22 yıl önce, her kesimden kadının bir araya gelip eğitim alabildiği ve üretim yapabildiği bir yer hayaliyle kurulan İlk Adım Kadın Çevre Kültür ve İşletme Kooperatifini ziyaret ettim.
İstanbul’un havasız ve kötü kokulu metrosundan inip Kâğıthane’deki kooperatifin sokağına girdiğimde, kahvehane ve dükkânların önlerinde oturan erkekler dikkatimi çekiyor.
Birazdan dinleyeceğim hikâyelerden habersiz, sokaktaki kadın ve erkeklerin varlığının bile ne kadar eşitsiz olduğunu düşünüyorum.
Kapıda beni Zöhre Çelik karşılıyor. Etrafı incelerken Zöhre Hanım dikiş odasındaki işine devam ediyor. Ardından Evin Bingöl geliyor ve sohbetimiz başlıyor.
Kooperatifin doğuşu
Evin Bingöl’ün kooperatifle tanışma hikâyesi annesi aracılığıyla olmuş. 22 yıl önce annesi ve kooperatifin kurucularından Gülten Bingöl ile buraya gelen Evin Bingöl, çocuk gelişimi mezunu ve yaklaşık 10 yıldır kooperatifin kreşi olan Cansu’nun Oyun Odası’nda gönüllü öğretmenlik yapıyor.
Aynı zamanda kooperatifin işleyişinden sorumlu. Bana kooperatifin ve oyun odasının hikâyesini anlatıyor:
“22 yıl önce iki kadın, ev işlerinden çıkarak ürettikleri emeğin karşılığını alabilecekleri ve kendilerini geliştirebilecekleri bir yer hayal ediyorlar. Bunu, hiçbir siyasi partiye bağlı olmadan, mahalledeki her kadının ulaşabileceği bir şekilde gerçekleştirmeyi planlıyorlar.”
Bu amaçla Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı (KEDV) ile görüşüyorlar ve vakıf da onlarla birlikte hareket ediyor. Kooperatifin mekânından kadınlara verilen eğitimlere kadar her şeyle ilgileniyorlar. O dönemin muhtarı ise oyun odası için kooperatife mekânın üst katını tahsis ediyor. Anneler aşağıda çalışırken çocukları yukarıda eğitim alıyorlar.
Zöhre Çelik ise kooperatifin kurucularından biri. Çalışırken çocuğunu bırakacak güvenilir ve uygun fiyatlı bir kreş ararken kooperatifle tanışmış. O zamanlar oyun odasına giden kızının şimdi aynı yerde öğretmenlik yaptığını anlatırken gözleri parlıyor.
Ücretsiz eğitimler
Mahalleli kadınların kooperatiften nasıl faydalandığını soruyorum Evin Bingöl’e. Dokumadan bilgisayar kullanımına, hijyenden finansal okuryazarlığa kadar pek çok farklı alanda eğitimler verdiklerini anlatıyor.
Kadınlar, hangi konularda eksiklik hissettiklerini ya da bilinçlenmek istediklerini kooperatife iletiyorlar. Kooperatif de bu talepleri KEDV’e rapor ediyor ve vakıf, ilgili uzman gönüllüleri kooperatife yönlendiriyor. Kadınlar böylece tamamen ücretsiz bir şekilde uzman kişilerden eğitim alıyorlar.
"Üretim var ama pazar yok"
Gönüllülük esasına dayanan bu küçük yerin nasıl ayakta kaldığını merak ediyorum. Evin Bingöl, KEDV aracılığıyla yurtdışına gönderilen dokuma, yastık kılıfı ve kemer gibi ürünlerden bahsediyor. Ancak bu pazarlara erişimin kısıtlı olduğunu, bu nedenle kooperatifin tam anlamıyla kalkınamadığını ekliyor.
Bilgisayarı açmanın sevinci
Mahalleli kadınların bilinç düzeyine şaşırıyorum. Kooperatifin onlar için hep bir açık kapı olmasının yanı sıra, kadınların da buraya ne kadar istekli geldiklerini gözlemliyorum.
Evin Bingöl, kooperatif sayesinde kadınların hayatlarının nasıl değiştiğinden bahsediyor. Bir kadın, markete gitmeye bile çekinirken bir yemek programına katılma cesareti gösterdiğini anlatıyor. Kadınların bilgisayar açabilme sevincini paylaşması ise onun için önemli bir an olmuş.
"Kooperatife olan ihtiyaç kaçınılmaz"
Mahallede kooperatif ile dayanışma hakkında sorular soruyorum. Evin Bingöl, mahallede kadınların ev içindeki emeklerini değerlendirmek istediklerini ve bunun için kooperatifin kaçınılmaz bir ihtiyaç olduğunu vurguluyor. Mahalledeki dayanışmanın güçlü olduğunu ve ailelerin kooperatifi desteklediğini anlatıyor.
Göçmen kadınlar
Göçmen kadınların kooperatifle ilişkisini merak ediyorum. Evin Bingöl, Suriyeli kadınların girişken olduklarını ancak ailelerinden izin alamadıklarını anlatıyor. Kooperatifte çeşitli eğitimler aldıklarını, ancak ailelerinin tekstil firmalarında çalışmalarına genellikle izin vermediklerini söylüyor.
Kooperatifin manevi gücü ile büyüdüğünü ifade ediyor Evin Bingöl. Kadınların burada dayanışma ile büyüdüğünü ve kriz zamanlarında dahi çözüm bulabildiklerini anlatıyor.
Şehriban İmece ise kooperatifin maddi getirisinden ziyade kadınların birbirine destek olduğu bir yer olduğunu vurguluyor. Kadınlar burada kendilerini değerli hissettikleri için buraya devam ediyorlar.
"Her alanda desteğe ihtiyaç var"
Evin Bingöl, ekonomik zorluklar nedeniyle kooperatiflerin kapanma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirterek yerel yönetimlerden hükümete kadar desteğe ihtiyaç duyduklarını vurguluyor:
“Bu kadınlara destek olunabilmesi için yerel yönetimlerden hükümete kadar desteğe ihtiyaç var’’
Keyifli sohbetimizi bu cümlelerle sonlandırıyoruz.
(ADÇ/EMK)