15. İstanbul Bienali ile eşzamanlı olarak Üsküdar Bağlarbaşı'ndaki Abdülmecid Efendi Köşkü'nde sergilenen Ömer Koç koleksiyonu 22 Ekim’de iki defa saldırıya uğradı.
Haberlerde saldırganların “Laiklik bu mu? Bu memleket sizin yüzünüzden bu hale geldi” diye bağırdıkları ve köşk içinde ısınma amaçlı yapılan şömine benzeri yapıyı “minber” sandıkları yazdı.
Sergi, Takvim ve Yeni söz gazetelerinin yanı sıra Osmanlı ailesinin mensup kişiler ve bazı sosyal medya hesapları tarafından hedef gösterildi.
Hedef gösteren kesimlerin “rezalet” diye nitelediği “Kapı Çalana Açılır” sergisini gezmek için Abdülmecit Efendi Köşkü’ne gittik.
Sergi Üsküdar’da, bugün günlerden Cuma, açılış saati 14.00’da ve iki defa saldırıya uğramış. Belki sanata, belki kişiye, belki de ortak kaygıya karşı bir dayanışma ama içeri girebilmek için yüzden fazla kişi sırada beklerken bir o kadarı da köşkün içini dolduruyor.
Şöminenin başında güvenlik bekliyor
Sergide saldırganların “minber” sanarak kaldırılmasını istediği Ron Mueck'e ait "Hırka Altındaki Adam" adlı eserin başında iki güvenlik görevlisi bekliyor.
Köşkün içinde ve dışında da güvenlik önlemi oldukça yoğun bir şekilde alınmış. Bir grup çevik kuvvet de köşkün içinde bulunduğu spor tesisinde bekliyor.
“Kapı Çalana Açılır”
Ömer Koç koleksiyonundan yapılan seçkinin sunulduğu sergideki yapıtlar insan ve hayvan, canlı ve ölü, canavar ve melek, hareket ve durağanlık arasındaki ilişkilere odaklanıyor.
Sergideki heykeller, resimler ve fotoğraflar ilk bakışta içsel bir rahatsızlık, huzursuzluk veriyor. Yapıtlar sizi normalin ve zamanın dışına taşıyor.
Yapıtları görünce her birinin ardındaki mana sezgisel bir tamamlanma ile kişisel algılarda yerini buluyor.
Serginin inançlarla ve inançların kutsallarıyla değil pek tabii sanatla ilgisi var. Abdülmecid Efendi Köşkü’nde “rezalet” değil sanat sergileniyor. (TP/EKN)