boğaziçi üniversitesi, adının da gösterdiği gibi, boğazın en eski üniversitelerinden birisiydi. mimar sinan üniversitesi’nin bulunduğu fındıklı’yı boğazın girişi kabul edersek, oradan başlayıp rumeli hisarı’na kadar olan mesafede şimdi başka üniversiteler var: bahçeşehir, fatih sultan mehmet, galatasaray... bunların bazıları...
hepsi “resmi” üniversite...
bundan sonra bir de “resmi” olmamayı alamet-i farikası kabul eden ve her zaman “sivil”liği yeğleyen bir “akademi” de boğazda ayrıcalıklı bir yere sahip “okul”lardan birisi olacak...
kendisini ‘akademiya’ya çoktan kabul ettirmiş, 15 yıldır faaliyetlerini bodrum gümüşlük’te sürdüren ve adı burasıyla özdeşleşmiş bu kurumun adı “gümüşlük akademisi”.
dolu dolu geçen bir yaz dönemi sırasında, gümüşlük’teki göletin başında yapılan sohbetler ve görüş alışverişleriyle başlayan yeni bir yolculuğa çıkıyoruz, aralarında benim de olduğum akademinin kurucu ve gönüllüleri.
şimdiye kadar sıklıkla “istanbul” gümüşlük’e taşınmıştı; bundan sonra bu hareketlilik iki yanlı olacak ve artık gümüşlük de istanbul’a taşınacak: biraz da mecburen ve mecburiyetten...
latife tekin adıyla özdeşleşen arnavutköy’deki eski bir mekan, “akademi-ev” ya da “ev-akademi”, bundan böyle akademinin istanbul ayağını oluşturacak ve yoluna buradan, arnavutköy’den de devam edecek.
yaratmak ve üretmek
bilindiği üzere gümüşlük akademisi’nin varlık nedeni aslında “insan”ın varlık nedeniyle aynıdır: “yaratmak ve üretmek”tir şiar! yöntemi ise her iki eylemin birlikte yapılmasıdır.
yaratılanı ve üretileni paylaşmak, paylaşarak çoğaltmak, büyütmek “insana mahsus” bir faaliyettir. yalnızca sonuca ve ürüne yönelik bir koşuşturmaca, bir yarışma anlayışından uzak, asıl olarak bu ‘yaratma ve üretme süreci’nin içinde bulunmanın eşsiz deneyimini paylaşmaktır amaç.
yıllardır gümüşlük’ten başlayıp insanın, doğanın ve dünyanın içlerine sürdürülen bu yolculuk hep böyle sürdü. şimdi bir başka başlangıç ya da çıkış noktası da arnavutköy’deki bu eski mekân olacak gibi görünüyor. o mekânda da, kendini, başkasını, doğayı, dünyayı, evreni sezme, anlama ve anlatma serüveninde insana eşlik edecek ne varsa; yazıdan şiire, romandan öyküye, sinemadan müziğe, arkeleojiden felsefeye, buluşacak ve onlarla ilgili olanları buluşturacak...
fikir pek çok kişinin katkı ve desteğiyle eyleme dönüştü. ama haydar ergülen bu işin önüne geçip öncülüğünü yapmasa belki de düşünce uygulama aşamasına geçmeyecekti.
onun için tüm akademililer ona şükran borçlu...
kasım 2013’den başlayarak giderek çoğalması, farklı arayışlarla, karşılaşmalarla süreklilik kazanması istenilen bu yolculuğa tanık, katılımcısı ve destekleyeni olacakların ellerini çabuk tutması gerekiyor.
yolculuğun kaptanları ve güzergâhları
başlayacak bu yolculukların pek çok “kaptanı” ve varılması hedeflenen pek çok menzili, dahası geçilecek çok uğraşı var....
kaptan: küçük İskender; varılacak yer: şiir
küçük iskender elinde “ali’ ve genç şairlerle birlikte bu yazın ortasında bir rüzgâr gibi gelip geçmişti gümüşlük akademisi’nden. şimdi artık aynı kentte olacak akademiyle ve “şiir çalışacak, şiiri çalıştıracak 26 kasım salı günü başlayıp 8 hafta boyunca haftada üçer saatten tam 24 saat sürecek şiire yolculuğunda.
bu yolculukta türkçe şiire genel bir bakıştan sonra dünya şiirinin öncüleri, şiirde ana damarlar, şiirin iç dinamikleri, şiir okuma teknikleri, lirik şiirden epik şiire, şiirde görsellikten deneye, imge, nesne, şiir yazma söyleme nedenleri, bir deneyim olarak şiir ara duraklar olacak bazen konuk şairler eşlik edecek atölye katılımcılarına, şiir algısını açacak zihin alıştırmaları, ortak şiir yazımı denemeleri yapılacak. şiirimizin en özgün şairlerinden küçük iskender’le birlikte.
kaptan: müge iplikçi; varılacak yer: öykü
yaşamı anlatılacak güzel bir hikâye gibi yaşayamayabiliriz her zaman; ama yaşadıklarımızı “güzel bir öyküye” dönüştürmek elimizde. öyküye yolculuk da başka bir sevda.
müge iplikçi 16 kasım’da başlayacak ve 8 hafta sürecek yolculuğun rotasını çizecek.
bu yolculuğun ara duraklarında ise bakış açısı, olay örgüsü, zaman ve mekan, karakter yaratma gibi temel konular olacak. yolculuk sırasında katılımcıların yazdıkları da değerlendirilirken çehov’dan tanpınar’a, d.h. lawrence’dan sabahattin ali’ye, leyla erbil’den salinger’a doğru dünyanın farklı güzergâhlarında, anlatının büyülü yolculuğunda yol alınacak.
kaptan: mario levi; varılacak yer: roman
yalnız “hayatı roman” olanlar, ya da “hayatını romana dönüştürenler” değil herkesin katılabileceği bu yolculuğun da çok keyifli olacağını, romana doğru gidilirken aslında insana, insanın başka dünyalarına gidileceğine garanti verebiliriz.
bu kez 29 kasım cuma günü başlayıp tam 12 hafta sürecek bu uzun yolculuğun ara durakları sürprizlerle dolu olacak. yolculuğun kaptanı mario levi, yazma eyleminin ruhundan anlatılacak, belki de yaşanacak hikâyenin önemine, romanın temel boyutlarından nereden ve nasıl başlanacağına, roman yazmak için yola çıkarken yapılacak son hazırlıklarına kadar her şeyin rehberi olacak bu benzersiz serüvende.
kaptan: haydar ergülen; varılacak yer: yazı
yazmanın salt bir ifade aracı değil, çok farklı bir yolculuk olduğunu yazıya oturan hemen herkes söylemiştir. ama o yolculuğa çıkış herkes için başka bir nedene bağlıdır.
yazı düşüncesinin nasıl oluştuğundan yola çıkılarak yazmak için gerekli olanlar, iyi yazının koşulları, bir metnin hazırlanması, bir anlatının unsurları, eksilterek yazmaktan boşluklar bırakarak yazmaya yazı disiplinleri, yazılı ve yazısız yazılar, bireysel monologlardan toplumsal diyaloglara yazının kimliği gibi çeşitli etapların bulunduğu 20 kasım’da başlayacak ve 8 hafta sürecek bu yolculuğun kaptanı da yazın alanında hemen herkesin bildiği tanıdığı şair ve deneme yazarı haydar ergülen olacak.
kaptan: harun tekin; varılacak yer: şarkı ve müzik
yolculukların en keyiflilerinden birisi de müziğe ve onu yaşamın farklı evrelerine koşut kılan şarkılara yolculuktur. günümüzde “şarkı yazarlığı” da neredeyse bir yazın türü olmuştur. bununla ilgili olarak 25 kasım’da başlayarak 8 hafta sürecek yolculuğun kaptanı, müzik alanındaki varlığını epeydir yazarak da sürdüren mor ve ötesi’nin solisti harun tekin olacak.
yolculuk konuyla ilgili temel kavramların, şarkı yapılarına ve alandaki farklı yaklaşımların, olduğu duraklardan geçecek. yolculuğa katılanlar sonunda “iyi şarkı”nın ne olduğunu popüler şarkı formlarını, prozodi, edebi form olarak şarkı, melodi, yeniden yazma, her yazdığına aşık olmama hallerini yolculuğun temaları olarak ele alacaklar. bu yolculuğun sonunda katılımcıların yaşamlarında yeni birer şarkıları olması kuvvetle muhtemel görülüyor.
kaptan: ümit ünal; varılacak yer: sinema ve senaryo
tıpkı sinemanın edebiyatsız olamadığı gibi artık edebiyat da sinemasız olamıyor. aralarındaki gidiş gelişlerin oluşturduğu yolculuk türü hemen herkesin en az bir kez katıldığı bir yolculuğa dönüşmüş durumda. ama bu yolculuğu bir de “bilerek” deneyimlemek var. işte o bilgi 24 kasım’da başlayacak ve dört hafta sürecek bu yolculuğun kaptanlığını üstlenen; bilgi ve deneyimi çok eskilere dayanan bir sinema ve senaryocu olan ümit ünal tarafından sağlanacak.
“senaryo yazmak isteyenler, yazar olarak ve sinemacı olarak nelere dikkat etmeli? edebiyat diliyle sinema dili arasındaki temel farklar nelerdir? senaryonun temel unsurları nelerdir ve benzeri sorular”ın yanıtlarını en azından vermekle sürecek olan bu yolculuğun da filmlerinin oluşması, en azından birkaç senaryosunun yazılması, yolculuğun somut bir “yaratı”ya dönüşmesi ihtimalini de içinde barındırıyor.
kaptan: idil akoğlu; varılacak yer: reklam yazarlığı
yazın başta olmak üzere, tüm sanat dallarının bir arada varolduğu ve yalnız pazarlanabilir değil, aynı zamanda para da yaratabilir bir ürün türü olan “reklam” teması da yolculuklardan birisini oluşturuyor. 21 kasım’da başlayıp 10 hafta sürecek olan bu yolculuğun kaptanlığını reklam yazarı ve yaratıcı yönetmen olarak ulusal ve uluslararası başarıları olan idil akoğlu yapacak.
yolculuk sırasında etkili reklam fikirlerinin yaratma ve bir kampanyaya dönüşme süreçleri, daha çok yazın alanı öncelikli olarak geçilecek durakları oluşturacak. bu sırada da türkiye’den ve dünyadan efsanevi reklam yaratıcıları ve kampanyaları, günümüzün sosyal ağlarında gözlemlenen bir iletinin yaygınlaşmasının temel “trükleri” ve reklam yazmanın sırlarından geçilerek “varılacak limanlara” ulaşılacak.
kaptan: ismail gezgin; varılacak yer: arkeoloji
gümüşlük akademisi’nin yaptığı yolculuklar yalnız şimdiye ve geleceğe doğru olmuyor. bir yandan geçmişe, tarihin derinliklerine doğru da sürüyor. insanın 4,5 milyon yıl öncesinden yola çıkıp günümüze ulaşan, doğal, kültürel, sanatsal ve mitolojik yolculuk 22-24 kasım günlerini kapsayan üç günde toplam 12 saatte gerçekleşecek. bu yolculukların ilkinin kaptanı hiç aklına getirmemiş kişilere arkeolojiyi sevdiren bir akademisyen ve yazar: ismail gezgin.
onun kaptanı olduğu yolculuğun etap ve aşamaları ise çok yönlü: insanın ve sanatın arkeolojisi, mitolojinin arkeolojisi, gündelik yaşamın arkeolojisi. yalnızca arnavutköy’deki akademi mekânıyla sınırlı kalmayacak bu yolculuğun katılımcılarının diğerlerine üstünlüğü henüz keşfedilmemiş dünyaları keşfetme olasılığının bulunması.
“özel bir yolculuk”
gümüşlük akademisi’nin arnavutköy bölümünün bu açılışında gerçekleşecek yolculuklardan birisi de “özel bir yolculuk”. bunun kaptanı da gazetecilik alanının ustalarından birisi ruşen çakır olacak. bu yolculuğun katılımcıları asıl olarak türkiye’de ve dünyada araştırmacı gazeteciliğin durumunu gözlemlemeye, anlamaya ve bundan dersler çıkarmaya çalışacaklar. 18 kasım pazartesi akşamı başlayacak bu yolculuğun katılımcıları yolculuk sırasında öğrendiklerinden yola çıkarak “alıştırma”lar yapma olanağını da bulabilecekler.
atölye çalışmalarında bir sertifika vermemeyi ilke edinen gümüşlük akademisi’nin arnavutköy çıkışlı bu yolculuklarında gemilerin alabileceği yolcu sayısının ne yazık ki çok fazla olmadığı ve olabildiğince erken davranılması gerektiği belki de akılda tutulması gereken en önemli nokta.
tüm katılacak olanlara iyi yolculuklar diliyor ve seferlere yer bulamayanlar ise yeni seferlerin tarihleri için sık akademinin sayfalarını ziyaret etmeli diyorum. (mş/hk)
iletişim bilgileri: gümüşlük akademisi-istanbul arnavutköy programı
beyazgül cad. kireçhane gediği sok. no: 6 / beşiktaş-arnavutköy, tel: 0554 345 2991,
e-posta: [email protected] site: http://www.gumuslukakademisi.org