Bugüne kadar başörtüsü, Türkiye gündeminde sıkça kendine yer bulan ve sorunsallaştırılan konulardan biri oldu. Özellikle dindar-muhafazakar çevrenin en hassas noktalarından biri olan bu konu, 1990’larda eğitim ve çalışma hakkının ihlali ve özgürlük üzerinden tartışılmaya başlanmıştı. Birçok kadının başörtüleri nedeniyle eğitim ve çalışma hakkı elinden alınmış, kadınlar da bir direniş hattı oluşturarak bu yasakları protesto etmişlerdi.
Kamuda başörtüsü yasağının olduğu 1990’lar geride kaldı; kadınların kamusal alana dahil olmasının önünde başörtüsü artık bir engel değil. Öte yandan bugün kadınlar, 90’lardaki başörtüsü mücadelesi kadar görünür olmayan bir mücadelenin içerisinde.
O dönem birçok kadın başörtüsü ile kamusal alana dahil olabilmek için devlet politikalarına karşı mücadele verirken, bugün yine birçok kadın başörtüsünü çıkarmak için ailesine, yakın çevresine ve topluma karşı bir mücadele veriyor. Üstelik bu kadınların bir kısmı tam da o başörtüsü mücadelesini vermiş, 28 Şubat döneminin birebir tanığı olan kadınlar…
Bu söyleşi dizisinde ilk olarak akademisyen Ayşe Çavdar ve Fatma Bostan Ünsal, kadınlar açısından 1990’lar ve bugün olmak üzere iki farklı dönemi değerlendirecek. Daha sonra ise başörtülü kadınlar, başörtüsünü çıkarmış olan veya çıkarmak isteyip çıkaramayan kadınlar yaşadıkları süreci ve mücadelelerini anlatacaklar.
28 Şubat’ta başörtüsü mücadelesinin tanığı olan ve başörtüleri sebebiyle okullarını bırakmak zorunda kalan iki kadın, birbirine tezat gibi görünen iki farklı ve iki haklı mücadeleyi, bu süreçlerde yaşadıkları dönüşümü, zorlukları, şiddeti, tehditleri anlatacak.
Başka bir kadının, 11 yaşında ailesinin baskıları sonucu örtünüp yine 11 yaşında okulu bırakmak zorunda kalışına, daha sonra başörtüsünü çıkarma ve hayatını yeniden inşa etme mücadelesine tanık edeceğiz.
Kendi tercihiyle başını örten eşcinsel bir kadın, hemen hemen tüm cenahlarca ortak “öteki” ilan edilmesini, aldığı tehditleri, maruz kaldığı hakaretleri anlatacak ve topluma karşı verdiği kimlik mücadelesiyle bizi önyargılarımızla yüzleştirecek.
Başını kendi iradesiyle örten bir başka kadın ise başörtüsünü çıkaran diğer kadınlarla olan dayanışmasını, farklı kimliklere saygı ve eşitlik anlayışını da bu yazı dizisinde okuyacağız.
Bunca senedir tartışılan başörtüsü kadınların mı yoksa erkek siyasetin mi "sorunu"?
Şimdi söz kadınlarda… (BC/ÇT)