22 Temmuz 1980 katledildiğin gün. Yıl dönümünü gecikmeli anıyorum. Hatta 42 yıl sonra!
Zihnimin gizli odalarından çıktın, 10 gündür tanımlayamadığım bir ruh halinin sonunda. Seni anmak istedim ve senin için bir şey yapmak.
Erguvan ağacı dikmek istedim senin için. Dikeceğim yeri de titizlikle seçtim. Baharın müjdecisi ve umudun çiçeği seninle yaşasın.
O geceyi yazmak istiyorum. Ben okuldan çıkıp gazeteye geldiğimde sen de çıkıyordun evine gitmek üzere. merdivenlerde selamlaşmıştık.
TIKLAYIN- Recai Ünal ile Demokrat'ta Birlikteydik/ Ayla Çiringel
Gazetede, geceleri sayfa düzenlemesi yapıyordum.
Sen de hem basın yayında okuyor hem de muhabirlik yapıyordun. Ayaküstü biraz lafladık. Fotoğraf makinam vardı. Arada ben de geleyim seninle haber yapmaya dedim. Sonra iyi akşamlar dedik birbirimize.
Bizim birim en üst kattaydı. Gece telefon santralinin olduğu kata inmiştim her nedense!..
TIKLAYIN- Dolmabahçe’de Bir Ödül Töreni.../ Çiğdem Mater
Telefon çaldı, benden başka kimse yoktu katta, gayriihtiyari ahizeyi kaldırdım! Teldeki ses, senin Demokrat çalışanı olup olmadığını sordu.
"Kimsiniz?" dedim.
Kapattı.
Huzursuz olmuştum. Tam merdivenlere yönelirken tekrar çaldı telefon. Bu sefer tedirginlikle açtım.
TIKLAYIN-TGC Öldürülen Gazetecileri Andı
Ses; "Recai Ünal'in bağlı cesedini bulduk" dedi. Kapattı tekrar.
Merdivenleri atlayarak çıkıp, dalmıştım yazı işleri müdürü Hasan Basri Çıplak'ın odasına. Uğursuz pis bir korku yaratma amaçlı telefon olabilir demiştik, kendimizi yatıştırmaya çalışarak.
Sabah senin katledilişini içeren sayfanın pikajını ben mi yapmıştım sorusu... bugün takılı kaldı aklımda. Erguvan ağaçları sen ve katledilen tüm canlarımız için her bahar bir daha, bir daha, bir daha açsınlar.
Bir Amerikan yerlisi sözü der ki, “Hatırlandıkça devam vardır.."
TIKLAYIN- 20 Gazeteci, 20 Hikaye/ Öldürülen Gazeteciler ve Cezasızlık/ Emel Gülcan
Recai Ünal 21 yaşındaydı. 21 Temmuz 1980’de polis-adliye muhabiri olarak çalıştığı Demokrat Gazetesi’nden eve dönüşte, Karagümrük’te kaçırıldı. İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi Gazetecilik Yüksekokulu son sınıf öğrencisiydi. 22 Temmuz 02.00 sularında bedeni iple boğulmuş halde bulundu. Üzerinde "Türkiye İslam Birliği İntikamcıları" imzalı “Fatih’te hiçbir komünist cezasız kalmayacak” yazan bir kağıt bulundu. Katlinden 52 gün sonra 12 Eylül 1980'de Türkiye askeri darbeye uyandı. Dönemin İstanbul Ülkü Ocağı Başkanı İsmail Hakkı Cerrahoğlu 26 Haziran 1980'de CHP'li Muhtar Yaşar Baki Duru (26 Nisan 1980) ile 23 Nisan 1980'de Fatih'te öğretmen Halis Babacan (23 Nisan 1980) ve Recai Ünal' cinayetlerinden yargılandı. Davalar sonuçlanamadan zamanaşımı nedeniyle düştü. Cerrahoğlu ise 21. dönemde (Mayıs 1999-Ekim 2002) Milliyetçi Hareket Partisi'nden Zonguldak milletvekili oldu. |
BİA Medya Gözlem Raporları (2001-2022)
(AÇ/APK/KU)