Milyon dolarlık giysilerin sergilendiği “Kırmızı halı”, sahil boyu uzanan Croisette Caddesi, patlayan flaşlar, kaprisli oyuncular ve avına sinsice yaklaşan avcı misali bucak bucak ünlü kovalayan medya mensuplarıyla akıllarda kalan Cannes Film Festivali tabii ki gösterişten ibaret değil.
Her yıl programında, tartışmalı da olsa, onlarca başyapıta yer veren festival, “ünlü” klişesine kurban giden kurmaca filmlerin ağırlıkta olduğu programında bir süredir yeniliğe giderek imajını değiştirme çabasında.
Geçtiğimiz yıl festival yönetimi, senaristleri koruma amacıyla kurulan meslek örgütü Scam ve ulusal arşiv kurumu Ina işbirliğiyle ilk kez en iyi belgesel ödülünü ortaya çıkarmıştı. Altın Göz (L’Oeil D’Or) olarak anılan ödülün ilk sahibi, Şili’li devrik lider Salvador Allende’nin torunu Marcia Tambutti Allende’nin “Dedem Allende” (Allende, mi abuelo Allende) belgeseli olmuştu. Dünyanın en kapsamlı film festivali, 68. yaşına ulaşırken ilk kez belgesel sinemaya olan ilgisinin sinyalini vermişti.
Bu yıl ise belgesel adına belki de rekor niteliğinde bir seçkiden söz etmek mümkün. Festivalin Resmi Seçki, Yönetmenlerin Onbeş Günü ve Cannes Klasikleri bölümleri çerçervesinde olmak üzere, sadece yarışma kategorisindeki belgesellerin sayısı 17. Resmi seçki dahilindeki bu filmler arasında 2013 yapımı “Kayıp Resim”(L’Image Manquante) belgeseliyle tanıdığımız Kamboçyalı yönetmen Rithy Panh’ın son filmi Sürgün (L’Exil) ve Jim Jarmush’un Iggy Pop üzerine çektiği belgeseli “Gimme Danger” da bulunuyor. Bu 17 film arasında Cannes Klasikleri bölümünde gösterilecek olan 9’unun yönetmenler, oyuncular ve tarihiyle “sinema” konusunu işlemesi de göze çarpan bir detay. Sinema tarihinin izleri temasıyla yola çıkan ve aylardır merakla beklenen çarpıcı bir örnek ünlü Fransız yönetmen ve sinema yazarı Bertrand Tavernier imzalı “Fransız Sineması’na Yolculuk” (Voyage à travers le cinéma français). Tavernier’nin 3 saatten uzun süren bu tarihi belgeseli Renoir, Truffaut, Bresson gibi ustaların filmleri üzerinden sinema tarihine kapsamlı bir yolculuk vaad ediyor.
69. Cannes Film Festivali yönetimi resmi seçkide belgesel sinemaya ayırdığı yerin yanı sıra iki dev sinemacı Raymond Depardon ve Frederic Wiseman’a saygı duruşunda da bulunacak. Yakın zamanda “Les Habitants” filmiyle ülkesi Fransa’yı karavanıyla karış karış gezerek kamerasını günümüz toplumundan ikili sohbetlere çeviren Depardon’un 1983 yapımı Faits Divers filminin yeni restore edilmiş bir kopyası gösterilecek. Belgesel sinema diliyle Depardon’a paralel bir bakışa sahip, Amerikalı usta yönetmen Frederick Wiseman ise 1969 yapımı Hospital filminin gösterimi eşliğinde Fransız ulusal radyo kanalı France Culture tarafından verilen özel ödülüne kavuşacak.
Belgesel sinemanın gerçeğe bakış açısı ve samimiyeti Kırmızı Halı’nın gösterişinin yerini tutamaz belki, ama kim bilir? Belki de organizatörler Iggy Pop’u Jarmush’un filminin galasına boşuna davet etmemiştir! (TBR/ÇT)