Bu ay tanıtacağımız eserler, çevre ve kalkınma alanında faaliyet gösteren önemli bir enstitünün, "International Institute for Environment and Development"ın [Uluslararası Çevre ve Kalkınma Enstitüsü] yayınlarından oluşuyor. Tam metinleri İnternet'ten indirilebilecek bu eserleri kısaca tanıtmadan önce, söz konusu Enstitü hakkında özet bir bilgi vermek faydalı olabilir.
"International Institute for Environment and Development", yani kısa adıyla IIED, 1971'de kurulmuş, merkezi Londra'da yer alan ve hükümetlerden bağımsız çalışan bir uluslararası araştırma organizasyonu. "Sürdürülebilir kalkınma" anlayışını temel alarak, çevrenin korunması ve kalkınmanın bir arada gerçekleştirilmesi için çalışma ve araştırmalar yapan IIED, konuyla ilgili pek çok rapor, belge ve brifing/düşünce notu yayınlıyor. Afrika'dan Asya ve Latin Amerika'ya kadar birçok yerel ortakla işbirliği yapan IIED, böylece, bu alanda güçlü bir ağın ve yerel ile küresel kaygıları birleştirmeyi amaçlayan geniş bir perspektifin oluşturulmasına da katkı yapmaya çalışıyor. Sözü fazla uzatmadan, IIED'nin bazı yayınlarını tanıtalım.
Fairer flying: an international air travel levy for adaptation [Daha adil uçuş: uyum için bir uluslararası hava yolculuğu vergisi]
Muyeye Chambwera ve Benito Müller'in kaleme aldığı bu brifing notunda, dünya üzerinde gerçekleştirilen uluslararası uçuşlardan alınabilecek küçük bir verginin, yeni iklim değişikliklerine uyum sağlamak için birçok düzenleme yapması gereken az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerin uyum masraflarını karşılayabileceği savunuluyor.
Küresel ısınmaya ve iklim değişikliğine yol açan en önemli faktörlerden birinin artan uçak yolculukları olduğu artık herkesin malumu. Üstelik, bu yolculuklar genelde gelişmiş ülkelerin yurttaşları tarafından yapılıyor. Dolayısıyla, az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülke yurttaşları, faili olmadıkları bir nedenin küresel sonucuna katlanmak zorunda kalıyorlar. Ayrıca, son yıllarda ileri sürülen ve genel itibariyle kabul gören 'kirleten öder' anlayışı da bu konuda yapılabilecek düzenlemeleri haklılaştırıyor. Kaldı ki, yılda milyar dolarlık bir kaynak aktarımı sağlayabilecek bu tür bir verginin, hem uluslararası kuruluşlar, hem devletler, hem de iklim değişikliği konusunda giderek bilinçlenen ve bir şeyler yapmak isteyen bireyler tarafından gönül rahatlığıyla kabul edilebileceği düşünülebilir. Özetle, daha adil ve "insani" bir uçuş deneyimi için "küçük bir uluslararası hava yolculuğu vergisi", mutlaka dikkate alınması gereken, ilginç bir öneri.
Against the tide: climate change and high-risk cities [Gelgite karşı: iklim değişikliği ve yüksek riskli şehirler]
David Dodman'ın kaleme aldığı bu brifing notunda, iklim değişikliğinden etkilenmekte olan ve etkilenebilecek yüksek riskli bölge ve şehirlerin durumu ele alınıyor. Dodman'ın dikkati çektiği gibi:
"Dünyanın en yoksul ve en kırılgan ülkelerinde, pek çok şehir (...) ikili bir baskıyla karşı karşıyadır: hızla artan nüfus, ve iklim değişikliklerinin etkileri karşısında yüksek kırılganlık. Kuraklıklar, fırtınalar, sel ve deniz seviyesinin yükselmesi muhtemelen en çok buralarda etkili olacaktır. Bunlar, zaten bu tür temel ihtiyaçların sağlanması ve korunması için mücadele vermekte olan şehirlerde (...) su kaynaklarını, altyapıyı (...) yaşama olanaklarını tehdit etmektedir."
Peki çözüm ne olabilir ? Yine Dodman'a kulak verelim:
"Etkili bir yanıt, muktedir yerel ve ulusal hükümetlerin varlığı ile çözüm kapasitesini geliştirme konusunda güçlü uluslararası ağlardan destek alınmasını gerektirmektedir. Az gelişmiş ülkelerin pek çoğu bu ikisinden de yoksundur."
Dodman'ın kısa ama önemli değerlendirmesi, meselenin boyutlarının öğrenilmesi ve anlaşılması için bile okunabilir.
Shifting the balance: equity and sustainable consumption [Dengeyi değiştirmek: eşitlik ve sürdürülebilir tüketim]
Sonja Vermeulen, Ben Garside ve Gabriela Weber De Morais'nin kaleme aldığı bu brifing notunda, günümüz toplumsal ve ekonomik sorunlarına dönük çözüm arayışlarında genelde ihmal edilen bir boyut, tüketim boyutu ele alınıyor. Bu sorunların mevcut siyasal karar alıcılar tarafından genelde üretim eksenli politikalarla çözülmeye çalışıldığı bir gerçek. Üstelik, dünya tüketiminin pek çoğunun ülkeler arasında eşit olmayan bir biçimde gerçekleştirildiği de unutulmamalı. Dolayısıyla, yazarların da dikkati çektiği gibi, tüketim eksenine, yani madalyonun öbür yüzüne dönük çözümler, belki daha önemli ve etkili sonuçlar doğurabilir.
Tüketimin yeniden politize edilmesi (repoliticised) gerektiğini savunan yazarlar, bireysel tüketim tercihlerinin de kolektif kararlar üzerinden gerçekleştirilebileceğini düşünüyorlar. Yazarların "yeni bir tüketim politikası"na ilişkin önerilerinin de yer aldığı bu not, okunması gereken, dikkat çekici değerlendirmeler içeriyor.
Taking control: how citizens can hold industry to account [Kontrolü ele almak: yurttaşlar endüstriyi hesap verebilir hale nasıl getirebilir ?]
Emma Wilson, Christophe Shwarte, Lorenzo Cotula, Ben Garside ve Linda Siegele'nin kaleme aldığı bu brifing notunda, genelde yurttaşlar tarafından "dokunulamaz" ve "etki edilemez" olarak görülen petrol, gaz ve maden şirketlerinin [endüstrisinin] nasıl şeffaf ve hesap verebilir hale getirilebileceği ele alınıyor.
Azerbaycan'dan Nijerya'ya, Kazakistan'dan Mali ve Moğolistan'a kadar pek çok farklı bölgede yaşayan aktivistlerin bu yöndeki çabalarını özetleyen yazarlar, bir "accountability toolkit" [hesap verebilirlik araç kiti] de oluşturmuşlar. Bu kit, "konuyla ilgili anlamlı bir enformasyona ulaşmak"tan yola çıkıp "iletişim ve savunuculuk"a kadar uzanıyor. Ek okuma önerileri ve İnternet sayfalarına ilişkin bir kaynakça da içeren nota mutlaka bir göz atılmalı. (ECG/TK)
IIED hakkında ek bilgi.
IIED'nin çalışma alanları ve yayınları.
IIED'nin işbirliği yaptığı kurum ve kuruluşlar.