Spora başladığında kolu kırıldı, yüzme takımı dağıldı, birçok sakatlık geçirdi...
Dışlandı, istenmediğini hissetti.
Bu süreçte bazıları, sporda geleceğinin olmadığını ve bırakması gerektiğini "çok kırıcı" şekillerde ifade ettiler.
O da onlara yanıldıklarını göstermek istedi.
13 yaşında ilk milli takımından sonra karşılaştığı birçok zorluk ve engellemelere karşı yılmadı. İlerledi; 20 yaşında Yüzme Milli Takımı'na geri döndü.
Hilal Zeyneb Saraç.
Lütfen bu ismi bir daha okuyun.
İddia ediyorum eğer biraz sporla ilgilenen biriyseniz, bu ismi önümüzdeki dönemlerde sıkça duyacaksınız.
22 yaşındaki Zeyneb, Türkiye’nin en iyi liselerinden biri olan Ankara Atatürk Anadolu Lisesi’ne Türkiye birincisi olarak girdi.
Üniversite sınavında derece yaptı; TED Üniversitesi’nde elektrik-elektronik mühendisliği bölümüne ÖSYM birincisi olarak yerleşti. Yüzde yüz ÖSYM bursu almaya hak kazandı. Durdu mu? Ne münasebet! Aynı üniversitenin hukuk bölümünde yan dal yapıyor.
Bitti mi? Elbette hayır. Başarıları bu kadar değil.
O Türkiye’nin en iyi yüzücülerinden. Bu alandaki başarılarını bir yazıya ne kadar sığdırabilirim, muamma. Zaten meramım da onun başarılarının yanında derdini, çağrısını paylaşmak.
Hatta yeri gelmişken kendi cümlesi ile hemen paylaşayım. “Türkiye'de spor denince akla ilk olarak futbol geliyor. Basında çoğunlukla futbol haberleri ile karşılaşıyoruz. Hâlbuki yüzücülerimiz çok önemli başarılar kazanıyorlar. Ancak seslerini duyan yok…”
Zeyneb'in yüzme sporu ile tanışıklığı çocukluğundan.
O, 2011’de girdiği ilk milli takım seçmesinde milli takıma seçildi ve Dünya Çocuk Oyunları’nda Türkiye’yi temsil etti.
2017’de ise 7. Uluslararası Arena Aquamasters Yüzme Yarışması’nda 6K mesafesinde birinci oldu, ilk açık su yarışını tamamladı. Ardından ilk kez Açık Su Türkiye Şampiyonası & Milli Takım Seçmesi’ne girdi ve ilk kez 10K mesafesinde yarıştı.
Ağustos 2017’de Milli Takım kampına davet edildi. 30 Ağustos 2017’de Çanakkale Boğazı Yüzme Yarışması’nda ve Uluslararası Aquamasters Yüzme Şampiyonası’nda 6km mesafesinde birinci oldu. Aynı yıl Açık Su Türkiye Şampiyonası & Milli Takım Seçmesi’nde 10km’de milli takıma seçildi.
2018’de ilk kez katıldığı 30. Samsung Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı’nda kadınlar genel klasman birincisi oldu.
Ağustos 2018’de LEN (Ligue Européenne de Natation) Cup Danimarka Ayağı’nda Türkiye’yi temsil etti, büyük yaş kategorisinde (19+ yaş) uzun bir aradan sonra Türkiye’nin ilk milli açık su yüzücüsü oldu.
Biraz telefon rehberi gibi olduğunun farkındayım, ama yapacak bir şey yok, çünkü bu genç kadının yüzmedeki başarılarını sıralamakla bitecek gibi değil.
Ancak özellikle bir başarısını vurgulamak ve hatta yüz bin kere tekrarlamak istiyorum. Geçen yıl Temmuz’da gerçekleşen 31. Samsung Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı’nı hatırlar mısınız? Zeyneb, o yarışta yani 59 ülkeden 2,400 (yazıyla da yazalım ki, iyice anlaşılsın: iki bin dört yüz) sporcunun katıldığı yarışta bir ilki gerçekleştirdi. Erkekler genel klasman birincisini de geride bırakarak yarış tarihine gerçekten tam olarak adını altın harflerle yazdırdı.
Aslında bu Türkiye sporu açısından da bir ilkti.. Kadınlar ve erkeklerin ayrı kulvarlardaki yarışında Zeyneb, erkeklerden daha hızlı yüzüp yarışmayı kazanan ilk üç erkeği de geride bıraktı.
Yalnız benim “adını altın harflerle yazdırdı” dediğim başarı, elbette anaakım medyada, görünmedi.
Yani görünmedi derken, cidden görünmedi. Haber dahi olmadı, sesi duyulmadı. Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı’nda servis edilen basın bültenlerinde dahi görüşlerine yer verilmedi.
Tam da o dönem Zeyneb benim dikkatimi çekti. Kadınlar, 31 yıllık Boğaziçi yarışlarında erkeklerin tüm skorlarını yerle bir etmişti ancak hiçbir haberde bu bilgi yer almamıştı. Nasıl dikkatimi çekmesin?
Durumu fark eden sevgili arkadaşım Mine Kılıç bana detayları anlatıp Zeyneb’in iletişim bilgisini paylaşınca sohbetlerimiz peşi sıra geldi.
Zeyneb, bugünlerde Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezi (TOHM) projesi dâhilinde antrenmanlarına Ankara'da devam ediyor.
Olimpiyatlar neden olmasın?
İtalyan antrenör Gjon Shyti ile çalışıyor. Gjon çok yetenekli, bilgili ve sporcusunu iyi tanıyor. Zaten Zeyneb'i de açık suya yönlendiren oymuş. TOHM, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Yüzme Federasyonu ve Turkcell iş birliği ile yönetilen bir proje.
Türkiye'de farklı illerde TOHM tesisleri var. Yüzme anlamında Ankara TOHM çok başarılı oldu. Ankara TOHM bünyesinde çalıştırılan yüzücüler birçok Türkiye rekoruna ve uluslararası derecelere sahip. Daha da önemlisi iki kadın sporcu toplam üç tane olimpiyat kotası aldı.
Zeyneb, bir yandan Ağustos’taki Boğaziçi Kıtalar Yarışması’na hazırlanıyor bir yandan da üniversiteye devam ediyor, bu yıl mezun olacak. Ki hatırlatayım, spora başladığında ona "yapılamaz", "sen yapamazsın" demişler. Kadınların neler yapabileceklerinden gerçekten bihabermişler, yazık!
Zeyneb, "yapılamaz" denileni yapmaya devam ediyor...
"Gençlere ilham oluyorum"
Şimdi aradan çekiliyorum, söz Zeyneb’in..
"Yüzme ve açık su yüzme birbirinden ayrı iki olimpik branş. Ben ikisinde de mücadele ediyorum. Bundan sonrasında Avrupa ve Dünya Kupaları, Avrupa ve Dünya Şampiyonaları, olimpiyat gibi büyük uluslararası organizasyonlarda yarışarak iyi dereceler elde etmek istiyorum.
"Şimdiye kadar 'yapamazsın, bu yapılamaz' denen her şeyi başardım. Eğitim ve spor kariyerimi birlikte en üst seviyede tuttum. Büyük yaşlarda yüzülemeyeceği fikrine karşı 22 yaşında Türkiye'nin tek büyük yaş (19+ yaş) açık su milli yüzücüsü ve yaşı en büyük uzun mesafe serbestçisi olarak yüzmeye devam ediyorum. Hayat hikâyemle başardıklarımla gençlere ilham olmaya devam etmek istiyorum.
"Yüzücülerimiz çok önemli başarılar kazanıyorlar. Hem de bu başarıları almak için her gün havuzda saatlerce bıkmadan, acı çekerek çalışıyorlar. Ama maalesef basında yer bulamıyorlar.
"Yüzücülerin başarıları basında daha çok yer alsa hem sporcular motive olur hem de toplumun başarılardan haberi olur. Ayrıca basında futbol dışında farklı branşlara daha çok yer verilmesinin toplumda spor kültürünün gelişimini pozitif etkileyeceğini düşünüyorum.
"Yüzme ve açık su yüzme branşlarında yönetim çoğunlukla genç sporculara (13-18 yaş) odaklanıyor. Gençlere önem vermek güzel bir şey ama maalesef genç sporcularımızın çok büyük bir kısmı büyük yaşlara (19+) gelemeden sporu bırakıyor.
"Büyük yaş grubu sporcuları sayısız engeli aşarak o yaşa geliyor. Federasyon büyük yaşa daha çok ilgi gösterse daha mutlu olurum."
Federasyon, Zeyneb'in sözlerine kulaklarınızı açar mısınız?
(EMK)