Gürcistan'ın müdahalesi ve daha sonra Rusya'nın da müdahil olmasıyla Güney Osetya’da çıkan savaşla gündeme gelen bir diğer bölge olan Abhazya’da her şeye rağmen bir cumhuriyet sistemi, parlamento ve bağımsızlık arayışları var.
Şuan Abhazya’da yaşayan Ataman ve İsmet Oğuz, bianet’e, oradaki diplomatik ve ekonomik ilişkilerin nasıl yürüdüğünü ve savaşa yakın yaşayan Abhazların bu durumdan nasıl etkilendiğini anlattı.
Sovyetler Birliği döneminde Gürcistan ve Abhazya, toprak alanlarının küçüklüğü nedeniyle tek bir cumhuriyet olarak birleştirilmişti. Yapılan anlaşmaya göre, iki tarafa da istedikleri zaman ayrılıp bağımsızlığını ilan etme hakkı tanınmıştı. Fakat Gürcü asıllı Sovyet lideri Josef Stalin döneminde Abhazya’nın bağımsızlık durumu onay alınmadan, zorla kaldırıldı ve bölge özerk bir cumhuriyet olarak Gürcistan’a bağlandı.
İsmet Oğuz “Abhaz okulları kapatılarak ve Abhaz aydınları katledilerek 'Gürcüleştirme' politikası uygulandı" diye anlatıyor.
"Kruşçev döneminde okulların yeniden açılmasına izin verilmesine rağmen özerklik sistemi sürdürüldü. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonraysa Abhazya’nın durumu ciddiye alınmadı, tekliflere rağmen masa başında görüşmeler yapılmadı. Abhazya parlamentosuysa bu durumda kendi geleceklerini tayin etme hakları olduklarını savunarak bağımsızlıklarını ilan ettiler. 1992’de Abhazya topraklarına saldıran o dönemin Gürcistan lideri Eduard Şevardnadze’nin işgaline 13 ay boyunca direnen Abhazlar, o bölgedeki Çerkez ve Çeçen güçlerle diğer ülkelerden gelen desteklerin de yardımıyla bugünkü ve tarihi sınırlarına dönmüş durumdalar.”
Oğuz, bugün Abhazyalıların sadece "tam ve doğrudan bağımsızlık" istediğini söylüyor.
Uluslararası tanınma sorunu
Avrupa Birliği (AB), Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) gibi uluslararası örgütler Abhazya’yı Gürcistan’ın bir parçası olarak tanıdığından gerek ekonomik gerekse diplomatik ilişkiler sınırlı yürütülebiliyor.
Ülkede yaşanan en önemli sorunlardan biri Abhazya pasaportunun diğer ülkelerde geçerliliğinin olmaması. Vatandaşların çoğu Sovyetler Birliği’nden kalan eski pasaportlarını Rusya pasaportu ile değiştirdiğinden, şu anda yurt dışına çıkarken o pasaportlar kullanılıyor.
Ataman Oğuz “Rusya pasaportunun olması tabi ki Rusya vatandaşı oldukları anlamına gelmez. Abhaz vatandaşların ayrıca Abhazya pasaportu da var. Fakat bu pasaport genelde iç işlerde ve vatandaşlık haklarının yararlanılması durumunda kullanılıyor” diyor ve ekliyor “Zaten birçok insanın da dışarıyla ilişkisi yok” diyor.
Ekonomik durum
Bir diğer sorun da ülkeye uygulanan ambargo. 1996’daki Çeçen-Rus savaşından sonra uygulanan ambargo Kosova’nın bağımsızlığının ardından bu yıl ocak ayında Rusya başta olmak üzere Bağımsız Devletler Topluluğuna üye olan bazı devletler tarafından kaldırıldı.
Ticaret ise çok sınırlı, genelde sınır ticareti yapılıyor. Ülkede ihraç edilen tek ürün olan narenciye Rusya’ya satılıyor. İthalat ise genelde Türkiye’den yapılıyor.
Ataman Oğuz ülkedeki ticaretle ilgili olarak “Abhazya ile Türkiye arasında sınır ticareti yapılıyor. Fakat bu ilişkiler zımni ilişkiler, yasal değil. Karadeniz’de yük gemileri çalışıyor. Çimento, yiyecek, giysi ithalatı yapılıyor. Bu nedenle Türkiye’ye bağımlı diyebiliriz. Ayrıca diğer günlük ihtiyaçlar için Rusya’ya gidip geliniyor” diyor.
Ülkenin en büyük geliri ise turizm. Geçen sene ülkeyi 2 milyon turist ziyaret etmişti.
Ataman Oğuz vatandaşların dış dünya ile iletişiminde ise hiçbir zorluk bulunmadığını söylüyor.
“Ülkede bütün televizyon kanalları var. İnternet ve telefon kullanımı çok yaygın. Sadece mektup göndermek ve almak neredeyse imkânsız. Bu sorun da elektronik posta yoluyla çözülebiliyor. Abhazya’da resmi dil Abhazca, fakat Sovyetler Birliğinden kalan alışkanlıklar nedeniyle Rusça konuşan çoğunlukta. Ülkede parlamenter olabilmek için ise Abhazca bilmek şart.
"Savaşa alışık" bir halk
Ataman Oğuz’a Güney Osetya’da yaşanan çatışmaların Abhazya’ya etkisini sorduğumuzda ise şu cevabı veriyor.
“Savaş başladığında asker olmayan ve rezerv kuvvetler diye adlandırdığımız birlikler hemen silahlandılar. Burada insanlar savaşa alışık ve hazırlıklı. Turistler dâhil kaçan kimse olmadı. Sonrasında ise Abhazya’yı tehdit eden bir şey yaşanmadı.”
Cumhurbaşkanı Sergey Bagapş, Dış İşleri Bakanı Sergey Şanba olan Abhazya Cumhuriyeti’nin kendi sınırlarına hakim bir parlamentosu bulunuyor. Birçok etnik kimliğin bulunduğu ülkede en son sayıma göre 215 bin kişi yaşıyor.(ZG/EÜ)