Gazetelerin, okul açılışları için klişe başlığı vardır: “Zil acı çaldı…”
Kalabalık sınıflar, fırsat eşitsizliği, bağış paraları, fiziksel olarak yetersiz okul binaları, artan eğitim masrafları, atanmayan öğretmenler, okula gidemeyen çocuklar… Eğitimin kadim sorunları başlıktaki “acı” kelimesine sığdırılmaya çalışılır.
2019 -2020 Eğitim – Öğretim yılı 9 Eylül'de başladı. Ve bu sene de zil aynı sorunlarla çaldı. Ve hatta daha fazla… O “acı”nın içinde artık “mülteci çocuklar’ da var.
Ayşegül Özbek, mülteci çocukların bulunduğu sınıflarda ders veren öğretmenlerle konuşarak,okullardaki durumu aktardı:
“Öğrenciler sınıfta öğretmenlerin inisiyatiflerine bırakıldı. Öğretmenlerin de tıkandığı noktalar oldu. Türkiyeli bir öğrenci şiddet uyguladığında "Ahmet, Mehmet yapma" oluyor. Ama Suriyeli bir çocuk yapınca "Göçmen yaptı oluyor." Yani göçmenin ismi yok.”
Aspergerim'e teşekkür ederim
Birleşmiş Milletler (BM) Zirvesi'ne katılmak için New York'a yarış teknesiyle giden 16 yaşındaki iklim aktivisti Greta Thunberg, yazar ve gazeteci Naomi Klein'in konuğu oldu. Greta’nın Asperger sendromunun hayatını nasıl etkilediğini anlattığı bölümü Pınar Tarcan haberleştirdi:
"İnsanlardan farklıyım ve Aspergerim'e teşekkür ederim, çünkü o olmadan bu iklim krizini fark edemeyebilirdim. Bazı insanlar 'Evet iklim değişikliği çok önemli' diyor ama bu konuda hiçbir şey yapmayabiliyor. Ama bizim gibi insanlar genellikle bu konuda bir şey yapmak zorunda hissediyor, bununla ilgili sorumluluk duyuyor.”
Türkiye'de özel eğitimin durumu
Türkiye’de ise daha özel eğitim konusundaki eksiklikler bile giderilemedi. Bişar Aslan, İstanbul Otizm Gönüllüleri Derneği Başkanı Sedef Erken, Mavi Pencere Özel Eğitim Derneği temsilcisi Gökhan Kaya ve avukat anne Suna Ağı ile konuştu. Durum şöyle: “Çocuklar, hak ettikleri eğitimin yüzde 10'unu alıyor.”
Fox TV'de yayına başlayan 'Mucize Doktor' dizisi otizmi daha görünür kılmak adına önemli bir iş. Ayşegül Özbek'e konuşan dizinin danışmanı otizmli annesi avukat Sedef Erken de "İnsan en güzel hikayelerle öğreniyor" diyor.
Anneler için Meclis’e komisyon çağrısı
Diyarbakır HDP önünde bir süredir devam eden bir eylem var. Aileler, dağa kaçırıldığını öne sürdükleri çocuklarını arıyor. İlk eylemi 22 Ağustos’ta Hacire Akar yapmıştı. Oğlunu PKK'nın kaçırdığını söylüyordu. Ancak oğlu geri döndü, "Ailesinin kendisini zorla evlendirmek istemesi üzerine evden kaçtığını" anlattı. Akar eylemini bitirdi ancak diğer aileler ellerinde fotoğraflarla bina önünde toplanmaya başladı.
Evrim Kepenek, geçen Diyarbakır’a giderek ailelerle görüştü. Aileler, soruları yanıtsız bırakıyordu ve Kepenek de izlenimlerini aktarırken, bu noktaya da dikkat çekiyordu: “Ailelere hangi soruyu sorarsanız sorun aldığınız tek yanıt, ‘Çocuğumu istiyorum’ oluyor.”
Kepenek, Diyarbakır'da HDP İl Başkanı Zeyyat Ceylan, İçişleri Bakanlığı kararıyla Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden alınan Adnan Selçuk Mızraklı ile CHP İl Başkanı Veysi Algan, İyi Parti İl Başkanı Vecdin Ensarioğlu ve Saadet Partisi İl Başkanı Fesih Bozan ile görüştü. Bütün görüşmelerde ortak nokta, barış ve çatışmasızlık çağrısıydı.
HDP Milletvekili Mithat Sancar ise geçen haftaki İHD ziyaretinde şu çağrıyı dile getirdi: “Gelin bütün annelerin acısını dindirecek bir çalışmayı ortak bir komisyonla birlikte yapalım.” Benzer bir çağrı da Akın Birdal’dan ailelere geldi: “Elimizi taşın altına koymaya hazırız."
Yüzleşememek ve cezasızlık
90’lı yıllardaki faili meçhul cinayetler, gözaltında kaybetmeler, yargısız infazlar ve köy yakmalara dair davalar 2012 ve 2013 yıllarında hazırlanan iddianamelerle açıldı. Bu davalar “geçmişle yüzleşme” davaları olacaktı. Ancak yıllar içinde hepsi tek tek cezasızlıkla sonuçlandı.
Geriye kalan son üç davadan biri Kızıltepe JİTEM davasıydı. Ve o da 9 Eylül’de yine cezasızlıkla bitti. Uzun süredir bu davaların takibini yapan ve bu duruşmayı da izleyen Ayça Söylemez’in “Devlet paşalarını korudu” başlıklı yazısını süreci özetliyordu: “Devletin tavrının “kendinden olana” karşı hiç değişmediği, faili meçhul cinayetler ve gözaltında kayıpların yargılandığı Kızıltepe JİTEM davasının kararıyla bir kez daha kanıtlandı. Geriye, kazılan kuyulardan çıkan cesetler kaldı.”
Sanat sezonu hızlı açıldı
Sonbaharın gelmesiyle sanat alanı kıpırdanmaya başladı. Eylül ayı, durgun geçen son birkaç yıldan sonra üst üste açılan sergi, müzelerle sanata daha fazla alan açıyor. Ayşegül Özbek, Eylül'ün ilk haftalarında peşi sıra açılan önemli sergileri izledi.
Koç Vakfı'nın merakla beklenen yeni müzesi ARTER, İstanbul'un önemli sanat etkinliği 16. İstanbul Bienali, İstanbul Modern'de açılan ve izleyeni de hareket geçiren Canan Tolon ve SALT'ta açılan en kapsamlı Nur Koçak sergileri...
Pek çok sanatçı, koleksiyoner, sektör temsilcisinin takip ettiği açılışlarda sanatçılardan bir de eylemle çağrı yapıldı: Osman Kavala'ya Özgürlük. Sanat ve iş dünyasından pek çok kişinin katıldığı Arter ve Bienalin açılış resepsiyonlarında, kültür alanında çalışmalar yürüten iş insanı Kavala'nın, resminin yer aldığı tişörtleri giyen, çantalar takan sanatçılar, Kavala için özgürlük talebinde bulundu.