12 Eylül 1980 Askeri Darbesi Milli Güvenlik Konseyi: Orgeneral Kenan Evren (Genelkurmay Başkanı), Orgeneral Nurettin Ersin (Kara Kuvvetleri Komutanı), Oramiral Nejat Tümer (Deniz Kuvvetleri Komutanı), Orgeneral Tahsin Şahinkaya (Hava Kuvvetleri Komutanı) Orgeneral Sedat Celasun (andarma Genel Komutanı)
Fotoğraf: Hürriyet
Mehmet Ö. Alkan'ın Toplumsal Tarih Dergisi'nin Nisan 2011 tarihli 208. sayısında yer alan "En doğru bildiğimizden kuşkulanmak-5 / 23 Nisan’ın Gayri Resmî Tarihi" çalışmasında yer alan "Bayramların Birleşmesi ve En Tuhaf 23 Nisan Bayramı" yazısını aynen yayımlıyoruz. Mehmet Ö. Alkan'a teşekkürlerle.
İşgalcilerin, meclis kapattığı bu ülkede Ankara’da, Milli Hâkimiyetin/Ulusal Egemenliğin simgesi “Hâkimiyet Milletindir” ifadesinin mekânı olarak 23 Nisan 1920’de Ankara’da hemen yeni bir meclis açılıyordu.
Oysa 12 Eylül 1980 darbesiyle, 23 Nisan 1920’de, Türkiye tarihinin en zor koşullarında açılan bu meclis kapatılmıştı. Garabet bununla sınırlı kalmayacaktı.
Gerçekten de 12 Eylül darbesi, milli egemenliğin tecelli ettiği TBMM’yi kapatmıştı, lâkin bu arada “Ulusal Egemenlik Bayramı” olan 23 Nisan da yaklaşmaktaydı. Ortada büyük bir çelişki vardı. 1935 yılındaki yasaya göre “Ulusal Egemenlik Bayramı” olarak tanımlanmış olan 23 Nisan, Türkiye’nin en eski “Milli Bayramı” olarak 1922 yılından beri kutlanmaktaydı.
Ama açılış günü kutlanan, bayramı olan TBMM ortada yoktu.
Kenan Evren, 23 Nisan’ın yaklaşmakta olduğunu fark edince durumun vahametini de fark ettiği için olsa gerek hemen yeni bir yasa hazırlanması için emir verdi.
23 Nisan’dan yaklaşık bir ay önce, 17 Mart 1981’de kabul edilen ve 19 Mart’ta Resmî Gazete’de yayınlanan “Ulusal Günler ve Genel Tatil Günleri Hakkında Kanun” (1) ile bayramın adı “Ulusal Egemenlik Bayramı” olmaktan çıkmış ve “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” olarak değiştirilmişti.
Kanunda ilk kez “Ulusal Egemenlik” ile “Çocuk Bayramı” birlikte kullanılmıştı. Kanun metni şu cümle ile devam ediyordu: “Bugün ana ve ilkokullar düzeyinde törenler yapılır.” Böylece TBMM’nin kapatıldığı ortamda yıllardan beri fiili olarak birleşmiş olan iki bayram resmî olarak birleştirilmiş ve “Çocuk Bayramı” olarak tanımlanmıştı.
Üstelik Meclisi kapatılmış bir ülkede TBMM’nin açılış günü olan 23 Nisan’ın kutlanması, tarihe geçecek kadar büyük bir tuhaflıktı.
Bu nedenle 23 Nisan günü TBMM’de çocuklara yalnızca yemek yedirildi. İstanbul’da durum daha da tuhaftı. Milli Egemenlik gününde, general üniforması giymiş çocuklar Birinci Ordu Komutanı Orgeneral Necdet Üruğ’u ziyaret ediyordu!…
24 Nisan 1981 tarihli Hürriyet gazetesi. Çocuklar Kenan Evren'i (üstte) ve Necdet Üruğ'u (altta) ziyaret ediyorlar
Darbeciler 1983 seçimleri yaklaşırken, bayramın yalnızca “ana ve ilkokul çocuklarıyla” kutlanan bir bayram olmasına neden olan ve yasada yer alan “Bugün -23 Nisan’da- ana ve ilkokullar düzeyinde törenler yapılır.” cümlesini yasadan çıkartacaklar ve yalnızca ana ve ilkokul çocuklarının kutladığı bayram olması durumuna son vereceklerdir.
Zira parlamento açılmak üzeredir… Tam da bu sıralarda 23 Nisan’ı Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği şeklindeki efsane daha yoğun olarak işlenmeye başlandı.
Oysa Atatürk bu günü çocuklara armağan etmemişti. Çocuk Bayramı anlamında, Atatürk’le ilgisi de yoktu. (3) Ve bir not olarak kaydedelim ki TBMM’yi kapatan, bayramın adını değiştiren Milli Güvenlik Kurulu, 23 Nisan Çocuk Bayramı’nın ardından, 5 Mayıs 1981 tarihinde, 51 no’lu Milli Güvenlik Kurulu kararı ile Türkiye’ye “Çocuk Bayramı” armağan eden Türkiye Çocuk Esirgeme Kurumu’nu da feshetmiştir. (4) (MÖA/APA)
(1) “Ulusal Bayram ve Genel Tatil Günleri Hakkında Kanun” Kanun No:2429 (Kabul tarihi:17 Mart 1981) Resmî Gazete No:17284 (19 Mart 1981) s.2.
(2) Aynı kanunun “D” bendinde, “…23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda ana ve ilkokullar ile törenlere iştirak eden kurumlar tatil edilir.” Deniyordu. Buna uygun yönetmelik de çıkarılmıştı. [ “Ulusal ve Resmî Bayramlarda Yapılacak Törenler Yönetmeliği” Karar Sayısı 3/3456 Karar tarihi 14 Ağustos 1981 Resmî Gazete No:17475 (Yayın Tarihi 1 Ekim 1981) s.60 vd.] 1983 yılında yapılan bir değişiklikle kanun metninden “23 Nisan günü Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramıdır” ifadesi korunuyor ancak ““Bugün ana ve ilkokullar düzeyinde törenler yapılır” cümlesi çıkarılıyordu.[ 2429 Sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunun 2 inci Maddesinin Birinci Fıkrasının Değiştirilmesine Dair Kanun” Kanun No:2818, Kabul Tarihi 20 Nisan 1983, Resmî Gazete No: 18024 (20 Nisan 1983) s.1].
(3) Atatürk’ün çocuk sevgisi bilinir. Atatürk Birinci Dünya Savaşı sırasında Van’dan kimsesiz Abdurrahim’i, Bitlis’ten yetim kız Afife ve İstanbulKâğıthane’deki Darüleytamı (Yetimler Yurdu) gezerken tanıdığı Zehra’yı manevi evlat olarak almıştır. Ancak bütün bunların 23 Nisan ile ilgisi yoktur.
(4) Bu kararın hukuki temelleri hâlâ tartışmalıdır. Ardından 24 Mayıs 1983 tarihindeki 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Hizmetler Kanunu kabul edilmiştir. Hakan Acar; Türkiye Çocuk Esirgeme Kurumu (1921-1981) (Anklara: Fişek Enstitüsü Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Vakfı Yayınları, 2005) s.70 v.d.