Her yıl olduğu gibi bugün de ABD'liler kırmızı, beyaz ve mavinin hakim olduğu bir günlük tatilin, barbekü partilerinin ve havai fişek gösterilerinin tadını çıkaracak; siyasetçiler ise bağımsızlık, özgürlük ve demokrasi gibi en güçlü biçimde ABD tarihinde somutlaştığını ileri sürdükleri birtakım değerlere atıfta bulunacaklar.
Peki, çoğu ABD vatandaşı için günümüzde yalnızca bir yaz eğlencesi olan Bağımsızlık Günü hangi ideallere tekabül ediyordu ve bu idealler bugün için ne anlam taşıyor?
Bağımsızlık Bildirgesi
"Bütün insanlar eşit yaratılmışlardır, onları yaratan Tanrı kendilerine vazgeçilemez bazı haklar vermiştir, bu haklar arasında yaşama, özgürlük ve refahını arama hakları yer alır, bu hakları korumak için insanlar arasında meşru, iktidar hak ve yetkilerini yönetilenin rızasından alan hükümetler kurulmuştur. Herhangi bir hükümet şekli, bu amaçları tahrip eder bir nitelik kazanırsa, onu değiştirmek veya kaldırmak ve temelleri kendi güvenlik ve refahlarını sağlamaya en uygun ilkelere dayanan, güç ve yetkiyi aynı amaçla örgütleyen yeni bir hükümet kurmak o halkın hakkıdır."
Bu satırlar, daha sonra ABD başkanlığı da yapan Thomas Jefferson'ın kaleme aldığı ve 4 Temmuz 1776'da Kongre tarafından duyurulan ünlü Bağımsızlık Bildirgesi'nin giriş bölümünde yer alıyor.
Bu bildirgeyle 1775'ten beri Britanya Krallığı'yla savaş halinde olan Kuzey Amerika'daki 13 koloni, "üzerinde güneş batmayan imparatorluk"tan ayrılarak bağımsızlığını ilan etti.
Ali Tonak'ın da ifade ettiği üzere bildirgenin giriş bölümü bağımsızlık ilanının felsefi/evrensel temelini inşa eder. Buna göre özgür ve müreffeh bir yaşam sürmek, kendini yönetecek yöneticileri seçmek ve gerektiğinde bunları değiştirmek sadece ABD'lilerin değil tüm halkların en tabii hakkıdır.
Kral'ın ettikleri
Bildirgenin takip eden bölümündeyse bağımsızlık ilanı siyasi/tarihi açıdan temellendirilir. Britanya Kralı Amerika kolonilerindeki insanların girişte zikredilen en temel haklarını gasp ettiği için suçlanır ve bağımsızlık ilanı meşrulaştırılır.
Bildirgeye göre Kral'ın cürüm listesinde koloni topraklarında sürekli bir ordu bulundurmak, askeriyeyi sivil güçten bağımsız ve üstün kılmaya kalkışmak, halka karşı askerlerin işleyecekleri olası cinayetler karşısında sözde yargılamalarla herhangi bir cezalandırmadan kaçınmak, kolonilerin dünyayla ticaretini kösteklemek, yasama gücünü dağıtarak kendisini koloniler üzerinde yasama gücüne sahip tek yetkili ilan etmek, denizleri talan etmek, kıyılara asker yığmak, kentleri yakıp yıkmak ve buralarda yaşayanları öldürmek gibi suçlar vardır.
ABD İmparatorluğu
ABD'nin kuruluşunu simgeleyen bu metnin felsefi/evrensel ve siyasi/tarihi vurguları göz önüne alındığında askeri, siyasi, ekonomik ve kültürel yayılmacılığıyla bir imparatorluk hüviyeti edinen ABD'nin kendi kurucu değerleriyle çelişen bir pozisyona evrildiği söylenebilir.
Öyle ki ABD hükümetleri dünyanın pek çok yerinde Bağımsızlık Bildirgesi'nde dile getirilen bağımsızlık, özgürlük, eşitlik ve demokrasi gibi değerlerin önündeki başlıca engel oldular.
Örneğin bugün Irak'ta ve Filistin'de olduğu gibi başka halkların özgür ve müreffeh bir yaşam sürdürme ve kendi rızalarına dayanan hükümetlerce yönetilme haklarını ihlal ettiler.
Dün Japonya'da, Kore'de ve Vietnam'da olduğu gibi kentleri yakıp yıktılar, insanları öldürdüler.
Şili'de, Türkiye'de ve başka pek çok yerde halkların gerektiğinde yöneticilerini veya yönetim sistemlerini değiştirme girişimlerinin şiddetle bastırılmasına destek oldular. Küba'nın dünyayla ticaretini baltalayıp bir halkı yoksullukla terbiye etmeye kalktılar. Dahası askeri harcamalarda açık ara dünya birinciliğini kimseye kaptırmazken Amerikalıların da önemli bir kısmını sefalete mahkûm ettiler.
Bağımsızlık Bildirgesi ve bugün
Bu kabahat listesinin Britanya Kralı'nınkinden çok daha kalabalık olduğuna şüphe yok. Bu nedenle Bağımsızlık Bildirgesi üzerinde biraz daha düşünmek gerekiyor. Ali Tonak haklı; insanlığın potansiyeli ve daha güzel bir dünyaya dair ideallerin vardığı nokta açısından evvela mülk sahibi beyazların çıkarlarını yansıtan bildirgenin pozisyonu oldukça yetersiz.
Yine de bu bildirgede konu edilen bağımsızlık, özgürlük, eşitlik ve demokrasi gibi değerler vazgeçilemez olma niteliklerini sürdürüyor. Mesele bu kavramların içini daha sahici bir biçimde doldurabilmek ve onları hayata dökebilmenin yollarını aramak olsa gerek. (KM/EZÖ).