Hepimiz “Oscar” ödülü olarak tanıyoruz onu ama asıl adı Akademi ödülü; Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi tarafından veriliyor her yıl Şubat ayı sonunda.
Kimilerine göre sinema dünyasının en prestijli ve önemli ödülü. İlk ödülün verildiği 1929’dan bu yana yönetmen, oyuncu, yapımcılar Oscar’a layık görülecek filmlerin peşinde koşuyor. Kimi sinemaseverler de yeni yılın gelmesiyle birlikte beklemeye başlıyorlar; adaylıklar açıklansın, tahminler başlasın, sonra nefesler tutulsun ve tören gecesi gelsin diye.
Sonra da genelde aynı tartışmalar: Sevdiğimiz film / oyuncu / yönetmen ödül alamadı, aslında bu ödüller hakkaniyetli değil, akademi ana akım sinemanın boyunduruğunda vesaire… Ama ne dersek diyelim, ne kadar eleştirirsek eleştirelim her sene bekliyoruz ve galiba beklemeye devam edeceğiz kırmızı halıyı, töreni, ödülleri, çünkü aslında Hollywood ne derse o oluyor endüstriyel sinemada, hemen tüm dünyada böyle bu.
Animasyonda Karlar Ülkesi
Bu senenin yani 86. Oscar adayları dün açıklandı. Biz de tüm dünyayla aynı anda öğrendik canlı yayında. Teknik dallardan çok bahsedemeyeceğim çünkü pek de uzmanı olduğumuz konular değil malum, ama sanki bu sene Gravity hepsinde pek iddialı ve en güçlü aday.
En iyi animasyonda adaylar The Croods, Despicable Me 2, Ernest & Celestine, Frozen ve The Wind Rises.
Eleştirmenler The Frozen (Karlar Ülkesi) ödülü kesin alacak fikrinde birleşmiş gibiler.
Belgeselde Öldürme Eylemi
Belgesel de çok yetkin olduğum bir tür değil ama Cutie And The Boxer, Dirty Wars, The Square, 20 Feet From Stardom belgesellerinin hakkını vermek bir yana The Act of Killing (Öldürme Eylemi) bırakın en iyi belgeseli bu yılın diğer bütün uzun metrajlı filmlerinin bile ötesinde bir iş olmuş bana kalırsa, heykelin tartışmasız sahibi olmalı.
Mandela’ya şarkı
En iyi şarkıda Ordinary Love (Mandela: Long Walk to Freedom) malum sebeplerden dolayı bir adım önde, zaten Altın Küre’nin de sahibi oldu. Ama benim için güzeller güzeli Inside Lleywn Davis filminin güzeller güzeli şarkısı aday bile olmadıktan sonra Alone Yet Not Alone (Alone Yet Not Alone), Happy (Despicable Me 2), Let It Go (Frozen), The Moon Song (Her) şarkılarından herhangi biri alabilir ödülü, çok önemli değil.
Yabancılarda Kırık Çember
En iyi yabancı film Türkiye’de önemsenen bir kategori; ne de olsa her sene “Biz katılabilecek miyiz” acaba tartışmalarını yapmasak olmuyor, dahası ana akım sinemanın dışında kalan, bağımsız diye nitelendirebileceğimiz filmler hep bu kategorinin filmleri.
Adaylar: The Broken Circle Breakdown, The Great Beauty, The Hunt, The Missing Picture, Omar. Bu beş film arasından sadece The Missing Picture’yi izlemedim henüz. Geri kalan adayların hepsi güçlü filmler ama beni sorarsanız gönlüm pek severek izlediğim Broken Circle Breakdown’dan (Kırık Çember) yana.
Sürprizini bozmayalım ama filmdeki babanın bilim ve dinle ilgili tiradının yer aldığı sahneye bile tek başına Oscar verebilirim kendi adıma.
Jennifer Lawrence Altın Küre ile geliyor
Yardımcı kadın oyuncu adayları Sally Hawkins (Blue Jasmine), Jennifer Lawrence (American Hustle), Lupita Nyong'o (12 Years A Slave), Julia Roberts (August: Osage County), June Squibb (Nebreska) diye sıralanıyor.
Jennifer Lawrence akademinin sevdiği bir oyuncu, zaten Altın Küre’yi de aldı bu performansıyla, diğer adayların bir adım önünde gibi görünüyor.
Michael Fassbender parlıyor
Yardımcı erkek oyuncuda Jared Leto (Dallas Buyers Club) Altın Küre’yi aldı. Diğer adaylar Bradley Cooper (American Hustle), Michael Fassbender (12 Years A Slave), Jonah Hill (The Wolf Of Wall Street), Barkhad Abdi (Captain Phillips).
Hepsi iyi performanslar olmakla birlikte Fassbender yine deyim yerindeyse rolünde parlıyor. En iyi uyarlama senaryoda adaylar Before Midnight, Captain Phillips, Philomena, 12 Years A Slave ve The Wolf Of Wall Street.
En iyi film?
12 Years a Slave alır mı yoksa Scorsese’ye en iyi yönetmen ve film ödülü gitmeyeceği için The Wolf of Wall Street mi olur tercih bilmiyorum. Belki pek sevdiğimiz Before Midnight bir sürpriz yapar kim bilir.
Adaylar American Hustle, Blue Jasmine, Dallas Buyers Club, Her, Nebreska; benim gönlüm Her’den yana ama American Hustle akademinin sevdiği entrika, ihtiras, kedi-fare kovalamacası, “kahrolası federaller” kokteylini güzel sunuyor, en iyi orijinal senaryo konusunda bir tahminim yok açıkçası.
Cate Blanchett rakipsiz
En iyi kadın oyuncuda Merly Streep’in (August: Osage County) adaylığı “yine mi yahu” diye tartışma yarattı evet ama ne o ne de Amy Adams (American Hustle), Sandra Bullock (Gravity) ve Judi Dench’in (Philomena) performansları Cate Blanchett’in Blue Jasmine’de başardığıyla yarışabilir.
Bu senenin değil tüm zamanların en ürkütücü derecede iyi performanslarından birine imza atan Blanchett rakipsiz gibi neredeyse.
Joaquin Phoenix niye yok?
Chiwetel Ejiofor 12 Years A Slave’de çok iyi, Christian Bale American Hustle ve Matthew McConaughey Dallas Buyers Club’da akademinin pek sevdiği kilo alıp veren, rolü gereği çirkinleşmeyi göze alan roller oynamışlar, Leonardo Di Caprio The Woolf of Wall Street’te iyi ama heykel onu pek sevemedi şimdiye kadar.
Tahminim yok ama sitemim var: Joaquin Phoenix’i pas geçip adaylık bile vermemek sanki biraz ayıp olmuş.
“Ben Oscar almak için çekildim”
En iyi yönetmen adayları David O. Russell (American Hustle), Alfonso Cuaron (Gravity), Alexander Payne (Nebreska), Steve Mcqueen (12 Years A Slave) ve Martin Scorsese (The Wolf Of Wall Street). Steve McQueen ve David O. Russel bir adım önde gibiler sanki. Ama Alfonso Cuaron da aradan sıyrılabilir. En iyi filmde buram buram “ben Oscar almak için çekildim” diyen 12 Years a Slave önde duran aday gibi ama akademi American Hustle’ı seçerek ters köşeye yatırabilir bizi belli olmaz.
Sevsek de, eleştirsek de, sevmediğimiz filmler/oyuncular ödül alacak olsa da Oscar büyüsünden belli ki yine kaçamayacağız, 2 Mart gecesi kırmızı halıda görüşmek üzere… (GÖ/HK)