9 Mayıs’ta Afganistan’da Taliban, yayınladığı bir kararname ile Afganistanlı kadınların baştan ayağa kapanmasını ve peçe takmasını zorunlu kıldı. Bununla da yetinmedi, kadınların yanlarında bir erkek olmadan seyahat etmelerini de yasakladı. Ayrıca kız çocuklarının sadece 6. sınıfa kadar okuyabileceğini yani kız çocuklarına ortaokul ve liseyi kapattığını duyurdu.
Elbette bu, Taliban’ın kadınları yok etmek için yaptığı ilk şey değil. Ama dünya yüzünü Avrupa’daki Ukrayna savaşına dönmüşken, uluslararası basında Afganistanlı kadınlar neredeyse görünmez oldu. Oluyor. Taliban’ın Ağustos 2021’de yönetimi ikinci defa ele geçirmesinden sonra “daha ılımlı” olacağı analizi yapanlar, tabii ki kadınlar tarafından değil, erkekler tarafından bakıyordu.
Zor mücadele
Kadınlar ve çocuklarla ilgili her uygulama gibi, Taliban’ın kadın düşmanı bu kararnamesi de, uluslararası toplum tarafından sadece “derin bir endişe ile karşılandı”. Mayıs’ın 24’üne gelindiğinde ise özel televizyonlarda çalışabilen çok az sayıdaki kadın sunucuya da ekranda peçe takma zorunluluğu getirildi. Kadın gazeteciler, kenara çekilmek yerine, peçelerini takarak da olsa görünürlüklerini veya kadın olarak varoluşlarını korumak için televizyonlarda çalışmaya devam edeceklerini açıkladı. Sosyal medyada cılız da olsa "#FreeHerFace"/ “Yüzünü Özgür Bırak” kampanyası başlatıldı ve hâlâ devam ediyor. Afganistanlı kadınlar 1996-2001 arasındaki ilk Taliban rejiminden sonra geçen 20 yılda elde ettikleri kazanımları kaybetmekle yüz yüze. Ama elbette mücadeleyi bırakmış değiller.
Kadınların ve kız çocuklarının kazanımları için savaşanlardan biri de Maryam Haşimi. 30’lu yaşlarına yaklaşan Haşimi, Afganistan’daki Bright Half Social and Cultural Organization isimli bir sivil toplum örgütünün direktörü ve kadın hakları aktivisti.
“Telefonlara el konuluyor”
“Afganistan’daki kadınların durumu her gün daha da kötüleşiyor. Çünkü Taliban, kadınların her yerlerini kapamalarını, yüzlerini peçe ile örtmelerini istiyor. Şimdi daha da fenası, sadece siyah renkli olmasını istiyorlar. Özellikle de üniversite öğrencilerine yapılıyor bu. Daha önce Taliban televizyonlarda, uzun ve kapalı giyinirseniz bizim için sorun olmaz diyordu. Siyah demiyorlardı. Ama şimdi mesela Kabil Üniversitesi’nde Taliban’ın güvenliği var. Oraya gelen ve siyah giyinmeyen kadın öğrencilerden siyah giymeleri ve yüzlerini kapamalarını istiyorlar ve eve geri gönderiyorlar” diye anlatıyor. “Zaten” diyor Maryam, “Kız öğrenciler üniversitelere haftanın üç günü gidebiliyor.”
Bununla da bitmiyor. Taliban, kadınlara karşı her gün el arttırıyor. “Kabil Üniversitesi’ne gittiğimde görmüştüm, kadın öğrencilerin telefon kullanmasına izin verilmiyor. Taliban gelip kadınların elinden telefonlarını alıyor. Video ya da fotoğraf çekmemeleri için.”
Sebebini şöyle açıklıyor Haşimi: “Kadınlar sokaklara çıkıp gösteri yaptılar ve bunları video çekip yaydılar. Bundan sonra Taliban, telefonları kızlar için yasakladı. Neredeyse bütün ülkede yasak ama üniversitede daha görünür durum. Taliban kızların video çektiğini gördüğünde gelip alıyor.”
“Neredeyse bütün kadınlar ve kızlar işsiz kaldı Afganistan’da” diye devam ediyor Maryam. “Televizyonda çalışan gazeteci kadınların yayın sırasında siyah peçe takmalarını istiyorlar. Devlet işinde çalışan tüm kadınlar işten çıkartıldı, özel sektörde çalışan kadınlar da siyah peçe giyerek çalışabiliyorlar. BM gibi yerlerde çalışan kadınlar bunlar. Zaten onun dışında bütün okulları kızlara kapattılar. Kızlar okula sadece 6. sınıfa kadar gidebiliyor.”
Kadınlar öldürülüyor
Tüm bu olan bitene, bir ulusun yarısını eve tıkmaya çalışan Taliban’a karşı mücadelesine devam ediyor Haşimi. Kabil’deki (büyük ihtimal sosyal medyadan sizin de gördüğünüz) kadın yürüyüşlerine kendisinin de katıldığını söylüyor. “Ben de o yürüyüşlere katıldım ve Taliban tabii ki izin vermiyor. Bazı yürüyüşlerde gözaltına alıyor, bazı yürüyüşlerde ‘bu sizi son uyarışımız, bir daha gösteri yapmayın’ diyorlar.”
Başkent Kabil’de durum böyleyken, Mezarşerif şehrinde daha kötü şeyler yaşandığını aktarıyor. 70 kadar kadın gösteri yapınca 12’si tutuklanmış. “Ben bu kadınların bazılarıyla konuştum. Bazı kızlar, ailem beni kabul etmiyor diyor. Çünkü bu kızlardan bazıları tutuklandı, bazıları da Taliban tarafından tecavüze uğradı. İki ya da üç kadın öldü. Çünkü Taliban’ın tecavüz ettiği kadınların bazısı hamile kaldı ve bu kadınları aileleri kabul etmedi. Daha fenası, bazılarını tecavüzden hamile kaldığı için aileleri öldürdü. Yani her türlü kötülük kadınlara yapılıyor Afganistan’da.”
Taliban’ın derdi kadınlarla
Devam ediyor Haşimi: “Afganistanlı bütün kadınların güvenliğe ve eğitime ihtiyacı var. Tüm dünya kadınlar ve erkeklerden oluşuyor. Ama işin tuhaf yanı, Taliban’ın derdi Afganistanlı kadınlarla. Neden?”
Üç hafta önce bir gösteriye katıldıktan sonra kendisi de ailesiyle sorun yaşamış. “Gösteriden sonra babam bana dedi ki, seni destekleyemem. Çünkü Taliban evimize gelmiş ve babama gösteriye katıldığımı söylemiş. Eğer bir kez daha olursa, bu sefer seni tutuklarız demişler. Benim gibi birçok kadın var.”
Taliban Ağustos 2021’de iktidarı ele geçirdikten sonra Kadın Bakanlığı’nı kapadı, yerine “İyiliğe Davet ve Kötülükten Sakındırma Bakanlığı” açtı. Bu bakanlık tarafından yayınlanan söz konusu kararname, Taliban yetkililerine göre bir tür “tavsiye”. Ancak işin ilginç yanı, bu “tavsiyeye” uymayanlara verilecek cezalar da detaylandırılıyor. Taliban’ın dayattığı kurallarını uyup peçe takmayan ya da baştan ayağa kapanmayan kadınların mahremleri yani “baba, eş, kardeş gibi erkek vasileri”ne, önce evlerine gelip uyarı yapılacak. Eğer ikinci defa olursa, bu sefer erkek vasi bakanlığa çağırıp uyarılacak. Üçüncü seferde ise yine erkek vasi üç gün hapis cezasına çarptırılacak.
“Kadınların hayalleri var”
Haşimi, “Afganistan’da kadınlar güvende değil, kız çocukları güvende değil. Tüm dünya unuttu onları. Sadece öyle izliyorlar. Taliban’ın derdi kadınlarla. Bizimle konuşmuyor bile” diye yakınıyor.
Ama yine de susmak taraftarı değil. Çünkü onlar konuşmayı bırakırsa, okula alınmayan, üniversiteye sokulmayan, işsiz bırakılan, eve kapatılan kadınların sesi kim olacak? “Bazı kadınlar tabii ki evde oturmak istemiyor, bazıları master yapıyor, doktora yapıyor. Neden evde oturalım? Bizim hayallerimiz var, bizim geleceğimiz var. Ama Taliban sadece evde kalın diyor. Evde ye, iç ve uyu. Ama hayat yemek ve içmekten ibaret değil ki. Bizler onlarca yılımızı verdik okumak için, çok iyi doktorlarımız var, çok iyi mühendislerimiz var, bilgisayarcılarımız var, kadın hakimlerimiz var” diye anlatıyor ve şöyle devam ediyor:
“Kadınlar için Afganistan’ın geleceği önemli. Biz Afganistanlı kadınlar evde oturmayı kabul edersek, dünya bizi daha kolay unutur. Afganistan’ın geleceği, kadınlara ve çocuklara ait, sadece erkeklere ait olamaz. Eğer dünyanın diğer ülkeleri Afganistanlı kadınları ve kız çocuklarını unutursa, Afganistan’ın geleceği büyük tehlikede olacak. Ama bu tehlike tüm dünya için olacak. Çünkü unutmayın, Taliban Afganistan’da, IŞİD Afganistan’da, El Kaide Afganistan’da.”
Ücretsiz evde eğitim
Maryam Haşimi, kadınlar ve kız çocukları için dünyaya sesini duyurmaya çalışmak dışında da pratik eğitimler yaptıklarının altını çiziyor. Altı aylık eğitimler düzenlediklerini ve bu altı aylık programlarda kadınlara web sitesi, mobil uygulamalar, logo, katalog vs. tasarımı yapabilmeleri izin bilgisayar yazılım programlama veya İngilizce öğrettiklerini söylüyor. Özellikle ortaokul ve liseye gidemeyen kızlara ve Taliban’ın gelmesiyle işlerinden olup evlerine dönmek zorunda kalan kadınlara verilen eğitim, tamamen ücretsiz. Bu şekilde kadınların evlerinden de olsa online ve freelancer olarak çalışarak bir tür finansal dayanak ve elbette geleceğe dair bir umut bulmalarını amaçlıyorlar.
Maryam Haşimi, zoom görüşmemizde son olarak şunu söylüyor: “Tüm dünyaya ve insanlara bir mesajım var. Lütfen Afganistanlı aktivizm yapan kadınları ve erkekleri unutmayın ve onlara destek olun.”
(NÖ/AÖ)