Aşkın binbir halini okuduk ama pozitif halini Frederik Peeters anlatana kadar okumamıştık.
İsviçreli çizgi romancı Frederik Peeters’in kendi otobiyografik hikâyesini aktardığı Mavi Haplar (Baobab Yayınları, Çeviren: Doğan Şima) adlı çizgi roman yıllara yayılan bir aşkı, aşka üçüncü bir aktör olarak dahil olan HIV’in aşkı nasıl dönüştürdüğünü anlatıyor. Peeters’e Uluslararası Angoulême Çizgi Roman Festivali’nde Büyük ödülü kazandıran bu roman bizi aşkın gücüne ve sıra dışılığına dair yeniden düşünmeye zorluyor.
Üç kişilik bir aşk hikâyesi
Frederik henüz 19 yaşında iken Cenevre’de bir partide 21 yaşında olan Cati ile tanışır. Eğlenmeyi seven ve hayat dolu bu kadından çok etkilenir. Ama gençliğin getirdiği hareketlilik ve belirsizlikler ikilinin yollarını ayırır. Frederik yaklaşık 1 yıl sonra Cati’yle karşılaşsa da ona olan ilgisini ifade edemez.
Peş peşe geçen yıllar içinde Frederik bir gün Cati’yle sokak ortasında yeniden karşılaşır. Frederik’in deyimiyle ritmini şehrin belirlediği rastlantılardır bunlar. Ve ikilinin hayatı artık eskisi gibi olmayacaktır.
Cati evlenip boşanmış ve üç yaşında bir oğlan çocuğuna annelik yapmaya çalışırken Frederik ise hayatını yoluna koymaya uğraşır. Birbirlerinden hoşlanmaya başlayan ve hayatlarını birlikte sürdürmek isteyen çiftin hayatı ise Cati’nin ilişkinin başında seropozitif (kanında HIV virüsü taşıyan kişi) olduğunu söylemesiyle alt üst olur.
Frederik yıllardır içten içe sevdiği ve sonunda birlikte olma şansı yakaladığı sevgilisinin HIV taşıdığını öğrenir. Ama tepkisi Cati’nin tahmin ettiği gibi olmaz.
Frederik duruma anlayışla yaklaşır, hayatlarını birlikte nasıl kontrollü bir şekilde sürdürebileceklerini araştırmaya başlar. Edindikleri bilgiler ve temkinli tavırlarıyla birlikte olmayı denerler. Ama bu süreç Frederik için de oldukça sarsıcı olur. Sevgilisi Cati’nin HIV taşıması dışında Cati’nin oğlunun da HIV’le mücadele verdiğine tanıklık eder.
Dört yaşında bir çocuğun bütün bağışıklık sistemini altüst eden böylesine güçlü ve ömür boyu devam edecek bir hastalıkla mücadelesi onu sorgulamalar yapmasına neden olur.
Bir yandan HIV taşıyan insanlara yönelik gördüğü ön yargılar, dışlamalar ve AIDS ile HIV arasındaki farkların yeterince bilinmemesi belki de onun kişisel hikayesini böyle bir çizgi romana taşımasındaki en güçlü itici nedendir. Kitabın adı olan “Mavi Haplar” ise Cati’in oğlunun günde üç kez yutmak zorunda olduğu mavi haplardan gelir.
Diskordan bir çift
Peeters çizgi roman boyunca Cati ile gittikleri doktor kontrollerini, kurdukları cinsel ilişkileri ve bu ilişkilerin yarattığı tedirginlikleri oldukça samimi bir dille aktarır.
Çiftin birlikte gittikleri doktorun da desteğiyle bir süre sonra Cati de düzenli bir tedaviye başlar. Ve Frederik yaptığı rutin kontrollerde HIV’e yakalanmadığını görür. Oysa ilişkilerinin başında danışmak için gittikleri bir doktor onlara diskordan (uyumsuz, ahenksiz) bir çift olduğunu söylemiştir. Bu uyumsuzluk ile Cati’nin HIV pozitif olmasıyla ilgilidir.
Oysa birlikte geçirdikleri yıllar içinde çift normal olmasa da seyri olan bir hayat sürdürmeyi başarır. Peeters ilişkinin bu şekilde sürebilmesini ise Cati’nin ilişkiyi kendi adımlarıyla yönlendirmesiyle açıklar.
Normal olmasa da seyri olan bir hayat
Peeters hem Cati’nin hem Cati’nin oğlunun tedavi süreçlerinde çok zorlansa da verdiği destekle hep onların yanında durur. Birlikte olmaya başladıkları 1999’dan 2001 yılına kadar olan süreci anlattığı Mavi Haplar’ı yaklaşık 3 ayda tamamlar. Kişisel olarak hayatının en mutlu ve en zorlu dönemini anlattığı bu çizgi roman beklediğinden de çok ilgi görür, ödüller alır.
Peeters kitaba sonraki basımlarında ek bir bölüm koyar. “On üç yıl sonra” başlıklı bu bölümde Frederik Peeters ile Cati’nin evlendiğini, dokuz buçuk yaşlarında sağlıklı bir kız çocukları olduğunu öğreniriz. Yazarın kitapta ufaklık olarak adlandırdığı Cati’nin oğlu ise günde 3 hap alsa da hayatına istediği gibi devam ediyor, boks yapıyor ve okuluna gidiyordur. Kısaca her şey yolundadır. Yazarın deyimiyle normal olmasa da seyri olan hayatları sorunsuz devam etmektedir.
Yazar, kitapta sevgilisi Cati’ye kitabı neden yazdığını ise şu sözlerle ifade eder:
“Hem tüm bunlar bir yolculuk, bir serüven. Eğer yayımlamasaydık, bu tıpkı egzotik bir yerde yaşanan dolu dolu bir anın bir sürü fotoğrafını çekip filmi hiç yıkatmamak gibi olurdu.”
Frederik Peeters
14 Ağustos 1974’te Cenevre/İsviçre’de doğdu. Lisans eğitimi görsel iletişim üzerine aldı. Birçok başarılı çizgi roman yazarının ödüller aldığı Angoulême Çizgi Roman Festivali’nde ve İspanya’da ödüller aldı. İlk kitabı olan Mavi Haplar İngilizce ’ye çevrildi. 2010 yılında belgesel-sinemacı Pierre Oscar Lévy ile Kumdan Kale isimli çizgi romanı hazırladı. Peeters şimdi Mavi Haplar çizgi romanına konu olan eşi Cati, eşinin oğlu ve kızı ile Cenevre’de yaşıyor.
İzleme Önerisi
93 Yazı (Carla Simón, 2017)
Babasını ve annesini AIDS’ten kaybeden, kalabalık bir ailenin üyesi 6 yaşındaki Frida bir aile ortamında büyüsün diye Barcelona’dan dayısının yanına taşraya gönderilir. Ama taşrada da hayat Frida için hiç kolay olmaz. Ailesinin geçmişi, onun da HIV taşıyıcısı olma ihtimali dışlanmasına ve ötekileştirilmesine neden olur.
(ED/EMK)