Aktüel de çoğunlukla olaya "haber değeri" katmak için kadın bedenini, kadın fotoğraflarını kullanmayı uygun buluyor.
Aktüel'in son sayısının (38. Sayı) kapağını "Mucize Su Terapisi" konusu işgal etmiş. Suyun kimi hastalıklara karşı faydaları olduğunun, her sabah bir iki bardak su içmenin sağlıklı olduğunun yeni bir haber gibi sunulduğu "dosyada", "haberin çekiciliği", tıpkı Tempo ve Haftalık'ın yaptığı gibi kadın bedeni kullanılarak sağlanmaya çalışılmış.
Kapaktaki "saf ama seksi" kadın fotoğrafının haberle tek bağlantısı, photoshop tekniği kullanılarak yapılan "su efekti". Malum, kadın-su ikiliği her zaman toplumsal cinsiyet rollerini yeniden üretmenin araçlarından en sık başvurulanı olduğu gibi, kadın bedeninin erotize edilmesi bakımından da önemli bir eğretileme.
Su içinde resmedilen kadın, saflığı ve temizliği (belki de namusluluğu) temsil ederken, aynı zamanda seksi olarak da şekillendirilir...
Haberin değeri, kadının bedeni
Aktüel'in 38. sayısında yaptığı, tam da böyle bir şey. Kapakta, saflığı ve güzelliği temsilen, 'seksi bakışlı' su içindeki kadın fotoğrafı, iç sayfalarda, iki sayfayı kaplayacak genişlikte kullanılan çıplak bir kadın fotoğrafına dönüşüyor.
Oysa Aslı Ortakmaç imzalı haberin bu fotoğraflarla çok dolaylı bir ilişkisi var. Dolayısıyla pekala erkek fotoğrafı da kullanabilecekken Aktüel'in çıplak kadın fotoğrafı kullanması, akıllara başka bir şey getiriyor ki, buna da lafımızı bağlarken değineceğiz.
Aynı sayıda Semin Gümüşel imzalı, "Tahran'da Savaş İle Flört!" başlıklı haberin, 'su tedavisinden' çok daha yeni olmasına karşın neden kapağa taşınmadığını sormuyoruz ama; "acaba İran konulu haber az mı tiraj yapardı?"
Şöyle parıldayan kumaştan dikilmiş çarşaf içinde seksi bakışlı bir İranlı kadın fotoğrafı kullanılsa, fena mı olurdu? Aslında Aktüel için fena olmazdı ama daha bir önceki sayıda buna benzer bir kapak yapılmıştı.
Hem zaten Gümüşel'in haberinin girişinde, tam da konuyu özetleyen, başı örtülü ama kaşları alınmış güzel ve tabii ki sandığımızın çok aksine "modern" İranlı kadın fotoğrafına da yer verilmişti.
Aktüel'in psikiyatrı
Aktüel, kadın bedenini pornografik bir öğe olarak sunmaktan imtina eden bir dergi görünümü veriyor olsa da, kadın bedeni üzerinden tiraj yapma hevesini çoğunlukla açık ediyor. 37. sayıda "Gündüz evde, gece 'bilmeden' fahişe" başlıklı kapaktaki fotoğraf bu bakımdan bir hayli manidar.
"Modern giyimli" çekici bir genç kız elinde, iç çamaşırlı çekilmiş kendi fotoğrafı ve iç çamaşırlı kadının elinde de yine türbanlı kendi fotoğrafı! Daha anlaşılır olması için şöyle söyleyelim, aynı kadın üç biçimde fotoğraflanmış ve kapağa tek fotoğraf içinde taşınmış. Fahişe, masum ve dindar. Genç ve saf görünümlü ve hatta türbanlı bir kadın, "kişilik bozukluğu nedeniyle" aslında "bilmeden" fahişe de olabilirmiş.
Haber metnindeki cinsiyetçiliği fark etmek hiç güç değil. Metinden öğrendiğimiz kadarıyla, cinsel taciz, aile baskısı ve benzeri durumlarla karşılaşan bireyler "çoğul kişilik bozukluğuna" uğrayıp aynı anda farklı kişiliklere sahip olabilirler.
Ama haberde, bu "hastalığın" kadınlara mahsus olmadığını da öğreniyoruz. Haber, Mustafa Altıoklar'ın "Beyza'nın Kadınları" adlı filmi bağlamında kurulduğu için kapakta "çıplak ve seksi", "türbanlı ve saf" kadın fotoğrafları kullanmış değil.
Aktüel'e göre doğal olarak, kişilik bozukluğu en çok kadınlarda yaşanır. "Çünkü," diyor Aktüel ve hastalığın daha çok kadınlarda görülmesiyse, kadınların psikolojik sorunlara karşı erkeklerden daha duyarlı olmasıyla açıklanıyor...
Uzman görüşüyle üretilen homofobi
Elbette her zaman olduğu gibi, bu sefer de psikiyatrlar, doktorlar hastalık hakkında aydınlatıcı bilgiler veriyorlar. Çapa Tıp Fakültesi'nden Psikiyatr Prof. Dr. Vedat Şar'dan dinleyelim:
"...Muayene derinleşince hasta içinde başka kişilikler olduğunu anlatmaya başlıyor. Ya da depresyon değil de cinsel işlevlerde gariplikler olabiliyor. Homoseksüel olmayıp da zaman zaman kendi cinsine ilgi duyanlar veya eşiyle ilişkiye girerken korkan kadınlar gibi. Kadın, cinsel ilişkiye gireceği sırada içindeki çocuk veya erkek kişilik ortaya çıktığı için direniyor. Hatta vajinismus vakalarının bir kısmı bu bozukluktan kaynaklanıyor diyebiliriz."
Aktüel, "konunun uzmanı psikiyatr" aracılığıyla homofobiyi tekrar üretiyor ve "uzman görüşü" olduğu için meseleye "bilimsellik kılıfı" uyduruyor. Çünkü Şar'ın "garip" dediği, homofobi kokan açıklamasına karşın, haber metninde farklı bir görüşe yer verilmiyor. Haber şöyle bitiyor: "Sonuç olarak sanıldığından daha yaygın olduğu anlaşılan çoğul kişilik bozukluğu konusunda, çevrenize daha dikkatli bakmanızda yarar var."
Aktüel, "Eğer yakınınızda hemcinsine ilgi duyan birileri varsa, bunu bir kişilik bozukluğu olarak da okumayı deneyin" mi diyor? Sakın, halen eşcinselliği bir hastalık olarak görüp tedavi etmeye çalışan bazı psikiyatrların değirmenine su taşıyor olmasın Aktüel? Bu soruların yanıtını vermek bize düşmez ama, en azından Aktüel'in psikolojik hastalıkları yaygın olarak kadınlara mahsus gördüğünü öğrenmiş oluyoruz, bu haberle. Aynı zamanda artık "etrafımıza" daha dikkatli bakmamız gerektiğini...
Bazı kadınlar evli erkek sever!
36. sayıda Aktüel, çemberi temsil eden büyük bir altın yüzük içinde, kalçasına kadar çıplak bir kadın fotoğrafıyla bize, bazı kadınların evli erkekleri sevdiğini muştulayarak, "fettan kadın" imgesini güçlendirmeye çalışıyor.
Aktüel için elbette "evli kadın seven erkekler" bir haber değeri taşımıyor. Çünkü Aktüel, tıpkı Tempo ve Haftalık gibi, müşterisinin erkeklerden oluştuğunu biliyor.
Ama bir yandan da evli kadınlara, "kocalarını bekar kadınlardan korumaları için" işaret veriyor! Aktüel'in haberinde, evli ve bekar kadınlar karşı karşıya getirilmeye çalışarak, aslında bildik bir şeyi yapılıyor:
Kadın düşmanlığı. "Seksi dudaklı" bir kadının dişleri arasında tuttuğu yüzükle, "yırtıcı ve fettan kadın" imgesini tekrar üreten haberde, bir kadının ağzından aktararak yapılan ve kadın düşmanlığı kokan ifadeden kısa bir alıntıyla bu konuyu kapatalım:
"Aldatılan kadının hatalı ve eksik olduğunu düşünen ikinci kadınlardan biri Nazan T. "Evli kadınlar bizi dinlemeden yargılamasınlar. Biz erkeği sakinleştiriyoruz, asla yargılamıyoruz. Talep ettiğimiz bir şey yok, sadece verdiği mutlulukla yetinmeye çalışıyoruz. Ama evli kadınlar eşlerini tapulu malları gibi görüyor. Onları ne dinliyor ne de hürmet ediyorlar. Erkek sevgiye aç. Evli arkadaşlarıma da hep söylüyorum, kadın kocasını elinde tutmak için mutlaka bir şeyler yapmalı."
Nazan T. Bu konuda hayli katı. 24 yaşında, "sevgilisi tarafından aldatılan kızı" için bile. "Hatalısın, kendine bakmıyorsun kızım ve sevgiline hiç vakit ayırmıyorsun..."
Aynı haberin spotu ise şöyle: "'Her şeyden önce, başka birini alt ediyorsun. Üstelik bunu bir hemcinsine yapıyorsun. Adamın karısı var ama o seni arzuluyor.' Figen M. 34 yaşında, hostes."
Kapaklar ve Fotoğraflar
Anlaşıldığı kadarıyla daha fazla örneğe gerek yok ama Aktüel'in birkaç sayısına daha şöyle bir göz atalım. Sayı 15: Kapak fotoğrafı, önde yarı çıplak "Aşka Sürgün" dizisi oyuncusu Beren Saat, arkasında da yarı çıplak olmayan Mahsun Kırmızıgül! Başlık: "Töreye Aşk Darbesi".
* Sayı 35: Kapak fotoğrafı, kırmızı elbise içinde, astrolog Hande Kazanova. Kapak konusu, "Astroloji Çılgınlığı".
* Sayı 34: Kapak fotoğrafı, egzotik ve seksi bir siyahi kadın. Kapak konusu, "Tayyip Erdoğan'ın Şefiydim". Fotoğrafla konu arasında bir alaka yok. Fotoğraf, "8 Mart'ın savaşçısı Iman ve 6 müthiş kadın öyküsü".
* Sayı 33: Kapak fotoğrafı, eliyle kelebek tutan 'gizemli' bir kadın. Konu, "Ömür testini Türk uzmanlar yorumladı / Yaşamı uzatan cevap anahtarı".
* Sayı 32: Kapak fotoğrafı, 'seksi bakışlı manken' Tuğba Özay. Kapak konusu, "Geleceği gösteren Mevlana yumurtası". Kapakla konu arasında bir alaka yok. Kapak fotoğrafı, "Tuğba Özay'ın doğal viagrası yok satıyor" haberi vesile edilerek Tuğba Özay'a ayrılmış. Haberin Tuğba Özay'la neredeyse hiçbir alakası yok.
* Sayı 31: Kapak fotoğrafı, suda öpüşen bir çift. Kapak konusu, "Kırmızı noktalı cinsel terapi".
* Sayı 12: Kapak fotoğrafı, kırmızı bir elma eşliğinde, bir Hıristiyan'la evlenen, 'seksi bakışlı manken' Tuğçe Kazaz. Kapak konusu, "5 dinde cennet".
'Üçlerin' ortak paydası
Yukarıda değineceğimizi söylediğimiz husus ise şuydu; Haftalık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Özgür Yici, bir ay kadar önce, Aktüel'in şimdiki yönetimine talip olmuştu.
Daha doğrusu Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı, Aktüel'in yönetimine Yici'yi getirmek istemişti, www.medyatatava.net'in haberine göre. Yici'nin Haftalık için nasıl bir yayın politikası belirlediğini "Haber Kadında, Kadınlar Haftalık'ta" başlıklı yazımızda okuyabilirsiniz.
Anlaşılan o ki, Aktüel'in halihazırdaki yönetiminin "kadın kullanımı" yeteri kadar tiraj arttırmadığı için, Yici gibi daha radikal bir yönetmene ihtiyaç duyuluyor. Selçuk Tepeli yönetimindeki Aktüel, acaba bu tehdit yüzünden mi son üç dört sayıda "kadın içerikli" kapaklara ve haberlere daha bir ağırlık verdi?
Ama hakkını vermemek olmaz; Aktüel, Tempo ve Haftalık'ın yaptığı gibi, en azından izlediğimiz kadarıyla porno pazarlar gibi haber yapmadı...
Derginin çalışanlarının görünürlüğü, Tepeli'nin köşesinde her hafta bir çalışanın fotoğrafına, 8 Mart'ta da tüm kadın çalışanların fotoğraflarına yer verilerek sağlandı...
Ancak, daha önce Tempo ve Haftalık'ın "kadın bedenini kullanması" üzerine yaptığımız eleştirilerin büyük bir kısmı Aktüel için de geçerli. Yayın politikası, bakış açısı, habercilik refleksi ne olursa olsun, her üç büyük derginin birleştiği tek nokta var: Kadın bedeni, her zaman haber değeri taşır, tiraj arttırır.
Aktüel'de "medyatek" başlığı altında medya eleştirisi yapan ve vakti zamanında haberlerde yanlış bilgi aktardıkları için fazlasıyla etik davranarak derginin yönetmenliğinden istifa eden Alper Görmüş'ün de dikkatini çekmek üzere, Aktüel'in on sayısında yaptığı 'kadın kullanımına' göz atmaya çalıştık.
Bakalım Aktüel, erkek olmadığını kanıtlamak zorunda hissedecek mi? Bakalım bir sonraki sayıda kadın bedenini tiraj malzemesi yapacak mı? İzliyoruz. (İA/EZÖ)