Anayasa Mahkemesine, CHP’li (Cumhuriyet Halk Partisi) Ankara Milletvekili Hakkı Süha Okay ve İzmir Milletvekili Kemal Anadol ile 110 milletvekilinin açtığı dava, Anayasa’nın 10. ve 42. maddelerinde yapılan değişiklikle ilgiliydi.
112 Milletvekili 9 Şubat 2008 tarihli, 5735 sayılı Anayasasının iki maddesini değiştiren Kanunun 1 ve 2'nci maddelerinin iptallerine ve yok hükmünde olduklarına karar verilmesini ve dava sonuçlanıncaya kadar yürürlüklerinin durdurulması istemişti.
Anayasa Mahkemesi Esas: 2008/16 sayılı ve 5 Haziran 2008 tarihli kararı ile maddelerin iptallerine ve iptal hükümlerinin yürürlüklerinin durdurulmasına karar verdi.
Tartışma, Anayasa Mahkemesinin Anayasa değişikliğini esastan reddetmiş olması ile başladı. Hükümet kanadında ileri sürülen görüşe göre Anayasa Mahkemesi Anayasa değişikliklerini sadece şekil bakımından inceler ve denetler.
Ama esas yönünden iptal etmiştir. Mahkeme yasamanın yerine geçmiştir. Kuvvetler ayrılığı ilkesi zedelenmiştir…
Değişiklik neydi? CHP Milletvekilleri neden Anayasa değişikliğinin iptalini istedi? Anayasanın “Kanun önünde eşitlik” ilkesinin düzenlendiği 10'uncu maddesine göre, herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırımı gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Anayasada değişiklik yapan Kanunun 1'nci maddesi ile Anayasanın 10'ncu maddesi değiştirilmiştir.
Anayasasının 10'ncu maddesinin dördüncü fıkrasına “bütün işlemlerinde” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında” ibaresi eklenmiştir. Böylece 10'ncu madde 4'ncü fıkrası “Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar” şeklinde değişmiştir.
Anayasanın 42'nci maddesinde “Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi” başlığı altında; kimsenin, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamayacağı hakkı düzenlemiştir.
Ayrıca öğrenim hakkının kapsamı da kanunla tespit edilir. Altı ayrı fıkradan oluşan bu madde değiştirilmiş ve “türban serbestisi” konusunda kanuni düzenlemenin önünü açmak isteyen AKP Hükümeti bu maddeye bir fıkra eklemiştir. 5735 sayılı Kanunla yapılan 2. madde değişikliği ile 42'nci maddeye eklenen 7'nci fıkra şöyledir:
“Kanunda açıkça yazılı olmayan herhangi bir sebeple kimse yükseköğrenim hakkını kullanmaktan mahrum edilemez. Bu hakkın kullanımının sınırları kanunla belirlenir.”
Ankara Milletvekili Hakkı Süha Okay ve 111 Milletvekilinin yapılan bu değişikliklerin neden Anayasaya aykırı olduğu konusunda Anayasa Mahkemesine yaptıkları başvuru gerekçelerinin temel noktalarını şöyle özetlemek mümkündür:
1. Anayasasının 4 üncü maddesinde, “Anayasanın 1 inci maddesinde Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2'nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3'ncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez”.
Bu hükme göre Devlet şeklinin Cumhuriyet olduğu, bu Cumhuriyetin Anayasanın 2'nci maddesinde belirtilen nitelikleri ve 3'ncü maddesindeki ilkeleri değiştirmeyi öngören veya Anayasanın diğer maddelerinde yapılan değişikliklerle doğrudan doğruya veya dolaylı olarak değiştirme amacı güden herhangi bir kanun teklif ve kabul olunamaz. Anayasa bu konuda yasama organına yetki vermemiştir.
2. Anayasanın 6'ncı maddesinde ise, hiçbir kimse veya organın kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamayacağı ifade edilmiştir. Bu nedenle Anayasanın 4'ncü maddesindeki yasağa aykırı olarak çıkarılmış bulunan bir kanunun Anayasanın mevcut hükümlerinde en küçük bir etki ve değişme yapması veya yeni bir Anayasa kuralı koyması mümkün değildir.
Anayasaya göre; Anayasa Mahkemesi kararlarının yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar. Yasama organı, Anayasa Mahkemesi kararlarına aykırı düşen kanunlar çıkaramaz.
3. Anayasanın 9 uncu maddesine göre, yargı yetkisi, Türk milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır. Anayasanın 138 inci maddesine göre ise, yasama organı mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez. Yasama işlemleriyle mahkeme kararları etkisizleştirilemez. Böyle bir değiştirme veya etkisizleştirme yapılırsa; Anayasanın Başlangıcında belirtilen ve Anayasanın 7, 8 ve 9 uncu maddelerinde somutlaştırılan kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırıdır . Ayrıca böyle bir değişiklik Anayasanın Başlangıcında ve 2 nci maddesinde ifade edilen hukuk devleti ilkesine de aykırı düşer.
4. 5735 sayılı Kanunla Anayasanın, “kanun önünde eşitlik” ve “eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi” ile ilgili 10 ve 42'nci maddelerinde değişiklik yapılıyor olması “görünüşte” yapılan değişikliklerdir. Aslında yapılan bu değişiklikler özünde; Anayasa Mahkemesinin dini amaçlı örtünme ile Anayasamızdaki laiklik ilkesi arasında kurmuş olduğu ilintiyi temelsiz bırakmaya, bu ilintinin ifade edildiği E.1989/1, K.1989/12 sayı ve 07.03.1989 tarihli ve E.1990/36, K.1991/8 sayı ve 9 Nisan 1991 tarihli Anayasa Mahkemesi kararlarını etkisizleştirmeye yönelik değişikliklerdir. Bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesinin Anayasaya aykırı olduğuna karar verdiği bir kıyafet serbestisinin Anayasaya uygun hale getirilmesine çalışılmaktadır.
Sonuç olarak CHP Milletvekillerinin görüşüne göre; Anayasa değişikliğinin yok hükmünde sayılması gerekir. Bu değişiklikler Anayasanın 138 ve 153 üncü maddelerine aykırıdır. Daha da önemlisi Anayasanın başta laiklik olmak üzere 2'nci maddesinde ifade edilen Cumhuriyetin tüm niteliklerini başkalaştırmak ve dolaylı biçimde değiştirmek anlamını taşımaktadır.
Anayasa Mahkemesinin gerekçeli kararı yazılıp yayınlanmadan tartışma yapılmamalıdır. En yüksek mahkeme olan Anayasa Mahkemesinin kararı, Anayasa Mahkemesi kararıdır. (Fİ/EZÖ)