlar.
Festival hakkında teferruatlı malumata buradan ulaşabilirsiniz.
(MT/EMK)