Fındık fiyatları 4 YTL/kg olarak açıklandı. 4 YTL/kg olarak açıklanan fındık fiyatı toplam üretimin yüzde 10'u kadar olan Giresun fındığı için. Geriye kalan yüzde 90 levant fındık olarak tabir edilen fındık için açıklanan fiyat; 3,8 YTL/kg brüt fiyattır. Bundan yüzde 5,1 oranında kesinti hesap edildiğinde gerçek fiyat 3, 6 YTL/kg. Bunun piyasada denge sağlaması 3,1-3,3 YTL/kg da oturur. Resmi kurumların açıkladığı maliyet fiyatı 3,45 YTL/kg idi. Buradan da anlaşılacağı gibi açıklanan fiyat, fındık üreticisinin felaketi demek.
Fındıkta alıcı tekeli var
Dünyadaki üretilen fındığın miktarı 200 milyar adet. Bunun 160-170 milyara yakınını Türkiye tek başına üretiyor. Dünyanın yıllık fındık tüketimi 300 bin ton. Türkiye'nin fındık üretimi de yıllık ortalama 200-230 bin ton civarında değişiyor. Ama Türkiye'nin fındık fiyatını Türkiyeli fındık üreticileri değil, yabancı alıcılar belirliyorlar.
Bunun ana nedeni, Türkiye'deki fındık ihracatçısı şirketler (aslında yabancı şirketlerin komisyoncusu gibi çalışıyorlar) yabancı fındık alıcısı şirketlere fındığı daha yüksek fiyatla satmak için değil, üreticiden daha düşük fiyatla fındığı almaya çalışıyor.
Hükümet ise Türkiye fındığı daha yüksek fiyata satılsın, üreticilerin refah düzeyi yükselsin, Türkiye'ye daha fazla döviz girsin diye değil yerli ve yabancı şirketler ucuz fındık alsın diye piyasaya müdahale ediyor. Başka bir deyişle, Türkiye'den 5-6 ihracatçı (komisyoncu) şirket, dışarıdan 5-6 yabancı alıcı şirket hükümet aracılığıyla fındık fiyatının düşük belirlemesinde etkili oluyorlar. Yani fındıkta alıcı tekeli var.
Hükümet fiyatlar düşsün diye piyasaya giriyor, müdahale alımı yapıyor
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümeti fındık fiyatlarını 15 Eylül'den sonra piyasada oluşacak fiyata göre belirleriz diyorlardı. Üreticilerin kararlılığı sonucu fındık piyasasında fiyat artmaya başlayınca 15 Eylül'ü de, piyasada fiyatın belirlenmesini de beklemediler. Fiyatların düşmesi için piyasaya düşük fiyat açıklayarak müdahale ettiler.
Oysaki hükümetler piyasaya üretici ve tüketici lehine düzenlemek üzere müdahale ederler. Cumhuriyet tarihinden bu yana tarımda destekleme alım politikaları böyle yapılmıştır. Fındık dış tüketime dayalı bir üründür. Hükümet ise, üreticileri koruma amaçlı fiyatın yükselmesini değil de, tüketiciler lehine düşürülmesi için müdahale ettiğine göre dışarıdaki tüketiciler içerdeki üreticiye tercih edilmiş oluyor. Kaldı ki; Fındığı Türkiye kendisi üretiyor, kendisi satıyor. Bu nedenle Hükümet, fındık fiyat yüksek diyemez. Ama hükümet fındık fiyatını arttırmak için değil, düşürmek için müdahale ediyor, anlaşılır gibi değil.
Hükümet güven vermiyor
Hükümet stok yapmak için alım yapacak. Piyasaya bu amaçla giriyor. Ama bu aldığı fındıkları ne zamana kadar elinden tutacak. Bu alımlar için kaynak açıklamayan hükümet, ben aldığım/kullandığım paranın ödeme zamanım geldi diye olmadık bir anda ben bu fındıkları satıyorum diye piyasaya girerse o zaman vay fındıkçının haline. Hükümetin bugüne kadar izlediği yolun bıraktığı ize bakıldığında bunu yapmayacağını değil, yapabileceğini gösteriyor. Yani Hükümet güven vermiyor. Bu hükümet döneminde çiftçiler daha fazla kaygı ekip keder biçiyorlar.
Ne yaptı bu çiftçiler, üretmekten başka?
Fındıkçılar 20 yılda 14 milyar dolar döviz kazandırdı bu ülkeye. Sadece 2005-2006 sezonunda 1 milyar 952 milyon dolar döviz girdisi sağladı. Ödüllendirilmeyi beklerken üç yıldır cehennem azabı çekiyor/çektiriliyor niye? Çiftçilerin bu çilesi ne zaman bitecek ya da bu çileyi çektirenler çile çektirmekten ne zaman vazgeçecekler? Bunu bilmemiz hakkımız diye düşünüyoruz.
Çiftçi Sendikası olarak diyoruz ki;
* Hükümet FİSKOBİRLİK ile inatlaşmayı bırakmalı. Hükümet fındık alımını FİSKOBİRLİK aracılığıyla yapmalı.
* Hükümet, TMO'yu fındık alımından çekmeli, asli görevini eksiksiz yapması için destek olmalı.
* Hükümet yerli yabancı şirketler değil üreticiden yana olmalı,
* Hükümetin açıkladığı bu fındık fiyatı çiftçiler için de ülke ekonomisi için de yararlı değil. Hükümet bu fiyatı yeniden gözden geçirmeli. Maliyet artı yüzde 25, kar artı insanca yaşam hakkı payını ekleyerek yeni bir fiyat belirlemeli ve kamuoyuna açıklamalı. (AA/KÖ)
* Abdullah Aysu Çiftçi Sendikaları Konfederasyonlaşma Platform Sözcüsü