Fotoğraflar: Tuğçe Yılmaz / bianet
"24-25 Temmuz günlerinde İstanbul farklı kutlamalara sahne oldu. Barış antlaşması beş yıldır süren işgalin sona ereceğinin habercisiydi. İngiliz İşgal Kuvvetleri Komutanı General Harrington TBMM temsilcisi Selahattin Adil Paşa'yı tebrik ziyaretinde bulundu. Kentteki tek askeri Türk birliği 81'inci Alay, Beyazıt Meydanı'nda tören geçişi yaptı. İtilaf Devletleri top atışıyla barışı duyururken bütün lokomotifler düdük çaldı ve Haydarpaça Garı'ndan havai fişekler atıldı. İsmet Paşa 6 Ağustos günü İstanbul'a döndüğünde coşkulu bir karşılama töreni onu bekliyordu. O günden iki ay sonra İstanbul kurtuldu, üç ay sonra Cumhuriyet kuruldu."
"Lozan 1923/Yüzyıl Önceki Başlangıç" adlı sergi, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş dönemindeki önemli aşamalardan ve en önemli tartışmalardan biri olan Lozan Konferansı sürecini ele alıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) "Demokrasi Yüzyılı" etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen sergi, İstanbul'un ilk art nouveau tarzında yapılarından biri olan Casa Botter Apartmanı'nda.
Casa Botter'in tarihi asansörü.
Botter Apartmanı, uzun bir bekleyişin ardından İBB Miras tarafından restore edildi. Bina, titiz restorasyon çalışmalarıyla görkemli görüntüsüne yeniden kavuştu. 123 yıllık geçmişi ile önemli bir tarihi miras olan yapı, İtalyalı mimar D'Aronco tarafından tasarlandı. Casa Botter Sanat ve Tasarım Merkezi olarak hayata geçirilen merkezde yer alan sergi ise döneme ait fotoğraflar ve belgeler eşliğinde, Lozan Antlaşması'nın imzalanma sürecini anlatıyor.
Diplomatik çabalar
24 Temmuz-30 Ekim tarihleri arasında ziyaretçilere açık olan sergi, Lozan sürecinin çok yönlü tartışmalara konu olan aşamalarını detaylarıyla ele alıyor.
Sergi, İzzeddin Çalışlar'ın küratörlüğünde, Prof. Dr. Mehmet Ö. Alkan'ın danışmanlığında ve Tetrazon'un tasarımıyla gerçekleştirildi. Tasarımda Tetrazon'un yanı sıra Burçak Madran, Agit Altun ve Doğan Talaz'ın da imzası var.
Lozan sürecinde Türkiye'nin diplomatik çabalarının izlerini taşıyan ve Mustafa Kemal Atatürk ile Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) başkanı İsmet İnönü'ye odaklanılan sergide, İBB Atatürk Kitaplığı ve İnönü Vakfı arşivleri gibi dış kaynaklar ve özel koleksiyonlardan elde edilen materyaller yer alıyor. Materyaller arasında Osmanlı Hükümeti'nin 10 Ağustos 1920'de imzaladığı Sevr Antlaşması'na göre Türkiye haritası, Mussoli'nin ilk kez Lozan'da dünya liderlerinin karşısına ve tarih sahnesine çıkışı, Zümrüdüanka dergisinde yayımlanan Lozan karikatürleri, gazete kupürleri, Romanya dışişleri bakanının Boğazlar konusundaki beyanını Mustafa Kemal'e gönderdiği ve Anadolu Ajansı'nda yayımlanan telgraf gibi pek çok belge yer alıyor.
10 Ağustos 1920'de imzalanan Sevr Antlaşması sonrası Türkiye haritası.
Derso ve Kelèn
Arşivden günümüzde taşınan belgeler arasında en bilinenlerden biri ise şüphesiz, antlaşmanın imza törenini resimleyen Derso ve Kelèn'in çizimi. İsa'nın Romalı askerlerce tutuklanmasından bir gün önce (Pesah Günü öncesi) havarileriyle yediği son akşam yemeğini tasvir eden Leonardo da Vinci tablosunu andıran bu çizim, serginin en çok göze çarpan işlerden.
Antlaşmanın imzalanış sürecine dek diğer dünya liderlerini ve onların temsillerini, imza attıkları belgeleri gördüğümüz sergi, antlaşmanın imzalanmasından sonra İsmet İnönü'ye çeviriyor yönünü. Bu aşamadan sonra İnönü'nün Lozan dönüşte kendisini karşılayan merasim birliğini teftişi, antlaşma sonrası kutlama amaçlı basılan propaganda kartı ve Mustafa Kemal'in antlaşmadan "büyük suikast planının çöküş belgesi" olarak bahsettiği metinlere rastlıyoruz.
Ve tabii bir de 24 Temmuz 1923 Salı günü, saatler 15.09-15-15 aralığını gösterdiğinde İnönü'nün Lozan Sulh Muahedesi'ni imzaladığı anı.
Derso ve Kelèn'in çizgileriyle Lozan Antlaşması'nın imza töreni.
Mekânlar
Chester projesi, Osmanlı borçları, kapitülasyonlar, azınlık hakları, Boğazlar, mahkemeler, doğal kaynaklar, sınırlar, yabancı sermaye, esirler, Musul-Kerkük gibi antlaşmanın pek çok başlığında ne tür gel-gitler yaşandığını ve antlaşma esnasında masanın nasıl sürekli oynadığına anbean tanıklık ediyoruz. Bu belgelere görsel yerleştirmelerle TBMM hükümetinin ve İtilaf Devletleri'nin talepleri de ekleniyor. Elbette bu, Lozan'a dair ders kitaplarından öğrendikleriyle sergiyi gezmek isteyenler için büyük kolaylık sağlıyor.
Arşiv kaynakları ve belgeler dışında sergide –naçizane– ilgimi en çok çekenlerden biri ise konferansın gerçekleştirildiği mekânlara ait detaylar oldu. Bu mekânlardan bazılar Palais de Rumine, Savoy, Lausanne Palace, Casino de Montbenon, Beau Rivage Palace ve Chateau D'ouchy.
Sergide tüm bunların yanı sıra, antlaşmanın seyrinin nasıl ilerlediğine dair bir zaman çizelgesi de görmek mümkün.
Dönemin gazete kupürleri.
100. yıla bir not
Lozan Antlaşması'nın başlıkları arasında yer alan azınlıklar ve "Türk olmayanlar" tartışmasına dair Tayfun Mater, Temmuz 2020'de bianet'te yayımlanan "Bugünden bakınca Lozan ve İsmet Paşa" başlıklı yazısında şöyle diyor:
"'Azınlıklar' konusu, azınlıkların kim olduğu üzerinden yürüyen bir tartışmayla 'gayrimüslim' tanımlamasıyla, Rumlar, Yahudiler ve Ermenileri kapsayan bir yerden karara bağlandı.
"Karara bağlanan hakların nasıl hayata geçtiğini/geçmediğini, neden eşit yurttaşlar üzerinden yürümediğini, kimlere nasıl uygulandığını/ uygulanmadığını ve Kürt meselesini 97 yıldır halen tartışıyoruz, ihlalleri yaşıyoruz."
Antlaşma sonrası kutlama amaçlı basılan propaganda kartı.
"Kürdistan'ın parçalanmasının 100. yılı"
100. yılındaki Lozan Antlaşması'na dair aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP), Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) ve Kürdistan Komünist Partisi'nin (KKP) de bulunduğu Kürt kurumları ve siyasi partiler ise açıklamalarında şöyle diyor:
"Kürt halkı için yüz yıldır devam eden ret, inkâr ve katliamların yolunu açan kara günün adı Lozan Antlaşması. Emperyalist devletler ile sömürgecilerin, aralarında uzlaşarak Kürdistan'ı, halkımızın iradesini hiçe sayıp dörde parçalamalarının üzerinden yüz yıl geçti. 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması, halkımız için karanlığın, sonu gelmeyen baskı, soykırım ve zulümlerin adıdır. Halkımızın temsil edilmediği ve iradesinin yok sayıldığı Lozan Antlaşması'nı ve bu antlaşmayı imzalayıp uygulayanları şiddetle kınıyoruz.
"Antlaşmayı kabul etmedik, etmeyeceğiz. Halkımız, Ulusal Kendi Kaderini Tayin Hakkını gerçekleştirme hedefiyle Lozan Antlaşmasının aşılması için mücadelemiz devam edecek."
* 18 Haziran 1923 tarihli Zümrüdüanka dergisinde yayımlanmış Muhittin imzalı karitürde "Lozan'da halat meselesi" (Torba üstünde faizler ve kuponlar): Acaba kim kimi çekecek?
(TY)