Ani Şehri üzerine yaptığı araştırmalar ve yayınladığı dört kitabıyla dünyaca tanınan araştırmacı-yazar Sezai Yazıcı uzun yıllar Kars’ta Telefon Müdürlüğü, PTT ve Telekom Başmüdürlüğü yapmış bir entelektüel. Orhan Pamuk 1998 yıllında Kars’a yaptığı ziyaretlerinde Sezai Yazıcı’yla tanışmış, onunla arkadaşlık ve yoldaşlık etmiş ve onu “Kar” romanının kahramanlarından biri olan Recai Bey olarak resmetmiştir.
“Kar” romanı yayınlandığı dönemde Kars şehrinin sorunlarını ve sosyal dokusunu doğru yansıtmadığı gerekçeleriyle tartışmalara neden olmuştu. En yakınımızdaki dostlar bile “Romanın içinde kar var, Kars yok!” diye kırgınlıklarını dile getirmişti. Ancak Kars şehrini tanımayan “Kar” okuyucuları, kitapta kar’ın yavaş yavaş, durmaksızın, kristaller gibi, altıgen şekillerde yağışına hayran kalmış, Ka’ya şiirler yazdıran bu romantik şehri tanımak ve romandaki kurgunun benzerini yaşamak için Kars şehrine olan merakları artmıştı.
Ömrünü Ani'nin geçmişini tanımaya adamış bir yazar
Orhan Pamuk’un 2002 yılında İletişim Yayınları’nca basılan “Kar” romanı, “On iki yıldır Almanya’da sürgün yaşayan Ka’nın Türkiye’ye dönüşünden dört gün sonra, bir röportaj için Kars şehrinde… kendini…” bulmasıyla başlar. Sezai Yazıcı’da “…bütün Kars’ın bilgisine, efendiliğine saygı duyduğu telefon idaresi müdürü Recai Bey…” olarak Ka ile karşılaşır ve romanın çeşitli sayfalarında (s.151- 164-165) Recai Bey’in bahsi geçer.
Sezai Yazıcı, ömrünü Ani şehrinin geçmişini anlamaya ve tanımaya adamış bir yazar. Kitap okuma sevgisi çok küçük yaşta başlayan Yazıcı, 75 metrekare büyüklüğündeki evinde yedi bin kitabı olan bir kütüphaneye sahip. Kitaplarından ayrılmaya kıyamadığı için bütün ömrünü Kars’ta geçiren Yazıcı, 10 yıllık çalışmanın sonucunda Ani Şehri hakkında çok önemli dört kitap yazmıştır. Memuriyet yapanlar bilir, çok okuyan kişiler ister memur olsun isterse yönetici, saygı görürler, ama olabildiğince idarenin uzağında tutulurlar. Ancak “Ani Şehri”nin sırlarını ortaya çıkaran Yazıcı herkesten farklı olarak bu meselle de münezzeh (arı, duru, temiz, uzak) kalmayı başarmıştır. Hem mesleki olarak önemli görevlerde bulunmuş, hem Kars şehrinin kent yönetiminde yer almış, hem de Ani üzerine hepsi birbirinden kıymetli “Ani Kaynakçası”, “Seyyahların Gözünden Ani”, “Ani Through the Eyes of Travelers” ve “Ani Sırları” kitaplarını yazmıştır. Onun bu çalışması Kars’ı ve Ani şehrini ülke ve dünya turizminde ön plana çıkartmıştır.
Bir Ortaçağ metropolü
2016 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne dahil edilen Ani Şehri bir Ortaçağ metropolüdür. 961-1045 yılları arasında kadim Bagratlı Krallığı’na başkentlik yapmış ve onlarca medeniyete beşiklik etmiştir. Türkiye Ermenistan sınırında yer alan, ortaçağın önemli ticaret merkezi ve Bagratlı Krallığı’nın kadim başkenti Ani’de, Urartu, İskit, Pers, Makedon, Selevkos, Artaksias, Arşaguni, Sasani, Ermeni, Roma, Bizans, Selçuklu, Kürt, Asuri, Gürcü, İlhanlı ve Timurlular olmak üzere pek çok medeniyet yaşamış.
100 bin nüfuslu 1001 kiliseli şehir olarak ünlenen Ani aynı zamanda gotik mimari üslubunun öncüsü olarak biliniyor. Sezai Yazıcı Ani Şehri için “Ören Yeri” denilmesini doğru bulmuyor; “Benzer örneklerde de ‘Ören Yeri’ gibi isimlere pek rastlanılmıyor. En doğrusu Ani’dir. Çünkü Ani’yi bir yer olarak anıyorsunuz. Onu ancak o şekilde taçlandırmak lazım. Ani, bir şehirdir” diyor.
Böylesine önemli bir yazarı geçen hafta Telekomcular Derneği’nin iki yıldır gerçekleştirdiği 8. Kitap Günleri’nde tanıdım. Bu faaliyetin genel koordinasyonunu yapan araştırmacı-yazar Fazlı Köksal, Sezai Yazıcı’yı ve onun kitaplarını kapsamlı bir şekilde Telekomcular Derneği internet sitesinde tanıttı. Telekomcular Derneği, okumanın neredeyse unutulduğu bu günlerde oldukça kalabalık gruplarla “kitap günleri” düzenleyerek, önemli yazarları okuyucularıyla buluşturuyor.
Sezai Yazıcı Telekomcular Derneği’nde gerçekleştirdiği söyleşide Ani Şehri ile ilgili yeni bilgileri de dinleyicileriyle paylaştı. Ayrıca tanıtım yazılarını şair Atol Behramoğlu ve Orhan Pamuk’un yazdığı kitaplar hakkında da önemli bilgiler verdi. Kitapları “Ani Kaynakça” (“Ani Bibliography”), “Ani Sırları” (“Secret of Ani”), “Seyyahların Gözünden Ani” ve “Ani Through the Eyes of Travelers” (Seyyahların Gözünden Ani’nin İngilizcesi) olmak üzere 4 cilt ve yaklaşık 1200 sayfadan oluşuyor.
Ani Kaynakçası
Farklı dillerde Ani üzerine yayınlanmış 2 bin 29 eserin künyesi yer alıyor. Ani’nin milattan önce 2000’den başlayarak UNESCO Dünya Miras Listesi’ne eklenmesine kadar geçen süreyi içeren kronolojisi 225 maddede ele alınmış. Ani Kaynakça kitabının tanıtım yazısı da Ataol Behramoğlu’na ait. Kendisi de Karslı olan Behramoğlu, Yazıcı’nın kapsamlı, sabır ve özveri gerektiren bu çalışmasından dolayı ona minnet duyduğunu belirtiyor.
Seyyahların Gözünden Ani
42 seyyahın Ani’yi ziyaret ettiği belirtiliyor. Bunların birkaçı bizim şu ana kadar hiç bilmediğimiz, salt Ani değil Kars’ın tarihini de zenginleştirecek bilgileri aktarıyor. Seyyahların Gözünden Ani’nin arka kapak yazısını Orhan Pamuk yazmış. Pamuk, 1998 yılında tanıştığı ve birlikte Ani’yi gezdiği Sezai Yazıcı’nın bu titiz çalışmayı yayınlamasından dolayı duyduğu sevinci dile getirmiş.
Ani Sırları
Kitapta, yeterince bilinmeyen mağaralar, tüneller, yeraltı geçitleri, güvercinlikler, türbeler gibi yer altı yapılarıyla, bölgenin tarihi coğrafyası ve jeolojisi ele alınıyor. Ani Sırları kitabını İtalyan Mağara Bilimci Roberto Bixio şöyle değerlendirmiş: “Bugün yaptığı çalışmalarla Sezai Yazıcı, sadece Kars'a ve Türkiye'ye değil, tüm insanlara bu büyük katkı ile insanlığın kültürel mirasını zenginleştirme olanağı vermiştir”. (ŞA)