Afganistan ya da resmi adıyla Afganistan İslam Cumhuriyeti, Orta Asya'nın güneyinde denize kıyısı olmayan bir ülkedir. Doğu ve güneyde Pakistan, batıda İran, kuzeyde Türkmenistan, Özbekistan ve Tacikistan, kuzeydoğuda ise Çin ile komşu. 652.000 km² yüz ölçümlü, kuzey ve güneydoğusunu düzlüklerin oluşturduğu dağlık bir ülke. Başkenti ve en büyük şehri Kâbil. Yaklaşık 32 milyonluk nüfusunun çoğunluğunu Peştunlar, Tacikler, Hazaralar ve Özbekler oluşturur.Ülke, uluslararası alanda tanınan Afganistan İslam Cumhuriyeti'nin 2021 Taliban saldırıları sonucunda 15 Ağustos 2021'de çökmesinden itibaren de facto Taliban kontrolündeki tanınmayan Afganistan İslam Emirliği tarafından yönetiliyor. Afganistan satın alma gücü paritesine göre 72,9 milyar dolarlık gayri safi yurt içi hasılası (GSYİH) ile dünyanın 96. büyük ekonomisidir; ancak ülke kişi başına düşen GSYİH (SAGP) sıralamasında 2018 verilerine göre 186 ülke arasından 169. sıradadır. Afganistan, Güney Asya'da veya Orta Asya'da bulunan, kuzey ve güneybatıda ovaları olan dağlık bir yerleşim bölgesinin ortasında bir ülkedir. 2011 Temmuz ayı verilerine göre nüfusu 29.835.392. Nüfusun yüzde 44,6'sını 0-14 yaş grubu oluşturuyor (erkek 7.095.117/kadın 6.763.759). Genç bir nüfusa sahip olan Afganistan'da bebek ölüm oranı her 1000 bebekten 160,23 ölüm şeklinde gerçekleyior. Ortalama çocuk sayısı her 1 kadına 6,69 çocuk. Beklenen yaşam süresi erkeklerde 43,16 yıl, kadınlarda 43,53 yıl ve ortalama 43,34 yıl. Okuma yazma oranı yüzde 10 civarında olan Afganistan fert başına düşen gelir bakımından da dünyanın en yoksul ülkeleri arasında. ABD Dışişleri Bakanlığı 2010 verilerine göre Afganistan'ındaki en büyük etnik grup toplumun yüzde 42'siyle Peştunlar. Tacikler toplumun 27'sini, Özbekler yüzde 9'unu, Hazaralar yüzde 9'unu, Aymaklar yüzde 4'ünü, Türkmenler yüzde 3'ünü, Beluçlar ise yüzde 2'sini oluşturuyor. |
TIKLAYIN- Taliban kimdir, amacı nedir?
1979- Sovyet Birliği işgali başladı. 1996’da Sovyetler Birliği geri çekilince ülkede iç savaş başladı. İç savaşın bir yanında Kuzey İttifakı (Afganistan Birleşik İslami Kurtuluş Cephesi) diğer tarafında ise El-Kaide ve Taliban vardı.
1990’lar- El-Kaide lideri Usame bin Ladin 1988’de Pakistan’da, 1991’de Sudan’da, 1990’ların devamında ise Afganistan’da faaliyet gösterdi.
1999 Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, 1276 numaralı kararıyla El-Kaide ve Taliban’ı birbiriyle bağlantılı "iki terörist grup" olarak ilan edildi. Para kaynakları, seyahat olanakları ve silah ticareti gibi konularda yaptırımlar uygulanmasına karar verdi.
9 Eylül 2001 El- Kaide, Kuzey İttifakı’nın kumandanı Ahmed Şah Mesud’u öldürdü.
11 Eylül 2001- Tarihinde ilk kez, Amerika Birleşik Devletleri topraklarına dışarıdan bir güç saldırdı. New York’taki Dünya Ticaret Merkezi’ne, Washington’da ise Pentagon’a uçaklı saldırı gerçekleştirdi. Bu saldırılarda yaklaşık 3 bin ABD vatandaşı yaşamını yitirdi. Ve bunun sonucunda ABD’nin 20 yıldır süren "Terörizmle Savaş" (War and Terrorism) siyaseti başladı.
18 Eylül 2001-ABD Başkanı George W. Bush bir kararname ile "9/11 saldırılarından sorumlu olan her türlü kurum ve kişiye karşı zor ve güç kullanımını meşru" olduğunu söyledi. Bu bağlamda Afganistan’ın işgali, ABD vatandaşlarının yasal olmayan yollarla dinlenebilmesinin ve Guantanamo Cezaevi’nin kurulmasının yolu açıldı.
7 Ekim 2001- ABD ordusu Britanya Ordusu’nun da desteğiyle Taliban’a karşı "Sürekli Özgürlük" (Operation Enduring Freedom) harekâtını başlattı. Kanada, Avustralya, Almanya ve Fransa bu harekete destek olacaklarını ilan etti. ABD ve İngiliz Hava Kuvvetleri, El-Kaide ve Taliban güçlerine karşı büyük bir hava saldırısı yaptı.
9 Kasım 2001- Özbek Kumandanı Abdureşit Dostum ve Kuzey İttifakı güçleri Mezar-ı Şerif, Bamyan, Herat, Kabil ve Celalabad'i Taliban kuvvetlerinin elinden aldı.
14 Kasım 2001- Birleşmiş Milletler, Afganistan’da barışı savunan güçlerin bir geçici Afgan Hükümeti kurmasını sağladı.
Aralık 2001- Usame bin Ladin, Afganistan’ın güneydoğusunda dağlık bir bölge olan Tora Bora’ya kaçtı. Tora Bora’da ABD ve Britanya güçleriyle Taliban arasındaki savaş sonucunda ise Pakistan’a kaçtı.
5 Aralık 2001- Almanya’nın Bonn şehrinde yapılan uluslararası bir toplantıda BM’nin 1388 numaralı kararıyla Kuzey İttifakı’nı oluşturan gruplarla geçici bir hükümet kurulması kararı alındı.
9 Aralık 2001- Taliban, Kandahar’ı terk etti ve Taliban lideri Molla Ömer şehirden kaçtı.
20 Aralık 2001- BM’nin 1386 numaralı kararıyla Hamit Karzai geçici hükümetin başkanlığına getirildi. Kabil’de güvenliği sağlamak ve barışı korumak üzere uluslararası bir barış gücü oluşturuldu.
2002- ABD, Anakonda Operasyonu ile büyük bir kara harekâtına girişti. 800 El-Kaide ve Taliban savaşçısı öldürüldü. Bu operasyona 2 bin ABD, bin Afgan askeri ve milisi katıldı. Bu operasyondan sonra George W. Bush dikkatini Irak üzerine çevirdi.
17 Nisan 2002- Geçici Hükümetin Başkanı Hamit Karzai Afganistan’da yeniden bir sivil hükümetin inşa edileceğini ve ABD’nin yeniden yapılandırma için 38 milyar dolar bütçe ayrıldığını açıkladı.
1 Mayıs 2003- ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, Irak’ta savaşın başarıyla sona erdiğini ve ABD’nin buradaki misyonunu tamamladığını ilan etti. Aynı dönemde Afganistan Başkanı Karzai, 8 bin ABD askerinin katıldığı yeni bir saldırı başlattı.
8 Ağustos 2003- NATO ülkeleri kurulan Uluslararası Güvenlik Destek Gücü’nün (ISAF) kontrolünü ele aldı. Öncesinde sadece Kabil’in güvenliğinden sorumlu olan NATO daha sonra 2005 - 2006 yıllarında bütün ülkenin güvenliğinden sorumlu hale getirildi. İlk başta 5 bin olan NATO askeri güçleri 65 bini buldu. 28 NATO ülkesinin dışında 14 farklı ülke de NATO’nun güvenlik gücüne katıldı.
9 Ekim 2004- 502 delegenin katılımıyla yeni bir Afganistan anayasası hazırlandı. Değişik etnik grupları bir arada tutacak güçlü bir başkanlık sistemi kuruldu. 1969’dan bu yana Afganistan’da ilk defa seçimlerde oy kullanıldı, Başkan Hamit Karzai oyların yüzde 55’ini alarak Afganistan başkanı seçildi.
29 Ekim 2004-Usame bin Ladin seçimlerden üç hafta sonra bir video yayınlayarak 9-11 Eylül silahlı saldırısına sahip çıktı, Bush yönetimini ve ABD’yi tehdit etti.
23 Mayıs 2005- Karzai hükümetiyle ABD Başkanı George W. Bush arasında stratejik ortaklık anlaşması imzalandı. "Uluslararası teröre karşı ortak mücadele ve Afganistan’da uzun vadeli güvenlik ve demokrasinin yeniden oluşabilmesi için ABD’nin Afgan güvenlik güçlerini eğitmesi programı" kabul edildi.
18 Eylül 2005- Neredeyse 30 yıl sonra ilk kez meclis ve vilayet yönetimleri için seçimlere gidildi. Seçimlere 6 milyon seçmen katıldı, katılımın yarısından çoğunun kadın olduğu açıklandı.
Temmuz 2006- Afganistan’ın güneyinde şiddetli çatışmalar başladı. 139 intihar saldırısı gerçekleşti. Afganistan’daki polis güçlerinin yeterince etkin olmadığı ve uluslararası güvenlik güçlerinin de bu saldırılar karşısında yetersiz kaldığı ortaya çıktı.
Kasım 2006- Letonya’nın başkenti Riga’da yapılan zirvede NATO üyesi ülkeler Afganistan ordusunun artık güvenliği üstlenmesini ve NATO güçleriyle sivil halk arasında daha yakın ve güvenli ilişkiler kurulmasını istediler. Taliban güçlerinin özellikle sivil topluma karşı saldırılarının arttığı belirtildi.
2007- Taliban’ın askeri kumandanı Molla Dadullah, Afgan güçleri, ABD ve NATO’nun ortak yaptığı bir operasyonda Güney Afganistan’da öldürüldü. Bunun ardından Taliban’ın insan kaçırma ve intihar saldırıları operasyonları çoğaldı.
22 Ağustos 2008- ABD askeri birliklerinin yanlış bir top atışıyla onlarca Afganistanlı sivil öldü. Bu olay Karzai tarafından kuvvetle eleştirildi. Taliban buna karşı koalisyon güçlerinin ülke halkını korumaktan aciz olduğunu söyledi.
17 Şubat 2009- Yeni ABD Başkanı Barack Obama, Afganistan Savaşı’nı bitirmek için 17 bin kişilik bir askeri birlik daha göndereceğini, "Afganistan’ın ABD’nin teröre karşı savaşında en önemli cephe olduğunu", bu nedenle "ABD’nin Afganistan’daki varlığını sürdüreceğini", 2011’de de Irak’tan çekilmeye başlayacağını açıkladı.
27 Mart 2009- Barack Obama, Afganistan’daki savaşın başarıya ulaşabilmesinin istikrarlı bir Pakistan kurulmasından geçtiğini, Pakistan’da konuşlanan ve Pakistan’ın koruduğu El-Kaide üyelerinin sökülüp atılabilmesi için 4 bin yeni ABD askerini Afganistan ordu ve polisini eğitmesi için gönderdi.
Nisan 2009- NATO’ya yeni bir çağrı yapıldı. NATO Afganistan polis ve ordusunu eğitmesi için 5 bin yeni asker gönderdi.
11 Mayıs 2009- ABD, Afganistan’daki askeri komuta heyetini değiştirdi.
Temmuz 2009- Bu yeni strateji bağlamında ABD Deniz Piyade Kolordusu, Afganistan’ın güneyinde giderek güçlenen Taliban’a karşı 4 bin askerin katıldığı bir operasyon başlattı.
Ağustos 2009- Afganistan’daki ABD askeri gücü 68 bini buldu.
Kasım 2009- Başkanlık seçimlere giren Karzai, Abdullah Abdullah ve Eşref Gani karşısında oyların yüzde 49,67’sini alarak tekrar başkan seçildi. Tartışmalı bir seçim oldu ve oyların yeniden sayılması talep edildi, yeniden sayım sonucunda Karzai yüzde 50 ile başkan oldu.
Aralık 2009- Barack Obama, ABD’nin Afganistan’daki misyonunu tamamlayabilmesi için 68 bin askerin üzerine 30 bin asker daha talep etti. Obama yeni gidecek 30 bin askerin Afganistan güvenlik güçlerini eğitmek için gerekli olduğunu ve Afganistan kendini koruyabilecek güce gelirse askerlerin Temmuz 2011’de Afganistan’dan ABD’ye dönmeye başlayabileceklerini açıkladı.
Haziran 2010- ABD ordu yönetiminde tekrar bir değişiklik oldu. Irak’taki ayaklanmalarda gösterdiği başarılarla tanınan General David Petraeus, Afganistan’a tayin edildi.
Kasım 2010- NATO üyesi ülke temsilcileri Portekiz’in başkenti Lizbon’da toplandıklarında Afganistan’daki tüm güvenlik sorumluluğunu 2014 sonunda Afgan güçlerine devretmek istediklerini açıkladılar. Bu güçlerin devir teslimi 2011 Temmuz’unda başlayacaktı. Sayıları 100 bini bulan ABD askerleri ise bu süre içerisinde geri çekilmeye başlayacaktı. Ancak Afganistan parlamentosu üyeleri Afganistan ulusal güçlerinin uluslararası askerlerin yerini dolduramayacağını ve Afganistan’ın böyle bir gücü olmadığını söyledi.
1 Mayıs 2011- ABD askerleri, Pakistan’da Usame bin Ladin’i öldürdü. Bunun üzerine ABD hükümeti ABD’de Afganistan’daki görevinin tamamlandığı daha önce gönderilen 30 bin askerin geri gönderilmesini talep etti. ABD yönetiminde görüş ayrılığı ortaya çıktı. Pakistan "teröristlere güvenli alan yaratmakla" suçlandı. Devlet Başkanı Karzai, uluslararası askeri güçlerin Pakistan sınırlarına yığılmasını istedi.
22 Haziran 2011- Başkan Obama, ABD askerlerinin kısmi geri çekilişini ilan etti. 2011 yazında toplam 33 bin ABD askerinin geri çekileceğini açıkladı. Demokrat Parti’nin Afganistan’daki ABD askerlerinin geri çekilmesi için ağır baskısına maruz kalan Obama, 70 bin ABD askerinin 2014 sonunda geri çekilmesi kararını aldı. Bu arada Obama ABD’nin Taliban liderleriyle görüşmelere başladığını ilan etti. Bunun üzerine BM Güvenlik Konseyi El-Kaide ve Taliban yaptırım listelerini birbirinden ayırdı. El- Kaide "terör listesi"nde kaldı, Taliban ise, BMGK ile siyasi görüşmeler yapabilmesi için farklı tutuldu.
Eylül 2011- Afganistan hükümetinin sözcüsü ve görüşmeleri yöneten kişi Burhanettin Rabbani (BM tarafından uluslararası alanda hukuken Afganistan’ın devlet başkanı olarak tanınıyor.) öldürüldü. Karzai,Taliban’la yapılan görüşmelerin durdurulmasını istedi.
Ekim 2011- Savaşın onuncu yılı. Pakistan "Teröristlere sahip çıktı", ABD’nin Afganistan’daki çabalarını baltalamaya devam etti. Savaşın ilk on yılında bin 800 ABD askeri hayatını kaybetti, 444 milyar dolar harcandı. ABD halkının savaşa desteği giderek azaldı. ABD, yüzde 9,1 işsizlik oranı ve 1,3 milyar dolarlık bütçe açığı ile 2011’i kapattı.
5 Aralık 2011- Savaşın başlamasından on yıl sonra Bonn’da ikinci bir uluslararası toplantı yapıldı. 2014’te askeri birliklerin geri çekilmesi kararının dışında nasıl bir yeni yol haritası gerektiği üzerine görüşüldü. Konferans, Afganistan’ın kendini koruyabileceği konusunda fikir birliğine varamadan dağıldı. Pakistan toplantıya katılmadı.
Ocak 2012- Taliban, Katar’ın başkenti Doha’da bir büro açacağını ve bundan böyle ABD ile barış görüşmelerinin burada yapılacağını açıkladı. ABD ise bu adımın Afganistan’ın istikrara kavuşması için siyasal çözümlerden biri olduğunu belirtti. Bu olaydan iki ay sonra Taliban, ABD’yi savaş esirlerinin değiş tokuşu konusunda adım atmadığı için suçladı ve görüşmeleri durdurdu.
Şubat 2012- ABD Savunma Bakanı Leon Panetta, ABD güçlerinin geri çekilmeye başlayacağını ve artık bu görevi Afganistan güvenlik güçlerinin üstleneceğini söyledi.
Mart 2012- Taliban, artık Afganistan hükümetiyle görüşmeyeceğini ilan etti.
12 Mart 2012- ABD askerlerinin Kur’an yakması üzerine çıkan olaylarda bir ABD askeri ile dokuzu çocuk 16 Afganistanlı sivil öldürdü. Karzai, NATO dahil bütün yabancı askeri birliklerin köylerden çekilmelerini, üslerden çıkmamalarını, askeri yetkilerin Afganistan güçlerine terk edilmesini istedi.
Haziran 2013- Afganistan güvenlik güçleri bütün yetkileri ellerine aldılar. NATO birlikleri 95 bölgeyi Afganlara devretti. ABD’nin başını çektiği koalisyon ise görevini "askeri eğitim vermek, terörizmle mücadele" ile sınırladı. Aynı gün Taliban ve ABD’nin yetkilileri Doha’da görüşmeye başladı.
Başkan Karzai, bu görüşmenin Taliban’a bir yasallık tanıyacağını ve belki de bu şekilde bir diplomatik görüşmenin önünü açabileceğini ama kendisinin 2014’te zaten görevi bittiği için bu görüşmelere katılmayacağını belirtti. ABD, görüşmelere katılabilmek için Karzai hükümetiyle ikili bir anlaşma imzalamak zorunda kaldı.
27 Mayıs 2014- Başkan Obama, ABD askeri birliklerinin geri çekilmesine dair bir takvim açıkladı. ABD güçlerinin büyük bir çoğunluğunun 2016 sonuna kadar çekileceği belirtildi.
Eylül 2014- Afganistan’da seçim yapıldı. Yine şaibeli olduğu tartışılan seçimlerde Eşref Gani kazandı ve Abdullah Abdullah’la işbirliği yapacağını açıkladı. Eşraf Gani başkan, Abdullah Abdullah ise başkan yardımcısı oldu. Taliban kırsalda gücünü arttırdı. Gani’nin devlet başkanı olması da Obama tarafından olumlu karşılandı.
Nisan 2017- ABD, IŞİD militanlarının bulunduğu iddia ettiği Nangahar eyaletinde "Tüm Bombaların Anası" olarak bilinen en güçlü bombayı attı. Bu bomba yeni Başkan Trump’ın ilk uygulaması olarak yorumlandı. Savaş çıkmaza girdi, intihar saldırıları hız kesmeden devam etti ve Taliban ülkenin üçte birini ele geçirdi.
Ağustos 2017- Başkan Donald Trump "Afgan politikasında teröristlere nefes aldıracak bir boşluk yaratmayacağını", "ABD’nin geri çekilmesinin sahadaki gelişmelere bağlı olduğunu", "Pakistan’ın teröristleri desteklediğini" ve "Taliban’la uzlaşmaya varılamayacağını" açıkladı.
2018- Taliban saldırılara başladı. Kabil’de 115 kişiyi öldürdü. ABD Pakistan’a yaptığı milyarca dolarlık yardımları, Taliban’ı desteklediği ve Afganistan’ı istikrarsızlaştırdığı gerekçesiyle kesti.
2019- Taliban’la barış görüşmeleri tekrar başladı. ABD’nin özel temsilcisi Zalmay Halilzad ile üst düzey Taliban yetkilisi Abdul Gani Baradar, Doha’da bir araya geldi. ABD birliklerinin Afganistan’dan geri çekilmesini istedi. Buna karşılık Taliban’ın da diğer terörist grupların Afganistan’da eylem yapmasının karşısında duracaktı. Bunun üzerine Trump 7 bin askeri geri çekeceğini açıkladı
9 Eylül 2019- Sözcü Halilzad, Taliban’la ilkeler üzerinde anlaştıklarını söylemesine rağmen Trump barış görüşmelerini iptal etti. Taliban bunun ülkede istikrarsızlığı ve ölüm olaylarını arttıracağını söyledi.
Şubat 2020- ABD ve Taliban, Doha’da tekrar bir araya geldi. Halilzad ve Baradar bir anlaşma imzaladı. ABD birliklerinin çoğunluğunun geri çekilmesi ve bunun karşısında Taliban’ın da Afganistan’da terör eylemlerinin olmayacağını garanti etti. Başkan Gani‘den hapisteki 5500 Taliban tutuklusunu tahliye etmesi istendi. Gani kabul etmedi. Bir sonuç elde edilemedi. Taliban ilkbaharda Afganistan güvenlik güçlerine karşı saldırılarına tekrar başladı.
12 Eylül 2020- Taliban ve Afganistan hükümeti ve Afganistan sivil toplum kuruluşları 20 yıl savaştıktan sonra ilk kez yüz yüze görüştü. Bu yüz yüze görüşme Afganistan hükümetinin hapisteki 5 bin Taliban’ın bırakmasıyla sonuçlandı. Taliban, şeriat yönetimi olmadan bir sonuca varamayacağını söyledi.
14 Nisan 2021- Başkan seçilen Biden, ABD’nin tüm askerleri gücünün 11 Eylül 2021’de çekileceğini, bu çekilmenin 1 Mayıs’ta başlayacağını ve ondan sonra kalan 3 bin 500 kişinin de Afgan-Taliban arasında barış görüşmelerinden bağımsız olarak Eylül’de ülkeyi terk edeceğini bildirdi. (MUT/AÇ/APK)