Günümüzde çeşitli hastalıkların tedavisinde de bazı tedavi yöntemleri "alternatif tedavi" olarak kullanılıyor. Bilimsel gelişmeler; günümüzde bitkilerin önemli tedavi potansiyeli bulunduğu ortaya koyuyor ve bu tür tedavi yöntemlerinden "tamamlayıcı tıp" olarak söz ediliyor.
Alternatif tıp yöntemleri arasında sınıflandırılan "bitkisel ilaçlar" ve modern tedavi, tedavi kavramı içerisinde birbirine tamamen zıt kutuplar olarak sunulmakla beraber, insan sağlığı söz konusu olduğunda bir bütünün ayrılmaz parçaları olarak kabul ediliyor.
Uzmanlar aslında bitkisel ilaçların "alternatif tedavi" olarak tanımlanması ve "ortodoks tedavi" de denilen modern ve bilimsel tedavi kapsamı dışında bir seçenek olarak kabul edilmesinin son derece yanlış olduğunu ileri sürüyorlar.
Alternatif tedavi tartışması
Araştırmalar günümüzde giderek daha fazla sayıda hastanın bitkisel ilaçlar ve alternatif tedavi yöntemleri ile ilgili olarak hekimlerin fikrini sorduğunu ortaya koyuyor. Başta yazılı ve görüntülü yayın organları olmak üzere birçok yayında bu konu çok sık olarak işleniyor, hem reklam, hem de bilgilendirmeye yönelik yayınlar yapıldığı görülüyor.
Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) yapılan bir çalışma, hastaların yüzde 70'inin bitkisel ilaç (fitoterapötik) kullandığını, bunu bilinçli ya da bilinçsiz bir biçimde hekim ya da diğer sağlık çalışanlarına açıklamadığını ortaya koydu.
Günümüzde bitkisel ilaçların, ABD'de 5 milyar dolar, dünya genelinde ise 50 milyar dolarlık yıllık ticaret hacmine eriştiği ileri sürülüyor.
Amerikan Tıp Birliği'nin yayın organı JAMA (Journal of the American Medical Association)280; 1569-75) dergisinde 1998 yılında yayınlanan bir makalede ABD'de "CAM" (Complemetary and Alternative Medicine) adı da verilen "tamamlayıcı ve alternatif tedavi" hekimlerine yıllık hasta başvuru sayısının 600 milyon dolayında olduğu ve bu rakamın ortodoks tedaviye başvuran hasta sayısından daha fazla olduğu belirtildi. Aynı makaleye göre bu tür tedavilere 27 milyar dolar harcandığı bildiriliyor.
Sorun da büyük
Böylesine büyük bir ticaret hacmi doğal olarak sorunları da birlikte getiriyor. Yeterli denetim bulunmaması nedeniyle bu pazardan daha büyük pay kapmak isteyen bazı üreticilerin "dolaylı ve özendirici" reklam kampanyaları ile giderek daha çok sayıda insanın ilgisini çektiği görülüyor.
Günümüzde artan pazar payı uluslararası dev ilaç firmalarının bile bu alana yani fitoterapötiklere olan bu talebi kazanç haline dönüştürmek üzere, kendilerine bağlı fabrika ve dağıtım tesisleri kurduğu gözleniyor.
Bir çok hasta tedavileri sırasında çevreden duydukları, bitkisel ilaç ya da alternatif tedavi önerileri ya da bu biçimde sağlanan başarılı tedavi efsanelerinden sık olarak etkileniyorlar.
Kanser gibi bazı hastalıklarla, müdahalede gecikilmiş durumlarda modern tıbbın elinden bir şey gelmediği durumlarda bu tür tedavi yöntemleri genellikle "tek umut" haline geliyor. Seçeneksiz kalmayı kabullenemeyen hasta ve yakınları kaybedecekleri bir şey kalmadığı düşüncesiyle ulaşabildikleri her çareyi deneyebiliyorlar.
Bu tür tedavi yöntemlerini uygulayanlar ve önerenler de en çok bu durumdaki hastalara yöneliyorlar.
Bu tür tedavilerle ilgili kayıtlar çok iyi tutulmadığı, izlemeler yeterli olmadığı için başarısız olan olaylar hastalığın tür ve aşamasına bağlanırken, olumlu sonuç alınan durumlar tedavi yönteminin yararının kanıtlandığı biçiminde değerlendiriliyor. Olumsuz sonuçlar kamuoyuna yansıtılmazken, olumlu sonuçlar abartılarak her yere duyuruluyor.
İlaç fiyatları durumu belirliyor
İnsanların bu tür yöntemlere başvurmaya yönelten önemli bir neden de günümüzde ilaç fiyatlarının aşırı yüksekliği ve kronik seyirli ve bazı zor hastalıklarda tanı ve tedavi süreçlerini içeren toplam maliyetlerin aşırı yüksekliği oluyor.
Hekimlerin bir çoğu bu tür yöntemler için; "Ben bu konuya inanmıyorum, karşıyım" diyerek kestirip atıyorlar. Bu da söylenenlerin tersine bu tür tedavilerin benimsenmesine katkıda bulunuyor. Çünkü bu tutum hekimin hastadan çıkar sağladığı ve elinden kaçırmak istemediği düşüncesini akla getiriyor.
Hekiminin bu konudaki olumsuz yaklaşımını hisseden hastalar; ya çekinerek hekiminin önerdiği tedaviyi uygulamıyor, ya da bu tedaviye ek olarak başka kişi ve kaynaklardan öğrendiği bitkisel ilaç ya da alternatif tedavileri gizleyerek uyguluyor.
Ne olmalı?
Uzmanlar hekimlerin alternatif tedavi ve bitkisel ilaçları tamamen dışlaması yerine, bu tür yöntemlerin işlev ve etkilerinin ne olduğunu, yanlış kullanıldığında ne gibi sorunlar yaratabileceğini ortaya koymalarını öneriyorlar.
Bazı durumlarda eğer herhangi bir zarar ortaya çıkmayacaksa kendi kontrolünde olmak kaydıyla bu tür tedavilerin de uygun bir kombinasyon ile kendi tedavilerine destek sağlamasının, hem hastanın güvenini kazanması, hem de hastanın kontrolü dışındaki tedavilere yönelmesini önlemesi bakımından önemli olacağını kaydediyorlar.(NK/BB)