Şehir Sineması
Türkiye’nin en uzun süreli sinema etkinliği olan Antalya Altın Portakal Film Festivali tarihiyle ilgili metinler özetle şu ifadeyle başlar: 1950li yılların ortalarında Aspendos Tiyatrosu’nda gerçekleştirilen konser ve tiyatrolar Altın Portakal Film Festivali’nin temel taşını oluşturur. Bu anlatı hem hatalı hem de eksiktir.
Hatalıdır çünkü Altın Portakal’ın temelini oluşturan etkinlik konser ve tiyatrolar değil, 1950’de iktidar olan Demokrat Parti ile muhalefete geçen CHP arasında yaşanan rekabetin ivmesiyle kitleselleşerek Aspendos Tiyatrosu’nu adeta siyaset arenasına çeviren geleneksel güreş etkinlikleridir. İkincisi bu güreş etkinliklerine tiyatronun eklenmesi ise 1950’lerin ortalarında değil 1952’de başlamıştır. Üçüncüsü Aspendos Tiyatrosu’nun onarımı ve diğer nedenlerden dolayı 1950’lerin ortalarında, daha somut ifadesiyle 1954–1958 yılları arasında etkinlikler kesintiye uğramıştır. Bu tespitler ışığında, 1950’de Aspendos’ta başlayan kitlesel etkinliklerin 1964’te film festivaline dönüşümünün kronolojik hikayesi daha anlaşılır olacaktır.
‘Harabe’ restore ediliyor
Antalya’nın Serik ilçesi Belkıs köyündeki Roma dönemine ait Aspendos Tiyatrosu’nun “harabe” olmaktan kurtularak (Altın Portakal etkinlikleri de dahil) bugünkü işlevine kavuşmasını Gazi Mustafa Kemal’in 9 Mart 1930’da tiyatroyu ziyareti sırasında söylediği “Bu tiyatroyu restore ediniz ama, kapısına kilit vurmayınız. Burada temsiller veriniz, güreşler düzenleyiniz”(1) sözlerine borçluyuz. Nitekim bu ziyaretten iki yıl sonra 1932 yılında o tarihlerde ‘Belkıs Harabeleri’ olarak anılan Aspendos Tiyatrosu kısmen onarılmış ve Hilal-i Ahmer menfaatine burada bir güreş tertip edilmiştir.(2) Bu tarihten sonra Aspendos’ta okul, halkevi gibi kurumlar yararına güreş düzenlemek gelenek olmuştur.(3)
1950: Aspendos siyaset arenası
Aspendos’un kalabalık kitlelere kavuşması için 1950 yılını beklemek gerekecektir. 1950 seçimleri öncesi tüm ülkede olduğu gibi iktidar partisi CHP ile muhalefet partisi Demokrat Parti(DP)’nin siyasi rekabeti Aspendos’a da taşınır. Tiyatro güreş mekanından ziyade siyaset arenasına dönüşür adeta. 14 Mayıs 1950 seçimleri öncesi Antalyalı siyasetçilerin kalabalık kitlelere hitabet olanağı bulduğu Aspendos’ta ilk görücüye çıkanlar Demokrat Partililerdir.
16 Nisan 1950 günü Serik ilçesi DP teşkilatı menfaatine tertip edilen güreşler yoğun bir ilgiye mazhar olur. Burada bir ismin altını çizmemiz yerinde olacaktır. Daha sonra Altın Portakal Film festivalini başlatan belediye başkanı olacak olan Dr. Avni Tolunay, DP’nin Serik İlçe Başkanıdır. Yani bu güreşleri tertip eden teşkilatın başkanı Dr. Avni Tolunay, 1964 yılında ilk film festivalini de icra eden isimdir. Güreşlere DP’nin il, ilçe idare kurulu üyeleri ve Antalya milletvekilliği adayları da katılmıştı. Güreşlerden sonra Dr. Avni Tolunay ve milletvekili adayları birer konuşma yaparak, iktidar partisine karşı gövde gösterisini başarıyla gerçekleştirmiş oldu.(4)
30 Nisan 1950 günü, “Seriğe İçme Suyu Getirme Derneği” menfaatine Aspendos’ta tertip edilen güreşler de CHP’nin gövde gösterisine vesile olur. Yapılan güreşlerin yanı sıra Belkıs köyü içinde CHP milletvekili Mustafa Korkut, milletvekili adayı Dr. Ferruh Niyazi Ayoğlu ve il başkanı Avukat Aşir Aksu, Belkıs köyü muhtarının evinin önünde güreş izlemeye gelenlere hitaben bir konuşma yapmışlardır.(5)
1952: ABD elçisi Aspendos’ta
DP Serik ilçe teşkilatının 1 Nisan 1951 günü Aspendos’ta düzenlediği güreş etkinliğinin bir yıl öncekinden farkı DP’nin 14 Mayıs 1950’deki seçim başarısından duyulan sevincin paylaşıldığı bir çeşit “zafer kutlaması” havasında olmasıdır.(6) Bir yıl sonra 6 Nisan 1952’de ise durum farklılaşmaya başlamıştır. DP Serik ilçe teşkilatının geleneksel güreş müsabakaları Ankara’dan tiyatro ve Antalya’dan halk oyunları ekiplerinin katılımı ile bir festival havasına bürünmüştür. Ankara Devlet Konservatuarı öğrencilerinin sergilediği Sofokles’in Kral Oedipus oyunu(7) ve Aksu Köy Enstitü öğrencilerinin milli oyunları günün sanatsal performanslarıdır. Bu festivalde Basın Yayın, Turizm Genel Müdürü Halim Alyot ve iktidar partisi milletvekillerinin yanı sıra Amerikan Büyükelçisi George McGhee ve eşiyle kalabalık bir izleyici kitlesi ve gazeteci grubu katılmışlardır.(8)
1952 yılı Aspendos Festivali’ni izleyenler arasında ABD Büyükelçisi George McGhee ve eşi Cecilia McGhee de vardı.
1953: Belkıs (Aspendos) Festivali
1953 yılında ise artık festivalin organizasyonu bir siyasi partinin organizasyonundan çıkarılıp, Antalya Valiliği ile Antalya’yı Tanıtma ve Turizm Derneği tarafından organize edilmiştir. Ayrıca, Antalya ve Serik Belediyesi de yardımcı olmuşlardır. Bu kent sakinlerinin ortak bir paydada buluşması ve kurumsallaşma için önemli bir adımdır. Artık Belkıs (Aspendos) Güreşleri değil Belkıs Festivali adını alan bu etkinliği Antalyalılar turistik açıdan düşünmeye başlamışlardır. Belki de bir yıl önce misafir edilen ABD Büyükelçisinin tavsiyesiyle, festival vasıtasıyla yerli ve yabancı turistlerin Antalya getirilmesinin hesabı yapılmaya başlanmıştır. 19 Nisan 1953 günü sabahtan başlayan güreşlerden ve Aksu Köy Enstitüsü’nün müzik takımı ve 67 kişilik halk oyunları ekibinin gösterilerinden sonra saat 14’de Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü öğrencilerince William Shakespeare’in Romeo ve Juliet oyunu sergilenmiştir. Festival günü, dönemin gazetelerinin aktardığına göre adeta şehir boşalmış, Aspendos’a akmıştı. Ayrıca İstanbul, Ankara, İzmir’den festival için gelenlerin yanı sıra turistler de bu festivale iştirak etmişlerdir.(9)
1954-1958: Tadilat nedeniyle kapalı!
1954-1958 yıllarında festival teşebbüs edilmesine rağmen bir türlü yapılamamıştır. 1954 yılı milletvekilliği seçimleri nedeniyle Eylül ayına ertelenen festival bu zamanda da yapılamamıştır. 1955 yılında ise Aspendos Tiyatrosu’nun bazı bölümlerinin yıkılma tehlikesi baş göstermesi üzerine tiyatro vilayetçe etkinliklere kapatılmıştır.(10) Sonraki yıllarda yerel basındaki yansımalarına göre festivalin yapılamama gerekçelerinden ilk sıradaki ise festival için gelecek misafirlerin ağırlanacağı Turistik Otel inşaatının bir türlü bitirilememiş olmasıdır.
1959: Antalya Festivali
1952-53 yıllarında tecrübe mahiyetinden sonra 1954-1958 yıllarından bir türlü yapılamayan festival 1959 yılında tüm yılların eksiğini telafi edecek düzeyde gerçekleştirilir.
Bu festivalde göze çarpan değişiklikler ise şunlardır: 1 Mayıs 1959 günü başlayan festival üç gün devam etmiştir. Artık, “Aspendos (Belkıs) Festivali” isminin yerine “Antalya Festivali” adını alan festivalin bir diğer değişiklik ise festivalin yapılması için kurulan komitenin profiliyleilgilidir. Antalya Belediye Meclisi festival için olağanüstü bir toplantı yapmış bu toplantıda belediye reisi Hayret Şakrak ve vali Niyazi Akı festivalin anlam ve önemine dair bir konuşma yapmıştır.
Belediye Meclisi üyelerinin festivalle ilgili görüşlerinin beyanı sonrasında gelecek misafirlerin karşılanması ve yerleştirilmesi ile sorumlu bir komite kurulmuştur. Bu komitede Antalya DP başkanı ve İl Kurulu üyelerinden bir şahıs, CHP başkan ve İl Kurulu üyelerinden bir şahıs, Antalya’yı Tanıtma ve Turizm Derneği, Borsa ve Ticaret Odası başkanlarından oluşan komite, siyasi rekabetin bir kenara bırakıldığı festival için bir uzlaşma komisyonu mahiyetindedir. Demokrat Parti ile Cumhuriyet Halk Partisi ilk defa olarak müşterik mesai göstermişlerdir.(11)
‘Ev pansiyonculuğu’nu teşvik
Bu komitenin festivali izlemeye geleceklerin konaklama sorununu çözmek için bulduğu çözüm oldukça pratiktir. Antalyalıları ev pansiyonculuğuna davet eden komite, misafirleri evlerinde barındıracak Antalyalılara tek yatak için 15, iki yatak için 25 ve yer yatakları için bu ücretlerin yarısı alınmasını kararlaştırmıştır.(12) Bu festival için Ankara ve İstanbul’dan hususi bir tren kaldırılarak ziyaretçilerin Burdur’a oradan özel araçlarla Antalya’ya getirilmesi düşünülmüştür.(13)
Ayrıca, Ankara Vapuru, Türk Turizm Müessesi tarafından festival için Denizcilik Bankasından kiralanmıştır. Gemi İstanbul’dan hareket ederek, İzmir, İskenderun ve Kıbrıs güzergahından sonra Antalya limanına demirleyip, festival müddetince getirdiği turistleri beklemesi kararlaştırılmıştır.(14)
Stadyumda güreş
Antalya’nın ve festivalin tanıtımı için PTT tarafından iki valörden ibaret Aspendos pulları satışa arz edilmiştir.(15) Antalya Belediyesi de festival için seferberlik ilan ederek 30 Nisan gününü temizlik günü ilan ederek Antalyalıları şehrin temizliği konusunda duyarlı davranmaları bilhassa Belediye Reisi Hayret Şakrak tarafından yayımlanan tamim ile talep edilmiştir.(16)
Daha önceki festivallerin en büyük ilgi çeken bölümü olan güreşler zenginleştirilmiştir. Yağlı güreşlere ilaveten Ankara, Eskişehir, Denizli ve Antalya Esnaf Spor kulüplerinin serbest güreş takımları festivale katılmışlardır. İlk günkü güreşler Antalya Atatürk stadyumunda yapılmış, serbest güreşlerin finalleri de yağlı güreş müsabakaları ile birlikte Aspendos’ta yapılmıştır.(17)
Karaalioglu fuar alanı girişi
Festival basın toplantısı
Bu festivalde daha sonraki yıllarda geleneksel hale gelecek olan ilkler yaşanmıştır. Antalya’yı Tanıtma ve Turizm Derneği festivalle ilgili bir basın toplantısı düzenleyerek festival programını açıklamıştır. Dernek başkanı Muammer Özsoy’un açıkladığı programa göre; 1 Mayıs 1959 Cuma günü, saat 8.30’da vali Niyazi Akı’nın konuşmasıyla açılacak festivalin programı Antalya turizminin gelişmesinde büyük emekleri olan ve festivale en büyük emeği geçenlerden milletvekili Dr. Burhanettin Onat’ın konuşmasıyla devam edileceği belirtilmiştir. Ankara’dan gelen tarihi mehter takımının 80 kişilik kadrosuyla katılacağı ifade edilmiş, ayrıca Karaalioğlu Parkı pergolede 2 bin kişilik verilecek garden partiye caz orkestrasının katılacağı duyurulmuştur. Yine aynı toplantı da festivalin son günü deniz üzerinde motor gezileri ile havai fişeklerin atılıp deniz fener alayının tertipleneceği ifade edilmiştir. Muammer Özsoy, Aspendos tiyatrosunda, Devlet Tiyatrosu sanatkarlarının William Shakespeare tarafından yazılmış “Onikinci Gece” isimli eserin sergileneceğini açıklamıştır.(18)
İlk festival korteji
İlk gün Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan binlerce Antalyalıya hitaben vali Niyazi Akı ve Dr. Burhanettin Onat’ın konuşmalarıyla açılan festival, daha sonraki yıllarda festivalin en çok ilgi görecek olan kortej geçidine sahne olmuştur. Mehter takımının geçişiyle başlayan kortej, Isparta tümen bandosu, güreşçiler, itfaiye teşkilatı, okul öğrencileri, meslek teşekkülleri geçide katılmışlardır. Böylece festival tarihinin ilk korteji gerçekleşmiş olur.(19) Festival programının ağırlığını oluşturan üçüncü günde ise Aspendos’ta festival devam etmiştir. Yapılan güreşlerden sonra mehter takımının gösterisi ve Eskişehir’den gelen caz orkestrasının icra ettiği alafranga parçalardan oluşan konseri devam etmiştir. Daha sonra Ankara Devlet Tiyatrosu sanatkarlarının temsilleri, halk oyunları gösterileri ve diğer eğlencelerin yapılmasından sonra festival sona ermiştir.(20)
1960: ‘Mukaddes inkılab’ kutlaması
1960 Antalya Festivalini Antalya Belediyesi üzerine almış, Antalya’yı Tanıtma ve Turizm Derneği’nin de yardımcı olması tasarlanmıştı. Belediye festival organizasyonunu film yönetmeni ve belediye başkanı Ömer Eken’in yakın arkadaşı Behlül Dal’a vermişti. Behlül Dal tarafından yapılan avam projeye göre festival organizasyonu için 14 komite kurulmuş, 80 kadar insan görevlendirilmişti.(21) Ancak 27 Mayıs günü başlayacak ve üç gün sürmesi öngörülen festival 27 Mayıs sabahı gerçekleştirilen askeri darbe nedeniyle yapılamadı. Yapılamayan bu festivalin programı çok zengindi. Türkiye Güzellik Kraliçesi seçiminin de yer aldığı(22) festival etkinliklerin en önemlisi Antalyalılara parasız film gösterimi olacaktı.(23) Ancak bu zengin program yerini Antalya gazetesinin ifadesiyle “mukaddes inkılab’ kutlamalarına bıraktı. Öyle ki festival için İstanbul’dan Antalya’ya gelen mehter takımı hiç hesapta olmayan darbenin ilanında kullanıldı: “Pırıl pırıl süslü Antalya’nın Festival günü olan 27 Mayıs 1960 sabahı İstanbul Mehter Takımı Belediye meydanında “Olur mu böyle olur mu” marşıyla mukaddes inkılabımızı ilan etti. Yurdun hiç bir yerinde mukaddes inkılabımız bizimki gibi kutlanmamıştır…”(24)
1961: Antalya Festivali konseyi
27 Mayıs 1960 darbesinin birinci yıldönümü tüm Türkiye’de olduğu gibi Antalya’da da bayram havasında kutlanmıştır. Aynı zamanda Kurban Bayramı’na rastgelen 27 Mayıs 1961 günü Antalya Festivalinin başlangıç tarihidir. Bu festivalde en dikkat çekici noktalardan birisi şudur. Daha önce festival düzenlemek için kurulan “festival komitesi” isminin yerine “Antalya Festivali Konseyi Vali ve Belediye Başkanlığı” olarak değiştirilmiştir. Bilindiği üzere darbeden sonra atamayla gelen Turgut Kılıçer hem belediye başkanı hem de vali olarak görev yapıyordu. İki gün devam eden festivalin ilk gününde; daha önce Cumhuriyet Meydanında yapılan yapılan açılış merasimi stadyuma alınmış, saat 8’de başlayan açılış merasimi sonrasında, öğleden sonra konuklar için Perge, Aspendos, Side ve Alanya’ya geziler düzenleneceği, akşam ise Karaalioğlu Parkı miradorunda Ankara’dan gelen caz orkestrası eşliğinde garden parti verileceği, şehrin bir çok noktasında fener alayları, folklor gösterileri yapılacağı duyurulmuştu. Programın ikinci ve son gününde ise sabahtan şehir içindeki tarihi yerler ve sergilerin gezilmesi programda yer almaktaydı.
Öğleden sonra da Aspendos’ta yapılacak mehter takımı ve halkoyunları gösterilerinden sonra Kral Oedipus oyununun sergilenmesiyle buradaki program bitecektir. Akşam Karaalioğlu parkı miradorunda verilecek kapanış partisiyle festival sona erecektir.(25)
1962: Alman ve ABD filmleri
İleride yapılacak bir Akdeniz Fuarının temellerinin atılması kaygısının ön plana çıktığı bu yılki festivale bir de fuar bölümü eklenmiştir. 12-21 Ekim 1962 tarihleri arasında yapılan festivalin açılışı Cumhuriyet Meydanı’nda yapılmıştır.
Festivalin açılışında yaptığı konuşmada Belediye başkanı ve vali Turgut Kılıçer Antalya’nın turistik önemini hatırlatmıştır: “Antalyamız çok yakın bir gelecekte yalnız yurdumuzda değil, bütün medeni alemde eşsiz bir kalkınma hamlesinin örneği ve dünya turizm sanayinin mihveri olacaktır ve olmaktadır.”
Turizm Derneği yöneticisi Atalay Tüzün de törende festivalin amacını şöyle açıklamıştır: “Müstakbel Akdeniz Fuarı’nın temelinin de atıldığı bu festival mütevazi bir didinmenin ve çalışmanın mahsulüdür.”
Festival katılımcıları arasında ABD, Almanya, Fransa, İtalya ve İngiltere kültür ve ticaret mümessilleri de vardır. Polis Armoni Mızıkası da konser vermiştir. Festival (kervanı) kortejinde Antalya ürünlerini teşhir eden öğrenciler, milli oyun ekipleri, kılıç kalkan oyunu ekibi, Elmalı ve Sakarya İlkokulu mehter takımları, okullar, avcılar derneği ve çeşitli teşekküllerle Noel Baba ve 2 bin yıl önce yaşamış insanların giyimlerini canlandıran örnekler yer almıştır.(26)
Karalioğlu Parkı’ndaki fuar alanında; festival pavyonları, sergiler ve lunapark açılmıştır. Belediye sergi galerisinde açılan resim ve kitap sergisinin yanında, şehir galerisinde Atatürk anıtı maketi sergisiyle, parkta film gösterimleri yapılmıştır.
Türk-Alman Dostluk Derneği tarafından “Alman Kültür Filmleri” ve Amerikan Haberler Servisi film ekibi tarafından park miradorunda ülkelerini tanıtıcı (propaganda) filmler gösterimi festival programına dahildi. (27)
Bu yıl ki festivale futbol maçları da eklenmiş, Antalya Festival Kupası düzenlenmiştir. (28)
1963: Akdeniz Fuarı hayali
1-10 Ekim 1963 tarihinde yapılan festival, geçen yıla benzer bir programla yine Akdeniz Fuarı için ümit kaynağı olmuştur. Antalya valisi ve belediye başkanı Nuri Teoman festival açılışında: “Ya ben ya da başka vali Antalya’nın Akdeniz Fuarının kurdelesini kesme saadetine kavuşmasını temenni ederim” diyerek festivalin açılış kurdelesini kesmiştir. (29)
Cumhurbaşkanlığı Filarmoni Orkestrası’nın konseri, Devlet Tiyatrosu’nun Orhan Asena’nın “Tohum ve Toprak” isimli eserini Aspendos Tiyatrosu’ndaki temsili(30), Shell Şirketi Film Ekibi’nin film gösterimleri(31) bu yılın fark yaratan etkinlikleri olmuştur. Karaalioğlu Parkı fuar alanında Buket mağazasının pavyonunda teşhir edilen televizyon Antalyalıların yoğun ilgisine mazhar olmuştur. (32)
Festival kortejini 30 bin kişi seyretmiş, festival tesislerinin bulunduğu Karaalioğlu Parkı’nı ise 120 bin kişi ziyaret etmiştir. (33)
Mayıs 1964: Önce müzik ve tiyatro
Bu yıl Antalya Festivalinin öncesinde 20-25 Mayıs 1964 tarihleri arasında bir de Müzik ve Tiyatro Festivali düzenlenmiştir.
Festivalin ilk gösterisi 20 Mayıs akşamı Devlet Tiyatrosu sanatçılarının Aspendos tiyatrosunda sahnelediği “Jül Sezar” oyunu ile başlar.(34)
Festival, Saray sinemasında bale sanatçılarının gösterisi(35) ve Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasının Aspendos tiyatrosunda verdiği konserle devam eder.(36)
1964: “Antalya sinema şehri”
1-10 Ekim 1964 tarihlerinde yapılacak “Antalya festivaline çok güzel bir çeşit olarak Belediye, bir film festivali tasarlamıştır.” (37)
7 Eylül’de Antalya gazetesindeverilen bu haber 1950’lili yılların ikinci yarısında başlayan Antalya’yı bir “sinema şehri” yapma hayalinin gerçeğe dönüşünü duyurmaktadır.
1950’lerde Antalya’nın doğal ve tarihi özelliklerini keşfeden film yapımcıları için kent, doğal bir film stüdyosudur. Köroğlu-Vahşi Arzu (1953), Kader Yolcuları(1955), Yangın (1956), Zafer Yıldızı (1958), Kıbrıs Şehitleri (1958), Peçeli Efe (1959), Balıkçının Aşkı (1959) filmleri Antalya ve çevresinde çekilmiştir. (38)
Yangın filmi belki de Antalyalıların sinema aşkını en çok körükleyen film olmuştur. Baki Çallıoğlu’nun yönettiği filmin senaryosunu Behlül Dal yazmış ve filmde Antalyalılar da rol almıştır. Konyaaltı mevkiinde yapılan çekimleri Antalyalılarla birlikte şehir protokolü de izlemiştir. (39)
Yangın filminin 1957 Şubat ayında Antalya’da gösteriminden birkaç ay sonra Antalyalılar bir film şirketi kurmuştur.
Antalya’yı bir “sinema şehri” yapmak amacıyla kurulan ANTİŞ’in ortakları arasında isimleri her zaman Altın Portakalla birlikte anılacak olan Dr.Avni Tolunay ve yönetmen Behlül Dal da vardır. (40)
ANTİŞ’in yapımcılığını üstlendiği ilk iki filmin, 1957 yılı Eylül ayında yapılması planlanan Antalya Festivali’nde galalarının yapılması düşünülmüştür. (41)
Ama daha önce belirttiğimiz gibi 1957 yılında festival yapılamamıştır. Araya 27 Mayıs 1960 darbesi girince ANTİŞ kapanmıştır. (42)
Avni Tolunay 1963’te belediye başkanı seçilikten bir yıl sonra ANTİŞ ortaklarının Antalya’yı bir “sinema şehri” yapma ütopyası yeniden gündeme gelmiştir. Avni Tolunay’ın başkanlığında ve Behlül Dal’ın danışmanlığında “Altın Portakal”ın kuruluşuna giden film festivali yolculuğu başlamıştır.
Ekim 1964: Türkiye film birincilikleri
Antalya Festivali münasebetiyle düzenlenen Türkiye Film Birincilikleri için İstanbul’da Emniyet Sarayı salonlarında yapılan ilk seçmeye 33 film katılmış (43) ve bunlardan altısı (Gurbet Kuşları, Acı Hayat, Kızgın Delikanlı, Ayrılan Yollar, Ağaçlar Ayakta Ölür, Yarın Bizimdir) Antalya’daki yarışmaya kabul edilmiştir. Şehir Sineması’nda jüri huzurunda gösterilen filmleri Antalyalılar da izlemiştir. (44) Antalya’dan Belediye Başkanı Dr. Avni Tolunay, Münevver Teoman ve Dr. Burhanettin Onat’ın da bulunduğu (45) film jürisi 8 Ekim 1964 akşamı Filiz Akın, Tanju Gürsu ve Cüneyt Arkın’ın rol aldıkları “Gurbet Kuşları”nı yılın filmi ilan etmiştir. Diğer dereceler şöyledir: Yılın Rejisörü: Halit Refiğ (Gurbet Kuşları), Yılın Aktristi: Türkan Şoray (Acı Hayat), Yılın Aktörü: İzzet Günay (Ağaçlar Ayakta Ölür), Yılın Karekter Aktristi: Yıldız Kenter (Ağaçlar Ayakta Ölür)
Yılın Yardımcı Aktörü: Ulvi Uraz (Yarın Bizimdir), Yılın Kameramanı: Ali Uğur (Acı Hayat). (46)
Birincilere “Altın Portakal Armağanı” verilmesi ile sona eren 1964 yılındaki Antalya Festivali Türkiye Film Birinciliği, 50 yıl sürecek bir yolculuğun da ilk adımını teşkil edecektir. (MÜ/YY)
* Mustafa Üstün'ün yazısı ''Büyükşehir Antalya" dergisinin Ekim sayısında yayınlandı.
Notlar:
1) Mehmet Önder, Atatürk’ün Yurt gezileri, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Ankara, 1998, s.57.
2) Resmi Antalya, 1 Nisan 1932, S.230, s.1.
3) Serik-Cumalı’da okul inşası için 1944 yılında, 4 Mayıs 1947 ve 2 mayıs 1948 tarihlerinde ise Serik Halkevi menfaatine Aspendos’ta güreşler tertip edilmiştir.
Bkz. Antalya, 11 Ocak 1944; Şelale, 3 mayıs 1947; 27 Nisan 1948.
4) İleri, 18 Nisan 1950.
5) Şelale, 2 Mayıs 1950.
6) İleri, 3 Nisan 1951.
7) George-Cecilia McGhee, Life is Alanya: Turkish Delight. Chalidze Publications,1992, s.4.
8) İleri, 8 Nisan 1952.
9) İleri, 22 Nisan 1953.
10) İleri, 16 Nisan 1955.
11) İleri, 14 Nisan 1959.
12) İleri, 16 Nisan 1959.
13) İleri, 17 Nisan 1959.
14) Şelale, 16 Nisan 1959.
15) İleri, 2 Mayıs 1959; Şelale, 24 Nisan 1959.
16) Antalya, 21 Nisan 1959.
17) İleri, 23 Nisan 1959; 5 Mayıs 1959.
18) İleri, 25 Nisan 1959.
19) İleri, 2 Mayıs 1959.
20) İleri, 5 Mayıs 1959; Şelale, 5 Mayıs 1959.
21) Antalya, 29 Nisan 1960.
22) Şelale, 17 Mayıs 1960.
23) İleri, 27 Mayıs 1960.
24) Antalya, 11 Ekim 1962
25) Antalya, 24 Mayıs 1961.
26) İleri, 13 Ekim 1962
27) Şelale, 7 Ekim 1962; Antalya, 12-13 Ekim 1962; İleri, 13 Ekim 1962.
28) İleri, 23 Ekim 1962.
29) Antalya, 2 Ekim 1963.
30) İleri, 4 Ekim 1963.
31) İleri, 6 Ekim 1963
32) İleri, 5 Ekim 1963.
33) Antalya, 11 Ekim 1963.
34) Şelale, 21 Mayıs 1964.
35) İleri, 23 Mayıs 1964.
36) İleri, 24 Mayıs 1964.
37) Antalya, 7 Eylül 1964.
38) Ali Rıza Gönüllü, Cumhuriyet Döneminde Antalya (1923-1960), Tarihçi Kitabevi, İstanbul, 2010, s.377-378.
39) İleri, 19 Haziran 1956.
40) İleri, 12 Nisan 1957.
41) İleri, 17 Mayıs 1957.
42) Akdeniz İletişim, S.32-33, 2002, s.7.
43) İleri, 27 Eylül 1964.
44) İleri, 2 Ekim 1964.
45) İleri, 7 Ekim 1964.
46) Milliyet, 9 Ekim 1964.