Önce Tunus, ardından Mısır. Arap dünyasında otoriter rejimlerin çatırdamasını Facebook devrimi olarak yorumlayanlar da oldu. Rakamlara baktığımızda gerçekten de Facebook ve Twitter gibi sosyal ağların bu ülkelerde büyük rol oynadığını görüyoruz.
Mısır'da internet kullanımı son 10 yılda patladı. 2000'lerin başında internet kullanıcılarının sayısı yarım milyonu bile bulmazken, bu rakam yüzde 3 bin 691'lik artışla 17 milyonu aştı. Tunus'un da 2000 yılında 100 bin olan internet nüfusu günümüzde 3,5 milyonu aştı. Tunus, internet kullanımı nüfus geneliyle kıyaslandığında yüzde 34'le Afrika kıtasında internetin en yaygın olduğu ülkelerin başında geliyor.
1 ayda 1 milyon yeni Facebook üyesi
Mısır'daki Facebook kullanıcılarının sayısı 5 milyon 199 bin 780. Bir başka ifadeyle, Mısır'da nüfusun yüzde 6.46'sı Facebook kullanıyor. Toplam kullanıcı sayısıyla Mısır 23'ncü sırada yer alıyor. Bir başka dikkat çekici gelişme, Mısır'da Facebook'a ilginin son 6 ayda patlamış, hatta geride bıraktığımız son bir ayda nereyse 1 milyon yeni üyenin kaydedilmiş olması.
10 milyon küsur kişinin yaşadığı Tunus'ta ise neredeyse Facebook'a üye olmayan kalmamış: Toplam üye sayısı 2 milyon 68 bin 320. Genel nüfusa oranı yüzde 19.53. Kıyaslamak isteyenlere: Facebook kullanıcı sayısında 4'üncü sıradaki Türkiye'de ise bu oran yüzde 32.71. ( http://www.socialbakers.com/facebook-statistics/ )
Sosyal medyaya ilginin nedeni ne?
Sosyal medyaya bu büyük ilginin kökeninde kuşkusuz nüfusun genç olması büyük rol oynuyor. Tunusluların yüzde 24'ünü 14 yaşın altındakiler meydana getiriyor. Yıllık yüzde 1,9 nüfus artış hızına sahip Mısır'da ise bu oran yüzde 30'u aşıyor.
Gençler, yalnızca kişisel bilgisayarlarında değil, mobil cihazlarında da sosyal medya uygulamalarını sıklıkla kullanıyor. Bu uygulamalarla yolladığınız metin, fotoğraf ve video belgeleri, kısa zamanda milyonlara ulaşabiliyor.
Bu iletişim yolunun ne kadar etkili olduğunun muktedirler de çoktan farkına vardı. Çin yönetimi dünya üzerinde internet sansürü ve denetimini neredeyse mükemmelleştiren ülkelerin başında geliyor. Mısır da protestoların gelişmesini önlemek için internetin adeta fişini çekti.
Ancak gösteriler zaten belli bir olgunluğa ulaşmış olduğundan bunun pek bir anlamı olmadı. Tam tersine, ülke ekonomisi bundan zarar gördü. İnternet ve mobil iletişimin şalteri indirilmiş olsa bile protesto hareketi akacak yatağını öyle ya da böyle bir şekilde buldu.
Facebook ve devrim
Radyo, gazete ve el ilânı imkânının olmadığı yerde ağızdan ağıza, "fısıltı gazetesi" devreye girdi. Dolayısıyla, Arap ülkelerini saran toplumsal hareketliliği Facebook devrimi olarak nitelemek sosyal medyanın buradaki rol ve işlevini abartmak olur.
Tunus'ta isyanı başlatan, ruhsatsız sebze sattığı için polisle tartışıp kendini yakan 26 yaşındaki Muhammed Buazizi idi. Kitlelerin Buazizi'nin ölümünü protesto etmek için sokaklara dökülmesiyle internet ve sosyal medya platformları gündeme geldi.
İnternetin olmadığı zamanlarda belli bir gelişmenin duyulup yayılması zaman alırken, Tunus ve Mısır'daki gelişmeler eş zamanlı olarak dünyaya yayıldı. Bu ülkelerin hükümetleri uluslararası toplum nezdinde geçmişte birkaç hafta içinde uğrayabilecekleri itibar kaybına böylece birkaç günde uğradılar.
Sosyal medya isyanı saman alevi gibi yaydı
İstihbarat teşkilâtlarına, tankı, topu, tüfeğiyle her türlü silaha sahip olan onlarca yıllık iktidarlar, kitleler karşısında çaresiz kaldı. Aynı dili konuştuklarından sosyal medyada ortak platformlarda buluşan Arap kullanıcılar, isyanın saman alevi gibi hızla geniş bir coğrafyada yayılıp güçlenmesini sağladılar.
Mısır, bilişim uzmanlarının karşısına ise çözülmesi gereken şu soruyu çıkardı: İnternetin fişi çekildiğinde ne yaparsınız? Sosyal medya ve akıllı telefonlar için ürettiği oyunlarla bir servet kazanan girişimci Shervin Pishevar kendini bu işe adadı. Pishevar'ın hayata geçirdiği OpenMesh ( http://www.openmeshproject.org/ ), internetin fişi çekilse, mobil telefon sistemi çökertilse bile internetin sürekliliğini sağlayacak çözümler arıyor.