4 Haziran 2025 tarihinde Yeni Yaşam Gazetesi'nde yayınlanan Abdullah Öcalan'ın PKK'nin 12. Kongresine gönderdiği perspektifte, Öcalan, yürünecek yolun güzergahını komün ile ilgili kısmını aşağıdaki şekilde özetlemiş.
“Hiç kuşkusuz tarafların niyetleri farklı olabilir. Ama atılan adım veya yapılan çağrı öz olarak doğrudur… Geleceğin ideolojik temellerini, pratik programını ve stratejik taktik boyutlarını geliştiriyoruz. Demokratik toplum bu dönemin siyasi programıdır. Devleti hedeflemez. Demokratik toplumun siyaseti demokratik siyasettir. Komünün kendisi de demokratik komündür. Bunların birbirinden ayrılması doğru olmaz. Komün toplumu demokratiktir. Güncel topluma demokratik toplum demek gerekir. Demokratik sosyalizm de demokratik toplumculuk anlamına gelir. Devletin nasıl bir tarihi varsa komünün de bir tarihi vardır… Halkların özgür yaşamı komünle mümkündür. Ulus devlet nasıl kapitalizm silahı ise halkların kurucu ilkesi ve silahı da komündür. Belediyeler üzerinden de bu komünal toplum örgütlenebilir. Teorik ve pratik olarak bu mümkün. Ancak özenle ve gerçek bir anti kapitalist mücadeleyle mümkündür.” Perspektifteki bana göre en vurucu cümle “Halkların özgür yaşamının komünle mümkün olduğunu, halkların kurucu ilkesi ve silahının da komün olduğunu, bununda belediyeler üzerinden komünün örgütleneceğinin mümkün olduğunu belirtmektedir.
Öcalan, perspektifte uzun uzadıya açıkladığı komün ile ilgili görüşlerinde “belediye = komün” şeklinde bir kavramsal eşitleme yapıyor: Belediyeleri komün olarak görüyor, fakat bu eşitlemenin, yanında belediyelerin içinin boşaltılmış olduğunu, belediyelerin işlevinin ve özünün merkezi hükümetin müdahaleleri ile zayıflatıldığını, belediyelere kayyum atanması gibi bir düzenlemenin, belediyelerin özerk olma yapısının dış müdahalelere açık hale getirdiğini, bununda komünal halka dayalı bir yerel yönetim olması gereken ideal durumun yaşama geçirilemediği yönünde eleştiri yapıyor. Öcalan yine “Komünler yasalardan ziyade etikle yürüsün” gibi ifadeleri ile komünün daha çok toplumsal, kültürel ve ahlaki bir organizasyon biçimi olması gerektiğini savunduğunu gösteriyor; yani tamamen resmi devlet kurumlarının denetimine bağlı, üstten düzenlenmiş bir yapı olmamasını belirtiyor. “Belediyeler üzerinden komünal toplum örgütlenebilir” açıklaması ile de, belediyelerin komüne potansiyel bir zemin olabileceğini; teorik ve pratik olarak böyle bir dönüşümün oluşturulabileceğini belirtiyor. Tabii bunun tek bir yöntem ya da zorunlu bir dönüşüm modeli olarak sunmuyor. “örgütlenebilir” diye işaret ediyor.
Belediye ve komün kavramlarını ve ifade ettikleri anlamları incelediğimizde:
| KOMÜN (Literatürdeki şekli ile) | BELEDİYE (Mevcut yasal düzenlemeler çerçevesinde) | |
| 1 | Kavramsal olarak baktığımızda | |
| Tarihsel olarak 19. yüzyıl devrimci hareketlerinde (özellikle 1871 Paris Komünü) ortaya çıkmıştır. Dayandığı fikir: Halkın doğrudan kendi kendini yönetmesi, merkezi otoriteye bağlı olmadan eşitlikçi ve katılımcı bir yapı kurmasıdır. Anarşist, sosyalist ve özgürlükçü düşüncelerde sıkça başvurulan bir örgütlenme biçimidir. | Modern ulus-devletlerin idari yapısı içinde yer alan, yerel yönetim birimidir. Devletin yasaları çerçevesinde çalışır, merkezi hükümete bağlıdır. Temel işlevi kamu hizmetleri sunmaktır (altyapı, ulaşım, temizlik, imar, kültür vb.). | |
| 2 | Yönetim Biçimi | |
Doğrudan demokrasi ve katılımcılık esas alınır. Kararlar halk meclislerinde alınır; temsilciler olsa bile geri çağrılabilir. Geri çağırılabilir delegeler, yatay örgütlenme hedeflenir, hiyerarşi en aza indirilir. | Temsili demokrasi ile işler. Halk seçimle belediye başkanını ve meclis üyelerini belirler. Kararlar seçilmiş temsilciler tarafından alınır. Seçilmiş temsilciler ve hiyerarşik bir yapı var. | |
| 3 | Ekonomi ve Toplumsal Yaşam | |
Üretim araçlarının kolektifleştirilmesi, dayanışma ekonomisi, ortak mülkiyet ön plandadır. Bireysel çıkar yerine toplumsal çıkar gözetilir. Sosyal adalet, eşitlik ve özyönetim ön plandadır. | Ekonomik işlevi sınırlıdır; asıl görevi kamu hizmetlerini yürütmektir. Mülkiyet düzeni özel sektör ve piyasa ekonomisine dayanır. Sosyal politikaları merkezi hükümetin çizdiği sınırlar içinde uygular. | |
| 4 | Merkezi İktidarla İlişki | |
Çoğunlukla merkezi otoriteden bağımsızlık iddiası taşır. Hatta kimi anlayışlarda ulus-devleti ortadan kaldırmayı amaçlar. | Devletin idari yapısına bağlıdır. Yetki ve bütçe merkezi otorite tarafından sınırlandırılır. Hukuki çerçeveyi aşamaz. | |
| 5 | Amaç | |
Eşitlik, öz yönetim ve toplumsal dönüşüm | Yerel hizmetlerin yürütülmesi | |
| 6 | Örnek | |
Paris komünü ve Rojava Kantonları | Mardin Büyükşehir Belediyesi |
Komün ve belediyenin, her ikisi de yerel düzeyde toplumsal örgütlenme biçimleri olduğunu, tarihsel kökenleri, işleyiş mantıkları ve temsil ettikleri anlayışın bazı noktalarda farklılaştığını görüyoruz. Ve Komünün , doğrudan halkın kendi kendini yönettiği, eşitlikçi ve bağımsız bir toplumsal örgütlenme biçimi olduğunu, belediyenin ise ulus devletin yerel yönetim organı olarak, özellikle Türkiye de merkezi yönetime sıkı sıkıya bağlı, temsilî demokrasiyle işleyen bir kurum olduğunu görmekteyiz.
Tüm bu açıklamalardan sonra Abdullah Öcalan'ın "belediyeler komün olabilir" söyleminin pratiğe nasıl geçeceğine bakmakta fayda vardır.
Belediyelerin komüne dönüşmesi sorunu, pratikte “devletin yerel idaresi” ile “halkın doğrudan özyönetimi” arasındaki farkın nasıl kapatılabileceğine dayanıyor. Bu da hem siyasi hem de toplumsal düzeyde yasal değişimleri gerektirmektedir.
Bu değişimleri birkaç başlık altında topladığımızda:
1. Katılım ve Demokrasi
Belediye meclisleri, sadece mahalle ve semt meclislerinin almış oldukları kararları mecliste görüşerek varsa yasal düzenlemelere aykırı olan kısımları teknik olarak yasal hale getirerek onaylamalı. (Türkiye'de de katılımcı bütçe uygulaması 2006 yılından itibaren Çanakkale Belediyesi tarafından uygulanmaktadır.)
Kararlar doğrudan halkın katıldığı toplantılarda veya kararın ilgili olduğu bölge halkının internet üzerinden yapacakları elektronik oylamalar ile alınmalı, belediye yalnızca uygulayıcı konuma indirgenmeli.
Seçilmiş temsilciler geri çağrılabilir hale getirilmeli.
2. Ekonomi ve Mülkiyet
Belediye eliyle yürütülen hizmetler (ulaşım, enerji, temizlik, su vb.) kooperatifleşme ve kolektif üretim temelinde halk ile birlikte işletilmeli. (Birçok belediyenin kooperatiflerle ortak çalışması vardır. Muğla Büyükşehir, Bursa Nilüfer Belediyeleri örnek gösterilebilir.)
Yerel bütçeler halk meclislerinde tartışılarak şeffaf ve katılımcı biçimde belirlenmeli. Kamu mülkiyeti genişletilerek özel çıkarlar yerine toplumsal ihtiyaçlar gözetilmeli. (Belediyelerce açılan halk lokantaları, parklar ve kafeler)
3. Toplumsal Örgütlenme
Belediyeler, sadece hizmet kurumu olmaktan çıkıp, halkın örgütlenmesini kolaylaştıran bir araç haline gelmeli.
Kadın, gençlik ve işçi meclisleri gibi yatay örgütlenmeler kurularak karar alma süreçlerine doğrudan katılım sağlanmalı.
Merkeziyetçilik yerine özerk mahalle ve semt örgütlenmeleri desteklenmeli.
4. Merkezi Devletle İlişki
Komünleşme, mevcut yasal çerçevede sınırlı kalır; çünkü belediyeler hukuken devlete bağlıdır. Bu nedenle ya yasal reformlarla belediyelerin özerklik alanları genişletilmeli.
5. Kültürel ve Politik Dönüşüm
Halkın yalnızca “hizmet alan” değil, “yönetimde özne” olduğuna dair bir bilinç geliştirilmesi gerekir.
Dayanışma kültürü, ortak üretim ve paylaşım pratikleri yaygınlaştırılmalı.
Eğitim, medya ve yerel kültürel çalışmalar bu dönüşümü beslemeli.
Belediyelerin komünleşmesi, yalnızca idari bir değişiklik değil, aynı zamanda halkın doğrudan katılımını, ekonomik kolektifleştirmeyi ve toplumsal dayanışmayı esas alan radikal bir dönüşüm süreci olacaktır.
Abdullah Öcalan ın belediyeler komünleşebilir önerisi yaşama geçirilebilir bir öneridir. Öneri moda mod bir komün olmayabilir ancak, belediyeler komünün amaçlarının büyük bir kısmını karşılayabilecek bir yönetim biçimi oluşturabilirler.
Bunun içinde izlenmesi gereken yol ne olmalıdır?
Katılım ve demokrasi açısından;
Mahalle ve semt meclisleri oluşturulmalı. Kararların doğrudan halk tarafından alınması günümüz iletişim teknolojisi ile internet üzerinden kararın ilgili olduğu bölge ile ilgili olarak yapılacak iş halka sorulur telefon üzerinden tüm sonuçlar alınabilir. Alınan sonuç belediye meclisine sunulur. Mecliste bu sonuçların gereğini karar altına alır. Bu konu ile ilgili yasal bir düzenlemeye gerek yoktur. (Belediye Kanunu Madde 15 Belediye, belde sakinlerinin belediye hizmetleriyle ilgili görüş ve düşüncelerini tespit etmek amacıyla kamuoyu yoklaması ve araştırması yapabilir. Madde 60 o) Belediye hizmetleriyle ilgili olarak yapılan kamuoyu yoklaması ve araştırması giderleri.)
Seçilen temsilcilerin geri çağırılması konusunda yasal düzenleme yapılmalıdır.
Ekonomi ve kamusal alanların mülkiyeti
İlgili belediyeler, mevcut durumda kooperatifleşmeye destek verebilmektedir. Kolektif üretime de yasal olarak destek verebilmektedir. Bu tür çalışmaları mevcut durumda da yapabilmektedir. Ancak bu konuda belediyelerin kooperatif ve birlikte üretim için yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Şeffaf ve katılımcı bütçe konusunda mevcut durumda herhangi bir engel yoktur. (Belediye Kanunu Madde 15- a) Belde sakinlerinin mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla her türlü faaliyet ve girişimde bulunmak.)
Toplumsal örgütlenme konusunda; Yerel meclislerin, kadın meclislerinin, gençlik ve çocuk meclislerinin kent konseyi bünyesinde kurulmasında mevcut durumda bir engel yoktur. Mevcut durumda da belediye meclislerinde alınacak “Kent Konseyi meclislerinin almış olduğu kararlar öncelikle görüşülüp karara bağlanır.” Diye bir karar alınabilir. Bu meclisler aracılığı ile halkı kararlara ortak etmiş olur. (Belediye Kanunu Madde 76- Kent konseyi, kent yaşamında; kent vizyonunun ve hemşehrilik bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve hukukunun korunması, sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal yardımlaşma ve dayanışma, saydamlık, hesap sorma ve hesap verme, katılım ve yerinden yönetim ilkelerini hayata geçirmeye çalışır.Belediyeler kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının, sendikaların, noterlerin, varsa üniversitelerin, ilgili sivil toplum örgütlerinin, siyasî partilerin, kamu kurum ve kuruluşlarının ve mahalle muhtarlarının temsilcileri ile diğer ilgililerin katılımıyla oluşan kent konseyinin faaliyetlerinin etkili ve verimli yürütülmesi konusunda yardım ve destek sağlar. Kent konseyinde oluşturulan görüşler belediye meclisinin ilk toplantısında gündeme alınarak değerlendirilir. Kent konseyinin çalışma usûl ve esasları Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca hazırlanacak yönetmelikle belirlenir)
Belediyelerin merkezi yönetim ile olan ve merkezin belediyelerin üzerindeki yasal vesayeti, yapılacak çalışmalar ve dünya örnekleri incelenerek en alt düzeye indirilebilir.
(MY/Mİ)







