Ankara Tabip Odası, “Şehir Hastanelerinde Bizi Ne Bekliyor?” konulu bir toplantı yaptı. Toplantıda 2017’de açılan dört şehir hastanesinin durumu ele alındı.
Mersin, Isparta, Yozgat ve Adana şehir hastanelerinde yaşananlar gerçekten ürkütücü.
Adana şehir hastanesi bunların arasında ayrıksı bir zorluk daha yaşıyor; eğitim hastanesi ilan edilmişler. Ama hastane içinde kütüphane yok. Kitaplar balyalar halinde bir odaya toplanmış! Asistanlar için toplantı ve eğitim alanı yok!
Peki, niye yok?
Şirket “çünkü şartnamede yok” diyormuş.
Bu kadarla kalmıyor, ameliyathanede kesici alet varmış, ama delici alet yokmuş.
Niye, diye sormuşlar, “şartnamede yazmıyor” yanıtını almışlar.
Cerrahi için gerekli el aletleri “eski model” çıkmış.
Niye, diye sormuşlar, “şartname tarihindekini tedarik ettik” demişler.
Bildiğin depoyu boşaltmış firma.
Ne yapsın doktorlar? Gidip bu hastane uğruna kapatılan tazecik, 5 yıllık, tam donanımlı hastaneden yeni el aletlerini alıp gelmişler. İyi mi?
Sadece otoparka ayda 1.000 TL, çamaşırlar için parça başına 1 TL ödeniyormuş şirketlere. Ama hizmet de var; çalışanların önlüklerine çip takmışlar, makineden çıkan çamaşır koşarak gelip sahibini buluyormuş!
Bu kadar da değil tabii.
Hastanenin en üst katına bir “kral süiti” yapılmış. Tam takım misafir odası, toplantı masası ve affedersiniz çift kişilik yatak koymuşlar. Krallar gibi hasta odasının nasıl olacağını bilecek değiliz elbet. Böyleymiş demek ki. Bu odayla mütenasip biçimde hastanenin girişine afili bir iç çamaşırı mağazası açılmış. Hani havaalanında ilanlarının üstünü örttükleri cinsten…
Kralların katına erişir mi bilinmez, ama sterilizasyon ünitesinin ihalesinde saçmalık olduğu ve karışıklık çıktığı için enfeksiyon artmaya başlamış.
Doktorlar, hastane enfeksiyon kurulu toplansın diye talepte bulunuyormuş, ama yanaşan yokmuş.
Niye? Çünkü hastane enfeksiyon kurulu karar verirse sözleşmenin feshi gerekir. Yani hastane enfeksiyonundan ölsün millet ama yeter ki şirketle aramız bozulmasın diyorlarmış.
Özet olarak sıralanan dertler şöyle:
* Her türlü sorun, şikayet, personel istemi, hasta getirip götürme için ya da kan istemlerini bildirmeniz için 5555 numarayı arıyorsunuz,
* Herhangi bir sorun karşısında direkt muhatabınız yok. 19 alt yüklenici ve taşeron var,
* Ameliyathanenin 54 odasının 30’u aktif olarak çalışıyor. Yeterli doktor, hemşire, anestezi uzmanı ve teknisyen yok. Odalarda personel yok. Veri giriş elemanı yok. Birçok ameliyat puanı girilemiyor. Hastaların ameliyathaneye geliş ve postoptan servis veya yoğun bakıma gidiş süreleri uzun,
* 380 poliklinik odası var, hastanede bu kadar uzman yok,
* Sekreter sayısı az, birçok poliklinik sekretersiz çalışıyor,
* Poliklinik odaları çok büyük, ama işlevsiz
* Görüntüleme hizmetlerinde ana çekimden sonra görüntü kaybı yüzde 60, görüntü sağlayan fiber kabloların dijital teknolojiye uygun olmadığı veya çok fazla bağlantılı olduğu belirtiliyor,
* Direk grafi görüntü banyo sisteminden daha kötü,
* Yazılım sistemi çok karmaşık, pratik değil. Sık sık donuyor, sistem yavaş çalışıyor. Eski hastanedeki hiçbir veriye polikliniklerde ulaşılamıyor,
* Servis ve yoğun bakım odaları büyük, vizit zaman alıyor,
* Her klinikte hemşire sayısı eksik, sabit personel yok, sürekli değişiyor. Sürekli başka yerlerden hemşire getirtip nöbet tutturuyorlar,
* Tıbbi sekreter veya veri giriş elemanı yok. Dosyalar birikmiş durumda. Dosyalar tamamlanamayıp SGK’ya geri dönüş olmadığı için hastane geliri muhtemelen azalacak. Bu hekimlere ve hemşirelere döner sermayenin az olması olarak yansıyacak,
* Hekimlerin iş güçleri arttı, hastalarla temas süreleri kısaldı. Hekimlerin bilgisayar başında geçirdikleri süre hastalara ayırdıkları süreden fazlalaştı,
* Hekimlerin bir arada zaman geçirme olanak ve süreleri azaldı,
* Servislerde doktor dinlenme-giyinme odaları çok yetersiz,
* Başhekim ve yönetim genel olarak hekimlerin, sağlık personelinin sorunlarını çözmede yetersiz,
* Sorunlar daha çok şirketlerden veya Sağlık Bakanlığı ile firmalar arasındaki ana sözleşmedeki eksikliklerden kaynaklanıyor,
* Hekimlerin döner sermaye gelirindeki azalma gösterilen tepkilere göre düzeltilmeye çalışılıyor,
* Bloklar arası erişim sorunu mevcut. Beyaz kod, mavi koda erişim süreleri uzun,
* Ankara İstanbul gibi 3 bin 500-4 bin 200 yataklı hastanelerde daha fazla sorun yaşanacak,
* Farklı hastanelerin aynı klinikleri aynı hastanede toplanacağı için daha fazla sorun yaşanması kaçınılmaz,
* Hekim ve sağlık çalışanları mutsuz ve huzursuz. Yorgunluk herkesin şikayeti, genel bir depresif durum hakim. Sürekli sorunları konuşmak ve çözüm bulunamaması bıkkınlık yaratmış durumda,
* Personelin yapması gereken birçok işi asistanlar yapıyor.
Başlığa dönelim. Cilası, havası döküldü bu işlerin. Gelin tez vakitte şirketlerle anlaşın, şu sözleşmeleri karşılıklı feshedin. Şirketler tahkim diye tehdit ederse, bu işlerin ceza puanlarının nasıl tutulacağını da oluşan borcun nasıl şişirme olduğuna da hizmetin niteliğinin nasıl ölçüleceğine de çalıştık. O borçları ödemeyiz. Haberiniz olsun. (ÖE/HK)