* Fotoğraf: Enkazdan beş kişiyi kurtaran Köpük, Kaynak: Anadolu Ajansı.
6 Şubat depremlerinde büyük rol üstlenen ve onlarca kişinin kurtarılmasını sağlayanlardan biri de Türkiye ve diğer ülkelerin arama kurtarma ekiplerinde yer alan köpekler oldu. Meksika, Hırvatistan, Çekya, Almanya, Yunanistan, Libya, Polonya, İsviçre, İngiltere, İspanya, Japonya ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) arama kurtarma çalışmalarına yardım etmeleri için ekiplerine eğitimli köpekleri de kattı.
Bu köpeklerden en bilinenlerden biri AFAD ekipleriyle çalışan ve Malatya'da görevlendirilen Köpük. Köpük şu ana dek beş kişinin enkaz altından kurtarılmasına vesile oldu.
"Eğitmenleri" Dersim Bulut ve Niyazi Özbek eşliğinde enkazları gezen ve canlılık belirtisi arayan Köpük, çalışmalar esnasında patilerine batan cam kırıkları nedeniyle yaralandı ve bölgedeki veteriner ekipleri tarafından tedavi altına alındı.
Dört patisine de dikiş atılan Köpük'ün durumu iyi ve şu an koruyucu ekipmanla (ayakkabılarıyla) çalışmalara devam ediyor.
Şilan
Şilan, Sarıyer Belediyesi'nin arama kurtarma ekiplerinde yer alıyor. 16 saat boyunca aralıksız çalışarak üç kişinin yerini tespit eden Şilan, yorgunluktan uyuyakaldığı fotoğraflarıyla sosyal medyada gündem oldu.
Sarıyer Belediyesi, Şilan'ın uyuyakaldığı fotoğrafı alıntılayarak şöyle yazdı: "Tanıştıralım, dostumuzun adı Şilan. Arama kurtarma köpeğimiz. Afet bölgelerinde ekibimizle birlikte görev alıyor. Mücadelesi sayesinde enkaz altındaki canların kurtarılmasına vesile oluyor. İyi ki varsın Şilan."
Şilan, Kaynak: Sarıyer Belediyesi.
Ve Leo. SAR Arama Kurtarma ve Acil Yardım Desteği'nin köpeği. Leo bir pitbull. Türkiye'de yasaklı ırklar listesine alınan ve toplum nezdinde düşmanlaştırmaya çalışılan köpeklerden. Şu an Hatay'daki çalışmalarda aktif olarak rol oynayan Leo, 135 saat sonra enkaz altından bir yurttaşın daha çıkarılmasına vesile oldu.
Köpük, Şilan ve Leo gibi arama kurtarma çalışmalarında önemli rol oynayan köpeklerden biri de Meksika arama kurtarma ekibi (SEDENA) üyesi Proteo'ydu. Meksika Dış İlişkiler Sekreteri Marcelo Ebrard C.'nin "yoldaş" diye andığı Proteo, Hatay'daki enkaz çalışmaları esnasında hayatını kaybetti. Nasıl öldüğüne dair detaylı resmî bir açıklama henüz yapılmasa da Proteo'nun ardından onu onurlandırmak için resmî bir tören düzenlendi.
Bodrum SAR ekibinden Leo.
Canlı insan kokusu
Peki arama kurtarma köpekleri nasıl eğitiliyor?
Arama kurtarma çalışmalarında yer alan köpekler "canlı insan" kokusuna odaklandırılıyor. "Canlı insanda kalp atımlarıyla birlikte kan dolaşımı şekilleniyor. Özellikle de enkaz altında kalmış bir insanda bu koku çok yoğun olur. Çünkü korku ve endişeye bağlı olarak yükselen adrenalin vücuttaki kan basıncını daha da yükseltir ve koku çok yoğun bir şekilde ortaya çıkar. Günümüzdeki teknoloji de dahil hiçbir alet köpeğin burnu kadar hassas ve kuvvetli değil. "Arama köpeklerinin burnunu iyi kullanması, insanla ilişkisinin, itaat ve oyun algısının iyi olması gerekiyor. Arama köpeği, 'Canlıyı bulursan oyuncağına kavuşursun' koşullandırılmasıyla bağdaştırılıyor. O yüzden havlama öğretiliyor, canlıya, kokuya ulaştığında havlamaya başlıyor ve orayı işaret ediyor. Aslında istediği, oyuncağı. Arama kurtarma köpekleri küçüklükten itibaren katı bir itaat programından geçer. Özellikle gerçek senaryolara hazırlanan köpekler katı bir itaat programından geçirilirler. "Bu programla köpeğin kontrol altına alınması, sahip ve yönetici ile ilişkilendirilmesi oluşturulur. Daha sonra yönlendirme ve çeviklik öğretilir. Bu da enkazdaki veya diğer çeşitli engelleri aşması için yapılır. Mesela enkazdaki bir bacaya insan sığamıyor ama arama köpekleri kokuyu takip ederek sürüklenme yapabiliyor. Arama köpekleri başka bir canlının kokusuna reaksiyon vermez. Mesela bir kedinin veya köpeğin kokusuna tepki göstermez. Canlı insana organize edilir. Bu arada enkazda hayatını kaybetmiş insana da reaksiyon vermemesi gerekiyor. O işi yapanlar kadavra köpekleridir." |
Burundaki reseptörler
Alabama Cooperative Extension System sitesinde yer alan makalede köpeklerin burnunda 200 milyondan fazla koku reseptörü olduğu belirtiliyor ve bu, köpeklerin koku duyusunu insanlardan 100 bin ile 100 milyon kat daha güçlü yapıyor (İnsanlarda bu sayının 5-6 milyon olduğu biliniyor).
Burun deliklerinin ucundaki kanatçık benzeri yapılar, köpeklerin burnuna giren havanın yönünü tayin etmeye yarıyor. Yani köpekler bir kokunun nereden geldiğini algılayabiliyorlar. Yeni bir araştırma ise, köpeklerin burunları sayesinde sıcaklık yayan maddeleri de tespit edebildiğini öne sürüyor.
Özel anlarda çalıştırılmak üzere "eğitilen" köpekler hava ve kara takibi yapanlar olarak ikiye ayrılabiliyor.
Havayı koklayan köpekler, havada bulunan insan kokusunu algılıyor, takip eden köpekler ise kayıp kişinin dokunduğu bir giysi veya nesneyi kokladıktan sonra belirli bir kişinin kokusunu ayırt edebiliyorlar.
Arama kurtarma köpeklerinin eğitimi henüz 8-10 haftalıkken başlıyor. Köpekler bir veya iki yaşlarında ise arama kurtarma çalışmalarına başlıyorlar. İş fiziki açıdan zorlayıcı olduğu için köpekler 5-10 yaşlarına dek bu görevlerde yer alabiliyorlar.
Türler arası dayanışma?
Arama kurtarma köpekleri doğal yetenekleri optimize edilen köpekler ve evet ne yazık ki sıkı bir "itaat" sürecinden geçiyorlar.
Katı eğitim süreçleri türler arasındaki eşitliği zedeliyor; fakat Maraş merkezli 6 Şubat depremlerinde bu köpeklerin oynadıkları rolü göz ardı etmek ve unutmak imkânsız.
Bu köpeklerin eğitim süreçlerini dışarıda bıraktığımızda ise halihazırda insanlarla nasıl bir dayanışma içinde olduğunu görmek çok zor değil. O yüzden tüm eğitim süreçlerine rağmen ben Şilan, Leo, Proteo ve isimlerini bilmediğim onlarcasının çalışmalarını –zor da olsa– türler arası dayanışma olarak değerlendirmeyi çok istiyorum.
İyi ki varsınız ve umarım yok olmanızı isteyenler, size eziyet edenler de bunun farkına varır.
(TY)