"dün burada hiç kimse yoktu
bulut resmi çizmişler bak havaya
ya yağmur yağarsa şimdi dünyaya
kim çizdi bu yağmurlu bulutu
kim çizdi bu rüzgârlı bulutu"
Onu tanıyan, okuyan herkes için bir Âlim Atay vardır muhakkak.
Baba, eş, öğretmen, şair Âlim Atay. Benim için ise bunların hepsinden önce Âlim Amcam var. Çünkü Âlim Atay'ı ilk önce böyle tanıdım.
Gördes'te tek katlı evimizin tam karşısında Fatma Teyzenin evi vardı. O da tek katlıydı. Hatta mahallede herkesin evi tek katlıydı. İlçedeki evlerin de neredeyse tamamı böyleydi. Tek katlı evler güzeldir. Orada oturan kimse bir başkasına tepeden bakmaz. Kibir önce mekânda kabarır.
İşte tek katlı Fatma Teyze'nin o evine bir bahçe kapısından ve merdivenlerden inilerek girilirdi. Basamakların dibindeki ihtiyar badem her bahar öyle güzel çiçek açardık ki, Fatma Teyze ağacın eteklerinden sarkanları toplar mahalleye dağıtırdı. Babaannem bize gelenleri su dolu bir çay bardağına dizip penceresine koyardı. Bahar böylece uğur getirirdi bize.
Fatma Teyze'nin bahçesine sadece bahar ve çiçekler gelmezdi. Oğlu Âlim Amca da sık sık anasını ziyaret ederdi.
Âlim Amca sessizce merdivenden iner, kapıyı çalar, badem çiçekleri gibi beyaz yaşmaklı Fatma Teyze'nin elini öperdi.
Onun öğretmen olduğunu biliyordum.
O zaman -nedense- öğretmenlerden korkulurdu. O yüzden sokağın başında Âlim Amcayı görünce bizim bahçe duvarına çıkar onun gelişini ve gidişini oradan izlerdim.
Ama bir gün onun gelişini fark etmemişim. Kapımızın önündeki çeşmeye dayanmış kitap okuyordum. Bir el başıma dokundu. Baktım Âlim Amca.
"Ne okuyorsun," dedi.
"Kitap," dedim.
"Görüyorum da ne kitabı?"
Elimde tuttuğum Pal Sokağı Çocukları'nı ona uzattım. Aldı baktı. Gülümsedi.
"Biraz yaşına göre büyük bu kitap. Anlayabiliyor musun?" diye sordu.
Âlim Atay kimdir? |
Alim Atay'ın ilk şiir kitabı olan "Şiirler" 1961'de yayınlandı. Atay Türkiye'nin ilk resmi şiir sergisini 1954'te açtı. 2012 yılında "Önce Kardeşim Öpsün Beni" adlı kitabında tüm şiirleri toplandı. O yıl Dünya Şiir Günü'nde Karşıyaka Belediyesi'nin Homeros Şiir Ödülü'nü şiir sanatında 40. yılı dolayısıyla Onur Ödülü aldı. Öğretmen olan Atay, İkinci Yeni etkisinde şiirler yazıyor. |
Heyecandan konuşamadım.
"Aferin Ahmet. Hep oku böyle," dedi sonra.
İşte o "Aferin Ahmet" ile başlayan söz hayatım boyunca çok kıymetli oldu.
Hemen eve koştum. Anneme aldığım övgüyü anlattım göğsümü gere gere.
"E, tabii," dedi annem. "Âlim Amcan şairdir. Sever okuyanı..."
Şair ne demek çok da iyi bilmiyordum. Ama başımı okşadığına göre mutlaka çok iyi bir şeydi.
Biz mahallede sırayla her evin bahçesinde oynardık. Kimse de kızmaz kovmazdı bizi. Bir gün Fatma Teyze'nin bahçesinde oynuyorduk. Çok susadık. Çocuklar beni Fatma Teyze'ye yolladı. Kapıyı çaldım. Açtı.
"Bize su verir misin?" dedim.
İçeri gitti. Koca bir sürahi ile döndü.
"Âlim Amca şairmiş, öyle mi?" diye sordum. Ama o sözler nasıl öyle dökülmüştü ağzımdan. Hiç de âdetim değildi öyle yekten konuşmak.
Gülümsedi. Yine içeri gitti. Bir kitapla döndü.
"Al bu senin olsun," dedi.
Baktım: Âlim Atay, Şiirler
İşte turuncu kapaklı, İzmir-1961 diye başlayan ve Günseli'ye ithaf edilmiş o kitap, benim hayatımdaki ilk şiir kitabım oldu.
Günlerce kitabın sayfalarını çevirdiğimi hatırlıyorum. Yedi yaşında bir çocuk için anlaşılmaz ama öyle olduğu kadar da büyülü dizeler arasında dolandım durdum.
İşte herkesin başka bir Âlim Atay'ı var.
Benim için o her şeyden önce Fatma Teyze'nin oğlu Âlim Amcadır.
Beni şiirle tanıştıran ilk şair de odur.
Bu gün yazmayı ve edebiyatı tutkuyla seviyorsam, biraz da Şair ve öğretmen Âlim Atay'ın sayesindedir.
Yazdıklarımın Âlim Atay'ın şiiri ve şairliğiyle pek de ilgili olmadığının farkındayım. Ama Cemal Süreya'nın dediği gibi "Şairin hayatı şiire dâhil" işte.
Şairler sadece edebiyatı etkileyip değiştirmezler. Etraflarındaki hayata dokunur ve onu dönüştürürler de.
Şiirin, şairin gücü buradan gelir.
Âlim Atay'ın zamana dokunan gizil gücü böylece anlaşılsın istedim. (AB/HK)
* Bu yazı Manisa Turgutlu'da yayınlanan "Kasaba Sanat" dergisinin Âlim Atay sayısında yayınlandı.