Halka danışmadan metazori kararlar alan hükümet insanların sabrını taşırmıştı. Özellikle gelecekle ilgili tasaları olan gençler şeffaflık, özgürlük ve demokrasi gibi taleplerle meclisi basıp 24 gün boyunca işgal etti.
Ayçiçeği Öğrenci Hareketi (太陽花學運) yarım milyon insanın desteğiyle ülkedeki hoşnutsuzluğun ifadesi oldu. Polisin sert müdahalesi Tayvan'ın demokratik bir ülke olmaktan ne kadar uzak olduğunu kanıtlıyordu.
Sunflower Occupation (Ayçiçeği İşgali/Tai Yang, Bu Yuan) adlı belgesel 18 Mart ile 10 Nisan 2014 arasında gerçekleşen işgale odaklanırken demokrasi, devlet, şiddet, kimlik, aidiyet ve gelecek hakkında seyirciyi düşündürüyor. 100'den fazla insanın çalışmaları, 3154 destekçisi ve 10 yönetmeniyle 120 dakikalık yapım Tayvan'ın şimdiye kadar ortaya çıkardığı en yüksek katılımlı kolektif belgesel.
Çin baskısı
Bardağı taşıran son damla, çalkantılı geçmişinden dolayı zaten kimlik bunalımı yaşanan adada Çin'le apar topar yürürlüğe konmak istenen 21 ticaret anlaşması olmuş. Çin'in Tayvan üzerindeki tahakkümünün artmasına sebep olacak düzenlemeler insanları fazlasıyla tedirgin etmişti. Ülkede basın ve ifade özgürlüğü gittikçe kısıtlanırken tek sesliliğe doğru gidilmekte, soylulaştırma nedeniyle insanlar yerlerinden edilmekteydi. Hükümet nükleer enerji konusunda da muhalif düşüncelere itibar etmiyordu. İktisadi durgunluk ve gelir dağılımındaki eşitsizlik gençlerin istikballeriyle ilgili ciddi tasalara temel oluşturuyor, sayılı şirketin elindeki ekonomik güç ve hükümetin karıştığı çeşitli yolsuzluk skandalları kötümserliğin artmasına yol açıyordu.
Bunun üzerine 10 binlerce kişinin desteğiyle 2014'ün Mart ayında meclis işgal edildi; gittikçe büyüyen sivil toplum örgütleri ve halk desteğiyle direniş öğrencilerin beklediğinden de uzun sürecekti. Yandaş medya olayın boyutunu mümkün olduğunca küçük göstermeye çalışırken direniş tüm ülkede ve dünyada yankı buldu, emniyetten sorumlu yetkililer uygulanan şiddetin yoğunluğunu inkâr etmeye çalıştı.
Neyse ki belgeselde kanlı müdahaleye dair itiraflarda bulunan bir emniyet mensubunun açıklamaları gözle görünen gerçekleri teyit ediyor.
Muhalif sanatçı Ai Weiwei'nin Flowers of Taipei - New Taiwan Cinema (yön. Chinlin Hsieh) adlı belgeselde ifade ettiği gibi Çin'de kaybolmuş olan toplumsal değerlerin Tayvan'da bir şekilde yaşatılıyor olmasından dolayı adalılar güvenlik kuvvetlerinin tavrını anlamakta ve kabul etmekte hakikaten zorlanıyor, devletin ihanetine inanmak istemiyor.
Adalılık ruhu
Yönetmen hanesinde Ayçiçeği İşgali Belgesel Projesi (Sunflower Occupation Documentary Project) imzasını gördüğümüz yapım, birçok bölümden oluşmakta, direniş öncesi ve sonrasıyla da ilgili bizi aydınlatmakta. Arada tekrarlar olsa da çeşitli bakış açıları ve farklı tarzların peş peşe birbirini takip ettiği belgesel, direniş psikolojisi ve dinamikleri konusunda da ayrıntılı açılımlara sahip. İnsan hakları uzmanlarının konu hakkındaki bilimsel açıklamaları Tayvan hakkında ayrıntılı bir tablonun ortaya çıkmasını sağlıyor. Yüzyıllardır başka ülkelerin ve kültürlerin tahakkümü altında ezilmiş, resmi adı Çin Cumhuriyeti olan Tayvan adasında Çin Halk Cumhuriyeti'nin gücü her gün daha fazla hissediliyor.
Adanın yerlileri küçük bir azınlığı oluştursa da Tayvanlılık kaybolması istenmeyen esas değer haline geliyor. Ne de olsa adanın ekonomik gücünü sağlayan azgın kapitalist sistemin geleneksel toplum değerlerini tamamıyla göz ardı ettiğinin inkâr edilemeyecek boyutları ortalığa saçılmış durumda.
Taipei Film Festivali'nde ilgi gören çarpıcı Ayçiçeği İşgali adlı belgesel tüm gezegende yaşanmakta olan benzer dinamikleri hatırlatırken dayanışma ile güçlenen mücadelenin sürdüğünü kanıtlıyor. (MT/EKN)