Türkiye'deki 57 üniversiteden sadece İTÜ'de bulunan tek bir bölümden mezun olan yüzlerce meteoroloji mühendisi "kayıp mühendisler" olarak boşta işsiz gezerken... Bu konuyla yakından ve uzaktan ilişkisi olmayan ama "meteoroloji uzmanı" unvanı ile kendilerini adlandıran kişiler ile Devlet Meteoroloji İşleri (DMİ) kadroları doldurulmuştur.
Meteorolojik karakterli "doğal afetlere" karşı alınacak önlemler şüphesiz sınırlıdır. ABD gibi, Japonya gibi bu alanda teknolojileri gelişmiş ve imkanları geniş ülkelerde bile fırtınalar önemli hasara neden oluyor. Can kaybına yol açıyor.
Görüntülü ve yazılı basın, sadece bu ülkelerdeki fırtınalar sırasında ve sonrasındaki yıkıma ait manzaraları yansıtıyor. Ama, oralarda fırtına öncesi yapılan uyarı ve hazırlıklardan bizi pek haberdar etmiyor. Oysa, uyarı ve hazırlıklar yapılmasa, okyanuslara açık ve Türkiye'dekinden çok daha şiddetli fırtınalarla karşı karşıya kalan bu ülkelerde can kaybı çok daha büyük olurdu.
Sel eğer Amerika'da olsaydı halk nasıl uyarılırdı?
ABD'de, halk iki aşamada uyarılır:
1) Tehlikeli hava şartlarından birini doğurmaya uygun hava durumlarında tehlikenin adı fırtına ise fırtına; sel ise sel, kasırga ise kasırga gibi verilerek büyük bir alan için , örneğin İstanbul'dan Antalya'ya kadar bir alan için, "Sel Gözetlemesi"'nin yapıldığı halka görüntülü ve sözlü medya aracılığıyla ve belirli aralıklarla duyurulur.
Böylece sel olması ihtimalinin kuvvetli olduğu hakkında bilgilendirilmiş olan insanlar gece uykularında gafil avlanamazlar.
2) Sel Gözetleme alanına dağılmış gönüllü ve resmi görevli gözcüler bulundukları mevkide tehlikenin başlangıcını tespit ettiği an; sürekli "Sel Uyarısı" yapılır. Uyarıyı, Fırtına Tahmin Merkezi, sadece o nehir ve dere yatağının aşağı kısımlarında yaşanlar için ve görüntülü ve sözlü medya aracılığıyla yapar. Ayrıca yerel yönetimler de sivil savunma sirenleri ile halkı uyarır.
Daha önce sel gözetlemesi uyarısı ile bilgilendirilmiş insanlar bu tehlikeye karşı hazırlıklı olduklarından paniğe kapılmadan çok önceden tehlike bölgesinden uzaklaşabilir.
Uyarı Merkezi Kurulmalı
1. Bu sorunun gerçek çözümü için, Türkiye'de günlük yaşamı sık sık felce uğratan, can ve mal kayıplarına neden olan, şiddetli kar yağmur ve bunların sonucu ortaya çıkan çığ, sel ve taşkınlar gibi meteorolojik karakterli doğal afetlere karşı bir ulusal fırtına uyarı merkezinin bir an önce kurulup işletilmesi gerekir.
Bu tür bir uyarı merkezi, komşu ülkelerdeki nükleer ve kimyasal kazalardan veya başka nedenlerden dolayı atmosfere salınacak kirleticilerin hava parselleri ile ülkemize doğru taşınması durumlarında da halkın (radyoaktif ve kimyasal kirlemeye maruz kalmadan) uyarılması ve korunması çalışmalarına da büyük ölçüde katkıda bulunacaktır.
2. Başta sivil savunma ve güvenlik güçleri olmak üzere halk arasından gönüllü veya resmi görevli gözcüler seçilmelidir. Bu gözcüler meteorolojik afetlerde neleri gözleyip, nereye, nasıl bilgi vereceği hakkında bilgilendirilmeli ve gerekli haberleşme araçları ile donatılmalıdır.
3. Şiddetli yağış ve fırtına gibi ağır hava şartlarında, semt sakinlerinin uygar bir düzen içerisinde can ve mal kayıplarını en aza indirgeyerek yaşamlarını devam ettirebilmesi için, trafik görevlilerinin, polis, güvenlik ile zabıta güçlerinin, itfaiye ve kanalizasyon vb. belediye birimlerinin koordineli çalışabilmesi ve zamanında problemlere müdahale edebilmesi gerekir. Bunun için de, ileri ülkelerde olduğu gibi, ilgililerin zamanında ve doğru bir şekilde ulusal fırtına merkezi tarafından bilgilendirilmeleri ve yerel bir merkez tarafından koordine edilmeleri şarttır.
4. Bu konuda halkın bilgilendirmesi (özel ve resmi) TV ve radyolar ile yapılmalıdır. Afet anında normal haberleşme aksaması durumunda da pil ile çalışabilen radyolar ile halkın bilgilendirilmesi devam edecektir. Meteoroloji Radyosunun Türkiye'nin her tarafından ve kötü hava şartlarında da kolayca dinlenebilecek bir şekilde ve içerik bakımından yeniden düzenlemesi gerekir.
Halkın, meteoroloji radyosunun ihbarlarına duyarlı el radyolarını bulundurmaya özendirilmesi gerekir. Bu tür haberleşme ve bilgilendirme sisteminin kurulması için, özel ve resmi yerel TV ve Radyoların bir merkeze bağlı olarak "Afet Anında Zorunlu Yayın" yapmalarının sağlaması gerekir.
Ayrıca yerel TV istasyonlarının meteorolojik radar bulundurması ve fırtına anında bu radar ile yağışın yeri ve şiddeti konusunda halkı sürekli bilgilendirip uyarmalıdır. İleri ülkelerde olduğu gibi yerel ve özellikle ulusal TV'lerde hava durumunun sunulması ve yorumlanması için mutlaka meteorologlardan yararlanılması gerekir.
5. Böyle bir erken uyarı merkezinin uluslararası standartlardaki uzman ile donatılması ise kaçınılmaz bir şarttır. Hava tahmin ve fırtına uyarıları, meteoroloji mühendisliğinin topluma sağladığı en önemli ve hayati hizmetidir. Bu amaca yönelik yetiştirilen meteoroloji mühendislerinin bu hizmeti yerine getirebilmesi için Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünde yeterli bir sayıda istihdam edilmeleri gerekir. Meteoroloji gerçek anlamda uzmanlık gerektiren bir disiplindir, politik iltimas kaldırmaz.
6. Sele neden olabilecek aşırı yağmurların önceden tahmini ve oluşum anında tespiti için, "real time" (anlık ve sürekli) gözlem ve verilere ihtiyaç vardır. Bu tür gözlemler ise sadece, tehlike öncesi ve tehlike anında operasyonda olan, meteorolojik radarlar, uydu ve bilgisayarlar ile uzman kişiler tarafından edilebilir. Diğer gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi, ülkemizde de "real time fırtına teşhisi ve uyarısı"'nı mümkün kılacak olan teknoloji ve bilgiyi transfer etmemiz gerekir.
7. Sel Gözetleme ve Sel Uyarısını yapabilmek için, gözlenen meteorolojik özelliklerin neye işaret ettiğini ancak daha önceki sellere ait bilgilerin bilimsel olarak değerlendirilmesiyle mümkündür. Bu nedenle sel ve fırtına tahmini için önceki sellerin ayrıntılı meteorolojik etütlerinin yapılması ve benzer olayların tekrarında onları çok önceden teşhis edebilmekte kullanılacak ip uçlarının belirlenmesi gerekir. . Bunun için daha önceleri Türkiye'de sel ve taşkınlara neden olan yağmur fırtınalarına ait hava sistemleri sürekli ve bilimsel araştırmalara tabi tutulmalıdır.